2 Nisan 2011 Cumartesi

PL 31. Hafta: Stoke City 1 - 1 Chelsea

İşte bu hiç iyi olmadı. Bu gidişata hiç yakışmadı. Arka arkaya Manu'yu Blackpool'u Man City'yi devirdik, zirveye yaklaşıyoruz, arayı kapatıyoruz derken bu beraberlik kötü bir kayıp oldu bizim için. Üstelik Manu da West Ham'ı 2-0 geriye düştüğü maçta 4-2 yenip zirvedeki yerini sağlamlaştırdı. Bitime yaklaşırken bu beraberlik zirve takibinde bize büyük bir darbe vurdu.

Maça kısaca bakalım... Zor bir karşılaşma olacağı maçın başında kendini belli etti. Erken bir golle bunu yıkabilirdik ama tam tersi oldu ve ilk dakikalarda Walters soldan iyi geldi, Essien'i geçerek güzel bir vuruşla topu ağlarımıza gönderdi. Saha avantajını kullanarak güzel bir gol attılar, diyecek bir şey yok. Ama devamında rakibe iyi bir üstünlük sağladık ve çok kritik pozisyonlar yakaladık. Bu girişimler sonunda meyvesini verdi ve 33'te Drogba'nın kafasıyla durumu eşitledik. İlk yarının sonuna kadar da bu sağladığımız üstünlüğü sürdürdük fakat başka bir gol bulamadık. İkinci yarıya da aynı şekilde üstün bir oyunla başladık. Arka arkaya çok önemli gol pozisyonları yakaladık. Kimi zaman direk kimi zaman kaleci-defans girişimlerimizi boşa çıkardı. Artık bir dakikadan sonra ileride yeterli olamadığımız gören Ancelotti, Anelka-Ramires'i çıkardı ve Torres-Kalou ikilisini soktu. İleride 4 oyuncuyla artık bir gol bulmamız gerekiyordu ama ne yazık ki beklediğimiz 2. gol bir türlü gelemedi. Hatta bu değişikliklerden sonra Stoke'un yavaş yavaş maçı ele geçirdiğini söylemek mümkün. 66 ve 67'de üst üste iki direkten dönen pozisyonları (birisi Cech'in müdahalesiyle) var. 80'e kadar bunların dışında da buldukları önemli pozisyonlar ve Cech'in mükemmel kurtarışları mevcut. Açıkçası bu dakikalarda tamamen umudumu yitirmiştim, hatta 1 puanı da kaybetmeyelim düşüncesindeydim. Fakat 80'den sonra öyle pozisyonlar yakaladık ki maçı almamız işten bile değildi. 81'de Drogba'nın direkten dönen vuruşu ve maç bitimine kadar birçok girişimimiz mevcut. Hakemin verdiği 6 dakika uzatma da maçın heyecanının dorukta olduğu dakikalardı. Özellikle son korner pozisyonumuz muhteşemdi. O pozisyona ve 96 dakikalık mücadelemize gerçekten bir gol daha yakışırdı ama ne yazık ki olmadı. Son 8 maça, avantaj ve umutlarımız biraz daha azalarak girdik.

Maç yazılarında hakeme genelde değinmem ama saçma sapan kararlarıyla bugün maçın kimi dakikalarına darbesini vurdu. Bir geri pası görmedi (gerçekten görülmeyecek gibi değildi). Çok gereksiz faulleri verdi, bariz olanlarını vermedi. Tabii şu an maçtan 3 puanı almış olsaydık bunlara değinmezdin bile diyebilirsiniz ama kimi kararları maçı çok etkiledi diye düşünüyorum. Neyse... Yapacak bir şey yok. 1 puanla evin yolunu tutuyoruz.

Şimdi sırada, belki bu sene daha ön plana koymamız gereken Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final maçımız var. Çarşamba günü, Stamford'da, Manu'yla... Çok kritik maç. Bence ikinci maçların evde olması daha avantajdır ama kurada böyle çıktı. Yapılacak bir şey yok. Evimizde, taraftarımızın desteğiyle gol yemeden ve goller bularak güzel bir sonuç alıp ikinci maça gidersek bizim için en iyisi olur. Bugün üzüldük, moraller biraz düştü ama yükseltmek bizim elimizde. İlk fırsat da Çarşamba günü. Daha sonra görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder