30 Kasım 2010 Salı

Cobham'da Karlı Antrenman



Bugünkü idmanda yoğun kar yağışı etkisini gösterince yukarıdaki görüntüler ortaya çıktı.

Her ne koşulda olursa olsun çalışmak gerek. Çünkü oyalanmak için zaman yok.

29 Kasım 2010 Pazartesi

Drogba: "Geriye Düşmek İşleri Zorlaştırıyor"

"Newcastle maçında birçok şans yakaladık ve bir gol daha bulabilirdik. Ama problem bu değil. Problem, maçın başında gol yememiz. Bu yüzden maçta takip eden taraf olmak zorunda kaldık.

Takip etmek zorunda kalınca daha fazla alan yaratırsınız ve aynı zamanda daha fazla yorulursunuz. Bu nedenle gelen şansları değerlendirmek pek kolay olmaz.

Futbolda böyle anların yaşanması normal. Bunları değiştirmek bize bağlı. Goller atmak ve gol yememek...

Birçok kez maçları gol yemeden tamamladık. Şimdi ise her maç gol yiyoruz. Tekrar ligin zirvesine dönmek istiyorsak bu durumu değiştirmek zorundayız.

İnsanlar Chelsea'den her oyunu kazanmasını bekliyorlar ve kazanmadığımız zaman şaşırıyorlar. Ama bu bizim ligin en iyi ekiplerinden biri olduğumuzu gösteriyor. Beklentilerin yüksek olmasının nedeni de bu. Yani almamız gereken bir sorumluluk var."

28 Kasım 2010 Pazar

PL 15. Hafta: Newcastle Utd 1 - 1 Chelsea

Rövanşı alamadık. Carling Cup'ta bizi eleyen Newcastle'ı ligde de mağlup edemedik. Böylelikle son 5 maçta alabileceğimiz 15 puandan sadece 4 puan alarak yolumuza devam ediyoruz. Liderliği de 2 puan farkla Manu'ya verdik, bundan güzel ne olabilir?!

Bu sitemim sadece skora aslında, oyunda genel anlamıyla fazla problem yok. Yediğimiz gol zaten Alex-Cech anlaşmazlığından doğan saçma sapan bir gol. Bu golden sonra biraz oyundan düşsek de ilk yarının sonuna doğru güzelleşen oyunla beraber Kalou'dan gelen güzel gol ve ardından ikinci yarıdaki muhteşem oyuna diyecek bir şey yok. O oyuna rağmen golü bulamamamız gerçekten çok garip. Aslında maçın 2. yarısı Zilina maçına çok benziyor. O kadar atağa rağmen 86'da gelmişti gol o maçta. Bugün ise bir türlü bulamadık.

Yine söylüyorum oynadığımız oyuna edilecek laf yok. Gerçekten güzel... Bu kadar eksik olsa bile. Ama kendi hatamızın -yediğimiz gol- altından kalkamadık, telafi edemedik, 1 puanı anca kurtarabildik. Yapılacak bir şey yok. Takımda herkes çok iyi oynadı. Kalou, Malouda, Drogba, Anelka, Bosingwa, Ivanovic en iyileriydi. A. Cole bile ayağına her top gelişinde o kadar yuhalanmasına rağmen çok iyiydi. Sonradan oyuna giren Sturridge de güzel top oynadı. Ancelotti'nin bugün sadece 1 değişiklik hakkını kullanabilmesi de tabii ki sakatlıkların fazlalığından doğan bir durum. Zhirkov, Essien, Lampard, Terry... Artık dönün! Essien'in son cezalı maçıydı. Haftaya bir sakatlık falan olmazsa dönecek. Zhirkov da büyük ihtimalle haftaya hazır olacak. Diğerlerinin durumu her zamanki gibi belirsiz. Alex'in sanırım ameliyattan önceki son maçıydı bu. O da bir süre aramızda olmayacak. Yani Terry dönmezse işimiz gerçekten çok zor.

Rakibin mücadelesi de gerçekten takdire şayandı. Özellikle ilk yarı oyunun her anındaki presleriyle çok iyi bir oyun sergilediler. Onları da tebrik etmeli.

Haftaya kendi evimizdeyiz. Everton'ı ağırlıyoruz. Ligde ilk defa liderliği kaybetmişken fazla beklememeli, her maçta daha fazla mücadele ederek artık Manu'nun puan kaybını beklemeliyiz. Başka yapacak bir şey yok. Biz üstümüze düşen mücadeleyi gösterelim de... Bugünlük bu kadar. Son olarak tüm takıma ve rakibe, gösterdikleri mücadeleden dolayı tebrikler. Daha sonra görüşmek üzere.

Arnesen Ayrılıyor

Kulübün sportif direktörü Frank Arnesen sezon sonunda kontratının bitmesiyle birlikte Chelsea'den ayrılacağını açıkladı. Açıklamasında: "Altı muhteşem yıldan sonra yeni bir macera aramaya karar verdim. Çok güzel bir yolculuktu. Herkese çok teşekkürler. Özellikle Abramovich'e bana kulübün altyapısını yetenekli bir ekiple beraber yaratma şansı verdiği için teşekkürler." dedi.

Bize de Arnesen'e kulübe yaptığı katkılardan dolayı teşekkür etmek düşer. Bundan sonraki hayatında da başka başarılara ulaşması dileğiyle.

26 Kasım 2010 Cuma

Premier League'de 15. Hafta Programı

27 Kasım 2010 - Cumartesi
14:45
Aston Villa - Arsenal
17:00
Bolton - Blackpool
Everton - WBA
Fulham - Birmingham
Manu - Blackburn
Stoke City - Man City
West Ham Utd - Wigan
Wolves - Sunderland
---------
28 Kasım 2010 - Pazar
15:30
Newcastle Utd - Chelsea
18:00
Tottenham - Liverpool

Artık kazanmak gerek... Başka yolu yok. Newcastle deplasmanından 3 puanla dönemezsek çok yüksek ihtimalle liderliğe veda edeceğiz. Ve bir daha liderliğe dönmemiz de zor olabilir. Çünkü moral olarak kötü bir düşüş olacaktır. Umarım öyle bir durum olmaz. Zaten averajla liderliğe tutunduğumuz şu günlerde kazanmaktan başka şansımız yok. Ligde son 4 maçın 3'ünden yenilgiyle ayrıldık. Hafta arası Zilina'yı gayet güzel bir oyunla mağlup ettik. Umarım o maç yeni bir galibiyet serisinin başlangıcı olur. Yine birçok eksik var. Terry, Zhirkov, Lampard, Essien ve Benayoun yok. Essien'in son cezalı maçı. Terry, Lampard ve Zhirkov hala düzelemedi. Benayoun zaten daha 4-5 ay yok. Tahmini kadro: Cech, Bosingwa-Ivanovic-Alex-Cole, Ramires-Mikel-Malouda, Anelka-Drogba-Kakuta(Sturridge). Yine çok eksikli bir kadro ama umarım galibiyeti almaya yeter. Maçtan sonra görüşmek üzere.

"Dünyanın 11'i"ne Chelsea'den 6 Aday

Ballon d'Or ile aynı törende verilecek olan 55 adayın yarıştığı ve 50.000 profesyonel futbolcu tarafından seçilecek Dünyanın En İyi 11'ine Chelsea'den 6 aday katılacak. Bu 11 için 1 kaleci, 4 defans, 3 orta saha ve 3 forvet seçilecek. Geçen sene Terry'nin kazandığı bir ödül olan Fifa/FifPro World XI'ı umarız ki bu sene bütün oyuncularımız kazanır. Dünyanın 11'i, 10 Ocak'ta Zürih'te yapılacak törende açıklanacak.

Kaleci Adayları: Gianluigi Buffon (Italy, Juventus FC), Iker Casillas (Spain, Real Madrid C.F.), Petr Cech (Czech Republic, Chelsea FC), Julio Cesar (Brazil, F.C. Internazionale), Edwin van der Sar (Netherlands, Manchester United FC)

Defans Adayları: Daniel Alves (Brazil, FC Barcelona), Gareth Bale (Wales, Tottenham Hotspur), Michel Bastos (Brazil, Olympique Lyonnais), Ashley Cole (England, Chelsea FC), Patrice Evra (France, Manchester United FC), Rio Ferdinand (England, Manchester United FC), Philipp Lahm (Germany, FC Bayern Munchen), Lucio (Brazil, F.C. Internazionale), Maicon (Brazil, F.C. Internazionale), Marcelo (Brazil, Real Madrid C.F.), Alessandro Nesta (Italy, AC Milan), Pepe (Portugal, Real Madrid C.F.), Gerard Pique (Spain, FC Barcelona), Carles Puyol (Spain, FC Barcelona), Sergio Ramos (Spain, Real Madrid C.F.), Walter Samuel (Argentina, F.C. Internazionale), John Terry (England, Chelsea FC), Thiago Silva (Brazil, AC Milan), Nemanja Vidic (Serbia, Manchester United FC), Javier Zanetti (Argentina, F.C. Internazionale)

Orta Saha Adayları: Esteban Cambiasso (Argentina, F.C. Internazionale), Michael Essien (Ghana, Chelsea FC), Cesc Fabregas (Spain, Arsenal FC), Steven Gerrard (England, Liverpool FC), Andres Iniesta (Spain, FC Barcelona), Ricardo Kaka (Brazil, Real Madrid C.F.), Frank Lampard (England, Chelsea FC), Javier Mascherano (Argentina, FC Barcelona), Thomas Muller (Germany, FC Bayern Munchen), Mesut Ozil (Germany, Real Madrid C.F.), Andrea Pirlo (Italy, AC Milan), Bastian Schweinsteiger (Germany, FC Bayern Munchen), Wesley Sneijder (Netherlands, F.C. Internazionale), Xabi Alonso (Spain, Real Madrid C.F.), Xavi (Spain, FC Barcelona)

Forvet Adayları: Dimitar Berbatov (Bulgaria, Manchester United FC), Didier Drogba (Ivory Coast, Chelsea FC), Samuel Eto'o (Cameroon, F.C. Internazionale), Diego Forlán (Uruguay, Atletico Madrid), Gonzalo Higuain (Argentina, Real Madrid C.F.), Zlatan Ibrahimovic (Sweden, AC Milan), Lionel Messi (Argentina, FC Barcelona), Diego Milito (Argentina, F.C. Internazionale), Arjen Robben (Netherlands, FC Bayern München), Ronaldinho (Brazil, AC Milan), Cristiano Ronaldo (Portugal, Real Madrid C.F.), Wayne Rooney (England, Manchester United FC), Carlos Tevez (Argentina, Manchester City FC), Fernando Torres (Spain, Liverpool FC), David Villa (Spain, FC Barcelona)

24 Kasım 2010 Çarşamba

Sturridge: "Gol Attığım İçin Mutluyum"

"Kendimi çok enerjik hissediyorum. Son oyunlarda bazı şanslar buldum ve bu maçta da golle buluşmak çok iyiydi.

Umuyorum ki önümüzdeki maçlarda da şans bulacağım ve devamlı oynadığımda neler yapabildiğimi göstereceğim.

Tam olarak mevkiimde oynadığım için mutluyum. Orada oynayabilmek gerçekten çok güzel.

Ancelotti bana inandı ve bende gol atabildiğim için çok mutluyum."

23 Kasım 2010 Salı

ŞL: Chelsea 2 - 1 MSK Zilina

Sonunda... Kolay olmadı ama gidişat iyi. Genç bir kadroyla çıktığımız maçta başta hafif afallasak da yediğimiz golden sonra ve özellikle 2. yarı kaç maçtır aradığımız performansı ve golleri bulduk. O kadar eksiğe rağmen genç oyuncular Sturridge, McEachran ve Van Aanholt süperdi. Özellikle Sturridge harikalar yarattı. Çok çok kritik pozisyonlar buldu ve bir tanesini de gole çevirdi. McEachran da çok genç olmasına rağmen orta saha da çok atik ve yetenekli bir oyuncu. Van Aanholt ise defansif yönüyle ve ileri çıkışlarıyla çok iyi. O da A. Cole'ü aratmadı. Bruma için pek aynı şeyi söyleyemeyeceğim. O kadar iyi bir defans olduğuna ve olacağına inanmıyorum. Alex'in veya Terry'nin boşluğunu doldurması imkansız. Ayrıca yediğimiz golde de onun hatası yok değil. O bölgeye mutlaka bir takviye yapılmalı.

Maçı genel olarak inceleyecek olursak ilk 30 dakika Zilina'nın daha iyi olduğu fakat sonrasında tamamen Chelsea üstünlüğüyle geçen bir mücadele oldu. Gençlerin çoğunlukta olduğu kadromuz maça alışmakta biraz zorlandı sanıyorum fakat sonrasında Drogba, Malouda, Kalou gibi tecrübeli oyuncularla mükemmel bir güç oluşturup atakları sıklaştırdık ve 2 maçtır gol bulmaktaki şanssızlığımızı Sturridge'le kırdık. O kadar atağa rağmen 2. gol biraz geç geldi. 86'da Malouda'yla bulduk galibiyet golünü. Güzel oldu bu 3 puan. Hem gruptan 1. çıkmayı garantiledik hem de uzun zaman sonra güzel bir oyunla güzel bir galibiyete ulaştık.

Şimdi önümüze bakmalı ve bir galibiyet serisi oluşturmak için çalışmalıyız. Önce şu sakatlık problemlerini aşmalıyız. Özellikle defanstaki durumu bir an önce çözmeliyiz. Böylelikle galibiyetlere daha kolay ulaşacağımıza inanıyorum.

Hafta sonu ligde Newcastle deplasmanına gidiyoruz. Oradan da liderliğe devam etmek ve özgüveni yüksek tutmak için mutlak bir 3 puan şart. Ama bugün o gençlerden gördüğüm iyi performanslardan sonra fazla tedirgin değilim. Gerçekten iyilerdi. Dediğim gibi sadece defans konusunda biraz sorunumuz var. Umarım en kısa sürede aşarız. Sonraki yazıda görüşmek üzere.

22 Kasım 2010 Pazartesi

Kalou: "Galibiyetlere Başlıyoruz"

"Kendimize güvenimizi yitirmemeliyiz ve maçları kazanmaya çalışmalıyız. Bu futbol, ve futbolda hep sakatlıklar, formsuzluklar olur. Bunlar üzerinde çalışıp güçlü bir şekilde geri dönmeliyiz.

Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Sezon başında oyunumuz çok iyiydi. Tekrar öyle oynamaya başlamalıyız. O zaman sonuçlar da gelecektir.

Eskiden 3 veya 4 golle kazanıyorduk maçları ama kimi zaman oyunlar zorlaşıyor ve şans bulamıyorsunuz. Bu futbolun bir parçası. İnişler ve çıkışlar olacaktır. Şu anda biraz düşüşteyiz ama çalışmaya devam etmeliyiz. Bazı oyuncularımızdan yoksunuz ama endişelenmeye gerek yok. Sakinliğimizi sürdürüp odağımızı ve güvenimizi kaybetmemeliyiz.

Kazanamadığımızı biliyoruz ama bu sadece 2 oyundur böyle. Soyunma odasında hala aynıyız. Hiçbir şey değişmedi. İstediğimiz sonuçları alamıyoruz fakat şundan eminim ki önümüzdeki maç, galibiyetlere tekrar başlamamız için iyi bir başlangıç olacaktır."

Ancelotti hakkında...

"İyi olan şu ki Ancelotti, oyuncuları hiçbir zaman baskı altında bırakmıyor. Sonuçlar iyi olmasa bile oyunun tadını çıkarmamıza izin veriyor. Şu durumda bile kendimizi baskı altında hissetmiyoruz.

Normal bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz ve tekrar Chelsea seviyesine -iyi oyunlar, goller- dönmek için çalışıyoruz. Son maç Sunderland maçından daha iyiydi. Çok şans bulduk fakat golü bulamadık. Şundan eminim ki tekrar kazanmaya başlayacağız."

Ancelotti: "Eleştiriye Hazırım"

"Eleştirilmeye hazırım. Bu bir çalıştırıcının hayatıdır. Takımınız kazanamadığı zaman sizin sorumluluğunuz da artıyor. Ama bu normal. İyi skorlar alamadım ve sorumluluğumun daha da fazlalaşması normal. Taraftarlarla ve üzerime düşen sorumluluklarla herhangi bir problemim yok.

Her yıl bu zor durumlardan çıkıp yola devam etmek daha da zorlaşıyor. Bunu başarabilecek güçteyiz. Sunderland'e karşı kötü oynadık ama Birmingham karşısında iyiydik.

Son 4 maçımızdan 3'ünü kaybettiğimizi biliyoruz. Ve bu Chelsea için hiç iyi değil. Bunun sorumluluğunu üzerime almalıyım ama takımım konusunda endişeli değilim. Çünkü tekrar iyi oynayabileceğimizi biliyorum. Artık önümüzdeki Zilina ve Newcastle maçlarına bakmalıyız.

Son 4 maçtan 3 yenilgi almamızın bir nedeni de sadece 1 gol atmış olmamız. Bu konuda da kendimizi geliştirmeliyiz."

20 Kasım 2010 Cumartesi

PL 14. Hafta: Birmingham 1 - 0 Chelsea

Bu oyunun karşılığı bu olmamalıydı. Maçın tamamında oyunun kontrolü bizdeydi. Yaklaşık 25 tane gol girişimimiz vardı. Hiçbirini gole çevirememiz nasıl bir durum anlamadım. Rakipse sadece 1 kez gol pozisyonuna girebildi ve onu da gole çevirdi. Tottenham'ın da Arsenal'i yendiği bir günde puan farkını arttırma şansımız varken bunu değerlendiremedik. Sonuç olarak son 4 lig maçından sadece birini kazanarak 3 puan alabildik. Chelsea'ye hiç de yakışır bir durum değil bu. Ayrıca ne zaman kendimize geleceğimiz de tam bir muamma.

Yukarıda da dediğim gibi bütün maç bizim birbirinden kritik ataklarımızla geçti. O kadar önemli pozisyonları kaçırdık ki gerçekten şaka gibiydi. Direkten dönen toplar, kaleci Ben Foster'ın birbirinden güzel hamleleri... Ama o kadar pozisyon içinden birini de gole çevirememiz çok büyük şanssızlık. Başka adı yok bunun. Kötü oynayıp da yenilsek tamam. Ama böyle bir oyuna bu skor... Üstelik puan farkını açabileceğimiz bir haftada... Bu şanssızlık değil de nedir?

Birmingham da böylelikle düşme hattından kendini kurtarmış oldu. 18.'yken 12.'liğe yükseldi. Yatıp kalkıp Ben Foster'a teşekkür etsinler. Çok iyi bir performans ortaya koydu. Tabii onun dışında şans da yanlarındaydı. Ya da şanssızlık bizim...

Maçı izlemeyenler abarttığımı düşünebilir ama gerçekten 90 dakika bu kadar iyi oynayıp da kaybettiğimiz bir maçı hatırlamıyorum ben. Özellikle Birmingham gibi bir takıma.

Yediğimiz gol hakkında konuşmak gerekirse Alex'in hatası diye düşünüyorum. Oradaki boşluktan yararlanan rakip oyuncuya arkadaşı topu kafayla indirdi ve oyuncu da topu kaleye bıraktı. Adamın ileriye doğru koştuğunu görmesi gerekirdi Alex'in ve orayı kapatması gerekirdi. Ama ne yazık ki tüm maç boyunca verdiğimiz tek açığı iyi değerlendirdiler.

Böylelikle biz hala 28 puanla ilk sıradayız. Ama Wigan'ı evinde 2-0 mağlup eden Manu da 28 puana yükseldi ve bizim averaj farkımızdan dolayı 2. sırada. Görüldüğü üzere her hafta biraz daha yaklaşmakta rakipler. Artık bu hafta son olmalı bu kötü gidiş. Daha da kötüye gitmeden durdurmalıyız. Gerçi bugünkü puan kaybı için kötü oyun değil şanssızlık büyük etkendi ama olsun. Artık hem kötü oyunu hem de şanssızlığı aşmalı bu takım.

Salı günü Şampiyonlar Ligi'nde Zilina ile evimizde oynuyoruz. Zaten gruptan çıkmayı garantiledik. Rahat bir maç bizleri bekliyor. Artık bu maç mutlaka golle buluşup bir an önce üstümüzden atmalıyız şu şanssızlığı. Ve şu sakatlık durumunu da bir an önce çözmeliyiz. Terry'yi ve Zhirkov'u bekliyoruz haftaya Newcastle deplasmanına. Sanırım Alex ameliyat için ülkesine gidecek. Yaklaşık 2 ay uzak kalacak. Bu dönemde Terry'nin toparlanması şart. Şimdilik bu kadar. Daha sonra görüşmek üzere.

Michael Emenalo Kimdir ?

Ancelotti'nin yeni yardımcısı Michael Emenalo hakkında genel bilgi...

1965'te Nijerya'da doğdu. Boston Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler ve Politika okurken aynı zamanda okulun futbol takımında oynadı. Daha sonra birçok kulüpte(Notts County, Maccabi Tel Aviv, San Jose Clash...) defans oyuncusu olarak görev yaptı. 1995'te Notts County'de oynarken Anglo-İtalya Kupası final maçında 15 dakika oynama şansı buldu. 14 kez milli formayı giydi ve 1994 Dünya Kupası'nda 2 maçta oynadı. İspanya 2. Ligi takımlarından Llieda'da oynarken takımın teknik direktörü Juande Ramos'tu. Futbolu bıraktıktan sonra Amerika'da çalıştırıcılık yaptı. 2007'de Avram Grant (Maccabi Tel Aviv'de oynarken takımın başındaydı) onu baş gözlemci olarak Chelsea'ye getirdi. Emenalo, geçtiğimiz 18 ayda Ancelotti'ye çok yakın çalıştı ve kulüp buna karşılık olarak onu bu göreve getirme kararı aldı. Şimdi, asistanlık görevini yürütürken aynı zamanda eski görevini de sürdürmeye devam edecek.

19 Kasım 2010 Cuma

Ancelotti: "Alex Oynayacak & Zhirkov Yok"

"Yarın Alex hazır olacak (ameliyat durumu şimdilik ertelendi). Bu hafta milli takımıyla antrenmanlara çıktı ama şunu biliyoruz ki mutlaka ameliyat olması gerek. Ameliyatı erteleyerek oyuncunun durumunu riske atmıyoruz. Alex'in ameliyatı şu anda ertelenebilir bir durumda.

Geçen maçta arka dörtlünün hepsini beklerden oluşturmuştuk. Ama bu yüzden kaybetmedik. Kaybettik çünkü takım olarak kötü oynadık. Sanırım ben burdayken yaşadığımız ilk kötü mağlubiyetti.

Bir an önce harekete geçmeli ve galibiyete ulaşmalıyız. Bu, yarın Alex oynayacağı için değil, tüm takımın çok çalışıp yüksek bir mücadele ruhu göstermesiyle olacak.

Sunderland maçını muhteşem bir performansla unutmak istiyoruz. İyi oynayıp liderliğimizi sürdürebiliriz. Ne yazık ki lig yarın bitmiyor. Eğer yarın ki maç son maçımız olsaydı şampiyon olma şansımız çok yüksek olurdu. Ama daha oynamamız gereken birçok maçımız var.

Yarın iyi bir kadroyla sahada olacağız. Cech, Alex, Ivanovic, Cole, Malouda, Mikel, Ramires, Kalou, Drogba ve Anelka oynayacak. Sağ bekte kimin oynayacağına henüz karar veremedim. Bosingwa 90 dakika boyunca İspanya'ya karşı oynadı. Ferreira'ysa zinde. Ama Bosingwa da öyle ve sanırım yarın o oynayabilir.

Zhirkov ile ilgili bir problemimiz var. Çünkü milli takımdayken suni çimde oynadı ve baldırında bir gerginlik var. Yarın oynaması mümkün olmayacak."

Terry'nin durumuyla ilgili...

"Kasında gerginlik ve sinir kayması var. Bu yüzden acı hissediyor. Şimdi bu kası rahatlatmalıyız. Aylarca oynayamayacağı gibi haberler çıkıyor. Bu doğru değil. Durumunu gün gün takip ediyoruz. Bugün acı hissediyor ve yarın oynamayacak. Ama sonraki maça hazır olabilir."

Premier League'de 14. Hafta Programı

20 Kasım 2010 - Cumartesi
14:45
Arsenal - Tottenham
17:00
Birmingham - Chelsea
Blackpool - Wolves
Bolton - Newcastle Utd
Manu - Wigan
WBA - Stoke City
19:30
Liverpool - West Ham Utd
---------
21 Kasım 2010 - Pazar
15:30
Blackburn - Aston Villa
18:00
Fulham - Man City
---------
22 Kasım 2010 - Pazartesi
22:00
Sunderland - Everton

Ligde 14. haftaya geldik. İkinci Arsenal'le puan farkı sadece 2. Çok sıkıntılı ve kritik bir haftadayız. Birçok sakatlık problemi yaşıyoruz. Bununla birlikte stresli liderlik yolculuğumuzu da sürdürmek istiyoruz. Bu liderliği korumak için birçok eksiğe rağmen bu hafta da Birmingham deplasmanından 3 puanla dönmek şart. Yoksa takım olarak büyük problemler yaşayabiliriz. Bir daha liderliği ele geçirmemiz zor olabilir. Çünkü Arsenal çok iyi geliyor ve onlar ne kadar iyiyse biz de onlar kadar veya daha iyi olmalıyız. Son haftalarda aldığımız kötü mağlubiyetlerle kendimizden beklenmeyen oyunlar sergiliyoruz. Bir an önce sene başındaki performansımızı yakalayıp öyle devam etmemiz gerek. Ama tabii bu sakatlarla durum biraz zor. Bu hafta yine geçen hafta olduğu gibi defansta Terry ve Alex yok. Orta sahada zaten çok uzun zamandır olmayan Lampard, Benayoun ve kart cezalısı Essien de yok. Yani çok önemli oyuncularımızdan yoksun olacağımız bir maç daha bizi bekliyor. Umarım Arsenal evinde Tottenham'a puan kaybeder de biz de şöyle iyi bir galibiyetle döneriz oradan ve biraz rahatlarız. Tahmini kadro: Cech, Bosingwa-Ferreira-Ivanovic-Cole, Ramires-Mikel-Zhirkov, Anelka-Drogba-Malouda

18 Kasım 2010 Perşembe

Yeni Asistan: Emenalo

Ray Wilkins'in gidişinden sonra Ancelotti'nin yardımcılığına kimin atanacağı konuşuluyordu. Kulüp bugün yeni ismi açıkladı: Michael Emenalo. Zaten Chelsea'de gözlemci olarak çalışan ve daha önce de bu pozisyon için ismi geçen biriydi. Bugün resmileşti. Ancelotti ve tüm takım için yararlı bir karar olması dileğiyle.

17 Kasım 2010 Çarşamba

Futbol Efsaneleri #9

Daniel Passarella (Arjantin)
Arjantin'in ilk dünya şampiyonluğu
(1978 Dünya Kupası)

Defansa David Luiz Takviyesi

Geçen sezon Portekiz Ligi'nin en iyi futbolcusu seçilen Benfica'nın defans oyuncusu David Luiz'in adı Chelsea'yle geçmeye başladı. Alex'in uzun sakatlığı ve Terry'nin ne zaman döneceğinin belli olmaması böyle haberlerin çıkmasını daha da destekliyor tabii ki ama bu transferin gerçekleşmesi takım için gerçekten iyi olabilir. Çok genç bir oyuncu ve açıkçası şu anda bulunduğumuz defans sıkıntısını gelecekte de yaşamamız durumunda çok yardımcı olacaktır. Ocağa kadar önümüzde birçok zorlu maç var. Nasıl atlatacağız bu dönemi bilmiyorum. Alex en az 8 hafta yok, Terry belirsiz ama umarım bir an önce döner. Ocağa kadar bütün turnuvalarda şu anki durumumuzu koruyabilirsek gerçekten çok iyi. Ama transfer döneminde de David Luiz gibi bir oyuncu takviyesi yapmak tüm takım için en iyisi olur.

16 Kasım 2010 Salı

Alex 6-8 Hafta Yok

Son iki maçımızda oynayamayan Alex, Brezilya'nın Arjantin'le oynayacağı maçın kadrosundan da çıkarıldı. Hem bizim hem de Brezilya milli takım doktorlarının yaptığı incelemelere göre sağ dizinden ameliyat olması gereken Alex'in 6-8 hafta sahalardan uzak kalacağı belirtildi.

Takımımızın önemli bir defans oyuncusunu yaklaşık 2 ay kaybedecek olmak insanı tedirgin etmiyor değil. Ivanovic veya Terry'nin herhangi bir sakatlığında defansın ortasını Ferreira'ya ya da Bruma'ya emanet edecek olmak çok da içime sinmiyor açıkçası. Geçen maçta gördük Ivanovic-Ferreira ikilisinin defansta verdiği boşlukları. Belki sezon ortasında o bölgeye bir takviye yapmak iyi olabilir. En kısa sürede dönmesi dileğiyle, geçmiş olsun Alex.

15 Kasım 2010 Pazartesi

Cech: "Wilkins Mazeret Değil"

"Futbolda olan şeylerdir bunlar. Menajerler gelir ve giderler. Takım antrenörleri, oyuncular aniden ayrılabilirler. Biz de böyle bir şey yaşadık(Wilkins'in ayrılışı). Ama bu bir mazeret değil. Maçtaki performansımız çok düşüktü ve takım olarak hiç iyi oynayamadık.

Rakibe çok alan verdik. Atak yönümüz de defans yönümüz de takım olarak -bireysel değil- iyi değildi.

Geri dörtlümüz her maçtakinden farklıydı ama bu skor herkesin hatası. Yeterince kompakt değildik. Her yerdeydik(çok dağınıktık) ve bu nedenle onlara bu şansları verdik.

Klasik işimizi yapmaya çalıştık ama olmadı ve rakip bunu çok iyi değerlendirdi.

Çok fazla alan ve boşluklar verdik rakibe ve bunlardan iyi şanslar, atak oyunları yarattılar. Sonunda da golleri buldular."

14 Kasım 2010 Pazar

Ancelotti: "Sonuç, Oyuna Göre Normal"

"Gerçekten çok şaşırdım çünkü çok garip bir sonuç aldık. Ama bu sonuç oynadığımız oyuna göre normal, hiç iyi oynayamadık. Sunderland ise savaşçı bir ruhla muhteşem bir oyun ortaya koydu.

Daha önce böyle bir skorla evimizde kaybetmemiştik. Bugünkü oyunumuz çok zayıftı ve şunu bilmeliyiz ki eğer en iyi mentaliteyle oynamazsanız böyle sonuçlar alırsınız. Ama geri döneceğiz ve işimize odaklanırsak bu sadece bir günlük bir zayıflık olarak kalır.

Bir ay önce zorluğun geleceğini söylemiştim. Zorluklarla karşılaşmaya başladık ve şimdi eskiye dönmemiz gerek, odaklanarak daha iyi oynamalıyız. Gelecek günlere bakmak zorundayız ve bugünle ilgili bir toplantı yapmalıyız.

Geçtiğimiz günlerde de önemli oyunculardan yoksun olduğumuz maçlar oynamıştık. Ama iyiydik. Bugün farklıydı. Futbolumuzu oynayamadık.

Bu gerçekten çok zor. Ligin zirvesindeyiz ve bugün için hiç mutlu değiliz. Daha farklı bir mentalitede oynamalıyız.

Terry dün antrenmana çıktı fakat antrenman sonunda acı hissetti ve bugün oynatamadık. Sanırım milli takım için de oynayamayacak. Fakat umuyorum ki haftaya bizim için oynayacaktır."

PL 13. Hafta: Chelsea 0 - 3 Sunderland

Hiç beklemediğim bir oyun ve sonuç oldu. Bir oyuncunun oynamaması bu kadar mı etkiler bir takımı? Bu oyuncu Terry olunca gerçekten etkiliyor işte. Böyle bir defans böyle bir takıma hiç yakışmadı gerçekten. Defansta Terry ve Alex, orta sahada Essien'in yokluğu takımı nasıl bir hale soktu maçı izleyen herkes görmüştür.

İyiydik diyebileceğimiz maçın ilk 30 dakikası dışında defansta verdiğimiz boşluklarla ve defansın üzerine yürüyen rakip oyunculara müdahale etmeyerek çok güzel(!) goller yedik. Kendi evimizdeki bir maçta bu kadar kötü oynadığımızı çok uzun zamandır görmemiştik. Bizim için de bir değişiklik(!) olmuş oldu aslında.

Aynı zamanda 2002'den beri Stamford'da aldığımız en kötü mağlubiyet oldu bu. Puan farkını 5'e çıkarma şansımız varken Arsenal 2 puana düşürdü, daha da yaklaştılar. Nasıl bir maçtı hala inanamıyorum. Sezonun en banko maçlarından böyle sonuçlar almaya devam edersek ve bir an önce sezon başındaki performansımıza dönemezsek her şey daha da kötüye gidebilir. Haftaya Birmingham deplasmanındayız ve ondan sonra da 19 Aralık'taki Manu maçına kadar rahat maçlar var. İşte bu arada yeni bir galibiyet serisi başlatamazsak önümüzdeki maça liderliği kaybedebiliriz ve bir daha toparlanmamız çok zor olabilir.

Bu maçta Terry, Alex ve Essien'in yokluğunun takımı nasıl etkilediğini gördük. Tamam defans çok kötüydü fakat ilerideki oyuncularımızın oyununu da etkiledi bu. Maçın başında bulduğumuz birkaç güzel pozisyonu değerlendirebilseydik belki her şey daha farklı olabilirdi ama defansta verdiğimiz boşluklara hala inanamıyorum. Bunun tam bir örneği özellikle ilk goldü. Adam Mikel'i Ferreira'yı Ivanovic'i yürüyerek geçti ve topu bıraktı. Hala şoktayım diyebilirim. Yukarıda da dediğim gibi evimizde 8 yıldır aldığımız en kötü mağlubiyetti. Bütün Chelsea taraftarlarına geçmiş olsun. Daha sonra görüşmek üzere.

13 Kasım 2010 Cumartesi

Lampard Yine Sakatlandı

Ha iyileşti ha iyileşecek derken Lampard yeniden sakatlandı. Perşembe günü antrenmanda ayağından bir sakatlık yaşamasıyla yarın sahalara dönmesini beklediğimiz Lampard yaklaşık 2-3 haftalık yeni bir sakatlık dönemine girdi. Aralık'a kadar sahalara dönmesi zormuş. Lampard'ın sürekli böyle talihsizlikler yaşaması gerçekten çok garip. Hem kendisi hem de kulüp için şu sakatlıkların bir türlü sona ermemesi çok kötü. Aslında Lampard'ın sürekli yeni bir sakatlık yaşaması da giderek yaşlandığının göstergesi sayılabilir. Durum böyle olunca hem sakatlığa yakalanma ihtimali hem de iyileşme süresi uzuyor futbolcunun. Umarım Aralık'tan itibaren takımı için tam güç oynamaya devam eder.

Ancelotti: "Ray, İşini Çok İyi Yaptı"

"Tek bir şey söylemek istiyorum. Ray, muhteşem bir yardımcıydı. Geçen sezon ve bu sezonki yardımları için çok teşekkür ediyorum.

İşini çok iyi yaptı. Takıma ve bana geçen seneki "Double"ı yapmamızda çok yardımcı oldu. Bu yüzden kendisine teşekkür ederim. O, benim arkadaşım ve çok iyi ilişkilerimiz var ve bundan sonra da öyle olacak. İngiliz futbolunu çok iyi biliyor ve yardımcılıkta çok deneyimi var. İşini çok iyi yapan bir insan.

Kulüp kararı vermiş. Bu, herkes için zor bir karar ama saygı göstermek gerek. Benimle çalışan bütün ekibe çok güvenirim ve şimdi de yolumuza devam etmeliyiz.

Önümüze bakmalıyız. Gelecek oyuna konsantre olmalıyız. Çünkü bu sezon bizim için çok önemli ve devam etmemiz gerek.

Oyuncularla konuştum. Kulübün böyle bir karar verdiğini söyledim. Ama odaklanarak yolumuza devam etmemiz gerektiğini söyledim ve oyuncular da hala fokus durumdalar ve öyle kalmaya devam edecekler.

Onun yerine gelecek kişiyle ilgili henüz bir karar verilmedi. Ama sanıyorum o kişi kulüp içinden biri olacaktır, dışarıdan değil.

Gazetelerde Maldini, Filipo Galli, Zola gibi isimler gördüm. Ama bunlar gerçek değil. Kulüple konuşup birlikte karar vereceğiz. Ama emin olduğum şu ki o kişi bir İtalyan olmayacak.

Michael Emenalo'nun da ismi geçiyor. Ama şu anda kulüpte işini (rakip baş gözlemcisi) çok iyi yapıyor ve bana çok yakın çalışıyor. Zaten o benim asistanım.

Aynı çalışma stilini devam ettireceğiz, değiştirmek istemiyoruz. Geçen sezon nasıl çalışıyorsak bu sene de öyle çalışıyoruz. Ekibimiz Ray'le nasılsa şimdi de öyle devam ettirebilecek düzeyde."

12 Kasım 2010 Cuma

Premier League'de 13. Hafta Programı

13 Kasım 2010 - Cumartesi
14:45
Aston Villa - Manu
17:00
Man City - Birmingham
Newcastle Utd - Fulham
Tottenham - Blackburn
West Ham Utd - Blackpool
Wigan - WBA
Wolves - Bolton
19:30
Stoke City - Liverpool
----------
14 Kasım 2010 - Pazar
16:00
Everton - Arsenal
18:10
Chelsea - Sunderland

Hafta arasında aldığımız Fulham galibiyetinden sonra Manu'nun da berabere kalmasıyla puan farkını 4'e çıkardık. Şimdi bu farkı korumak, belki de arttırmak için 13. haftada Sunderland ile karşılaşıyoruz. Çarşamba günü olduğu gibi maç yine Stamford'da. Düşüncem, yine karşımızda Fulham gibi iyi mücadele eden bir takım olacağı. Ama en nihayetinde oyunda hakimiyet kuran ve 3 puanı alan taraf biz oluruz diye tahmin ediyorum. Daha önce de söylediğim gibi artık bütün takımlar zorluyor. Maçlar gittikçe stresli hale geliyor. Özellikle bu liderken daha fazla oluyor. Biraz da oyuncularla ilgili konuşmak gerekirse sanırım artık tam anlamıyla hazır olan Lampard uzun bir aradan sonra oynayacaktır. Hafta arası hafif sakatlıkları olan Alex ve Anelka da hazırdır diye düşünüyorum. Tahmini kadro: Cech, Bosingwa - Ivanovic(Alex) - Terry - Cole, Lampard - Mikel - Zhirkov, Anelka(Kalou) - Drogba - Malouda

11 Kasım 2010 Perşembe

Wilkins Chelsea'den Ayrılıyor

Kulüp yönetim kurulu başkanı Ron Gourlay'in yaptığı açıklamaya göre kulüp, Ray Wilkins'le sözleşme yenilememeye karar vermiş.

Ron Gourlay: "Kulüpteki herkes adına, Chelsea'ye yaptığı bütün katkılar için Ray'e teşekkür ediyorum ve iyi bir gelecek diliyorum."

Neden ve nasıl böyle bir karara vardılar bilmiyorum ama umarım kulüp için en iyisi olur. Ben de Ray Wilkins'e kulüp için çalıştığı her saniye için teşekkür ediyorum. Ancelotti'ye çok yardımcı oldu ve takıma büyük katkı sağladı. Yolu açık olsun. Tahmin ediyorum onu Premier League'de bir takımı çalıştırırken göreceğiz önümüzdeki aylarda.

10 Kasım 2010 Çarşamba

PL 12. Hafta: Chelsea 1 - 0 Fulham

İyi maç oldu. Yine oyunda genel olarak hakimiyet kurduğumuz maçlardan birini oynadık. Skor 1-0 olsa bile kaçırdığımız öyle pozisyonlar vardı ki maçın 4, 5 olmaması işten bile değildi. Neyse... Maç bitti, 3 puanla 12. haftayı da kapattık.

Bu maçı ilk yarı ve ikinci yarı diye ayırmaya gerek yok. Maçın geneline baktığımızda pozisyon zenginliği ve top hakimiyeti yönünden lider olan taraf bizdik. Çok pozisyon kaçırdık. Özellikle Kalou'yla kaçırdığımız pozisyonlar %100'lüktü. Şanssızlık diyelim. Ama en nihayetinde 30. dakikada Essien'in kafasından bulduğumuz ve galibiyeti getiren güzel bir gol var. Rakibe ise tüm maç boyunca sadece 2 veya 3 pozisyon vermişizdir. Tamam, genel olarak üstün taraf bizdik ama onların mücadelesi de yadsınamayacak kadar iyiydi. Onları da tebrik etmek gerek.

Ve tam maç bitti derken Essien'in gördüğü kırmızı kart... Saçmalık. Hakem, Fulham'lı oyuncuya çift ayak girdi gerekçesiyle attı adamı. Essien de inanamadı tabii ki bu duruma. Çünkü öyle bir amacı yoktu adamın. Ama hakem şüphesiz çıkardı kırmızıyı. Gerçekten maç biterken gereksiz ve saçma bir hareketti hakemin bu kartı.

Bir de konuşmak istediğim konu: Zhirkov. Sezonun başında Lampard sakatlandığı zaman yavaş yavaş oynamaya başlayan ve ilerleyen haftalarda da formayı kaptırmayan Zhirkov gerçekten çok büyük gelişme gösterdi. İlk başlarda A. Cole ve Malouda'yla aynı sahada olması bile zarar diye düşünüyordum. Ama o, orta üçlünün bir elemanı olmaya o kadar kolay adapte oldu ki verdiği paslar, yaptığı koşulardan zaten bu anlaşılıyor. Maçlarda Lampard'ın yokluğunu aramıyorsak bunun en büyük nedeni Zhirkov'dur. Hafta sonu dönecekmiş Lampard da sahalara. Zhirkov'un artık forma için daha fazla savaşması gerekecek.

Evet... 12. maçları da bitirdik. Manu da Man City'yle berabere kalınca 2 puanlık farkı 4'e çıkardık, biraz rahatladık. Şimdi pazar günü yine Stamford'da Sunderland'le maçımız var. Oradan da bir 3 puan çıkartmak şart. Liderliğin stresi altındayken her maç zor ama bu stresi ve zorlukları yaşamadan da şampiyon olunmuyor. Son olarak bugünkü galibiyet için tüm ekibe tebrikler. Daha sonra görüşmek üzere.

9 Kasım 2010 Salı

Ancelotti: "Essien Hazır & Lampard Hafta Sonu Oynayacak"

"Dün akşam Drogba'nın kan testi sonucundan sıtma olduğu tespit edildi. Bu hastalığı nereden aldığını bilmiyorum. Birkaç günlüğüne izin vermiştim, tatile gitti ve geldiğinde bu hastalık ortaya çıktı. Bu virüs kanında olduğu için güç ve çalışma kaybı yaşadı, kondisyonu düştü. Tedavi oluyor ve şu anda iyi. En iyi duruma en kısa sürede dönecektir. Yarınki maçta büyük ihtimalle oynayacak.

Lampard yine oynayamayacak. Hazır, bizimle antrenmanlara çıkıyor ama topa ve takım arkadaşlarına tam olarak alışabilmesi için biraz daha beklemeli. Hafta sonu Sunderland maçında oynayacak.

Bugün çok iyi olmayan Alex(dizinde şişik) ve Anelka(sırt problemi) ile ilgili kararı ise yarın vereceğim.

Bunlar dışında diğer oyuncular iyi. Essien de iyi durumda, yarınki maçta oynayacak."

8 Kasım 2010 Pazartesi

Premier League'de 12. Hafta Programı

9 Kasım 2010 - Salı
21:45
Stoke City - Birmingham
22:00
Tottenham - Sunderland
---------
10 Kasım 2010 - Çarşamba
21:45
Aston Villa - Blackpool
Chelsea - Fulham
Newcastle Utd - Blackburn
West Ham Utd - WBA
Wigan - Liverpool
22:00
Everton - Bolton
Man City - Manu
Wolves - Arsenal

Premier League'de 12. maçlara geldik. Bu sezonun ilk hafta arası lig maçları oynanacak. Anfield'de aldığımız yenilgiden sonra buradan şöyle bol gollü, temiz bir galibiyet almak şart oldu. Bu arada Ancelotti, Drogba'yı sadece bir yarı oynatmasının nedenini maçtan önceki akşam ateşinin olması ve %100 hazır olmaması olarak açıklamış. Tabii bununla ilgili önceden bir açıklama yapılsa daha az tepki gösterirdik. Ama neyse, olan oldu. Artık onu düşünmeden çarşamba günkü maça bakalım. Evimizde oynayacağımız maçtan 3 puan çıkartmamız hiç de zor olmayacaktır diye düşünüyorum. Umarım öyle olur. Kadroyla ilgili kesin bir bilgi henüz verilmedi, bu yüzden onun hakkında bir şey diyemeyeceğim. Daha sonra görüşmek üzere.

7 Kasım 2010 Pazar

PL 11. Hafta: Liverpool 2 - 0 Chelsea

Bu maçın çok zorlu olacağını biliyorduk ama bu kadarını da beklemiyorduk. İkinci yarı muhteşemdik ama ilk yarıdaki berbat oyun bize çok pahalıya mal oldu. Yediğimiz 2 golü ikinci yarı o kadar pozisyon bulmamıza rağmen hiçbirini gole çeviremeyince telafi edemedik ve bu haftayı puansız kapattık.

İlk yarıdaki oynadığımız futbol kadar hiçbir maçta bu kadar kötü oynamamışızdır. Rezaletti ilk 45 dakika bizim için. Oyuna bir türlü konsantre olamadık, topa odaklanamadık ve çok pozisyon verdik. Buna karşılık bizim pozisyonlarımızsa yok denecek kadar azdı. Her mevkide çok kötüydük. Defans çok dikkatsizdi, orta saha ileriyi yeterince topla buluşturamadı ve ileri uçtakiler de düzgün bir atak geliştiremediler. Böyle bir oyunla ilk yarıyı Torres'in 2 golüyle kapattık.

İkinci yarı Ancelotti'nin olaya müdahalesiyle Drogba oyuna girdi. Neden Drogba'yla başlamadığını ilk yarı çok düşündüm ama bir türlü bulamadım. Bulan varsa söylesin biri. Tam bir saçmalıktı kısaca. Sakat değil, hafta içi Şampiyonlar Ligi Finali yok, ne amaçla Drogba yedek başladı maça anlamak mümkün değil. Ayrıca Şampiyonlar Ligi Finali olsa bile böyle önemli maçta öyle bir kozu kullanmamak tam bir aptallık. Neyse, geç de olsa Drogba'nın oyuna girmesiyle kendimize geldik diyebiliriz. Tüm 45 dakikayı Liverpool yarı sahasına yıktık. O kadar çok etkili geldik, o kadar çok kritik pozisyon yakaladık ki sayısını hatırlamıyorum. Fakat hiçbirini gole çevirememek büyük şanssızlıktı. Son 15 dakika Sturridge'in de girmesiyle 4 ileri uç adamıyla oynadık fakat yine gol bulamadık. Böylelikle bu zorlu maçtan elimiz boş evimize döndük.

Bu sene deplasmanda oynadığımız kritik maçların ikisini de kazanamadık. Önce Man City'ye sonra Liverpool'a yenildik deplasmanda. Genelde yenilgiye alışık olmayan Chelsea taraftarlarını bu skorlar çok üzüyor ama yapacak bir şey yok. Bu hafta krediden yedik fakat Manu, Wolves karşısında galibiyeti alıp farkı kapattı ve 5 puanlık fark 2 puana düştü. Liderliğin stresi daha da arttı.

Bu senenin ilk hafta içi Premier League maçı var çarşamba günü. Fulham'a karşı evimizde oynayacağız. Umarım güzel bir galibiyetle kendimize geliriz. Buna gerçekten çok ihtiyacımız var. Hafta içi görüşmek üzere.

6 Kasım 2010 Cumartesi

Futbol Efsaneleri #8

Fernando Hierro (İspanya)
1994 Dünya Kupası 2. tur maçı: İspanya 3 - 0 İsviçre

Ancelotti: "Kazanmak İçin %100'le Oynamalıyız"

"Liverpool karşısında kazanmamız için en iyisini yapmamız gerek. %90 oynamak yetmez, kazanmak için %100'le oynamalıyız. Çünkü şu anda Gerrard muhteşem formda.

Napoli'ye karşı aldıkları galibiyet özgüvenlerini yükseltti. Bu yüzden savaşmaya hazır olmalı ve bütün oyuna odaklanmalıyız.

Geçen sene Anfield'deki maç sezonun en önemli maçıydı. Şampiyon olmamız için kilit maçtı. Ama bu sene çok farklı bir takımla oynayacağız.

Menajerlerini değiştirdiler ve sezonun başından beri bazı problemler yaşıyorlardı. Ama şimdi çıkışa geçtiler ve son 3 maçlarını kazandılar.

İngiltere'nin en iyi takımlarından biri diye düşünmek zorundayız Liverpool'u. Orada muhteşem bir atmosfer ve seyirci desteği olacak.

Bence Liverpool'un kötü gidişi sona erdi. Ama bizim için onların kötü durumdan çıktığını düşünmek iyi bir şey.

Liverpool, Şampiyonlar Ligi'ni kazanabilen bir takımken ligde son 20 yılda nasıl şampiyonluk alamamışlar çok şaşırıyorum.

Milan gibi bazı kulüpler Şampiyonlar Ligi'nde oynarken daha özgüvenli oluyorlar. Anlatması zor ama bu doğru. Milan, Şampiyonlar Ligi maçlarında daha rahat oluyor. Liverpool da aynı şekilde."

5 Kasım 2010 Cuma

Premier League'de 11. Hafta Programı

6 Kasım 2010 - Cumartesi
14:45
Bolton - Tottenham
17:00
Birmingham - West Ham Utd
Blackburn - Wigan
Blackpool - Everton
Fulham - Aston Villa
Manu - Wolves
Sunderland - Stoke City
---------
7 Kasım 2010 - Pazar
15:30
Arsenal - Newcastle Utd
17:00
WBA - Man City
18:00
Liverpool - Chelsea

Bu hafta zorlu deplasman Anfield'deyiz. Son iki maçını alan Liverpool çıkışını sürdürmek istiyor. Bizse liderliğimizi ve aradaki puan farkını korumak için çıkıyoruz sahaya. Oradan galibiyetle dönmek çok güzel bir duygu olacaktır. Hele ki liderliğin stresi altındayken. Kadro konusundaysa Ancelotti 2 adam üzerinde henüz karar verememiş. Açıklamasına göre; kalede Cech, savunmada Ivanovic-Alex-Terry-Cole, orta sahada Essien(Ramires)-Mikel-Zhirkov ve ileride Anelka-Drogba-Malouda(Kalou) oynayacak. Görüldüğü gibi Lampard yine yok. Ancelotti'nin dediğine göre çalışmalara başlamış fakat çok uzun bir sakatlık dönemi geçirdiği için tam olarak hazır olması biraz zaman alacakmış. Haftaya Sunderland karşısında büyük ihtimalle oynayacakmış. Neyse, çok da önemli değil. Olsa takım için daha iyi olurdu fakat kaç haftadır Lampard'sız gayet iyi götüren takım bu maçta da tökezlemez diye düşünüyorum. Umarım öyle olur ve 3 puanı alıp liderliğimizi emin adımlarla sürdürürüz.

4 Kasım 2010 Perşembe

Drogba: "Karşımızda Farklı Bir Liverpool Olacak"

"Anfield'e gitmek hiç bir zaman iyi değildir. Çünkü Liverpool çok güçlü bir takım. Bu maçı sezona bir başlangıç yapmak için kullanmaya çalışacaklardır. Biz de buna karşı hazır olmalıyız.

Artık sezon başındaki Liverpool'dan farklı bir takım var karşımızda. Son iki maçlarını kazandılar ve güvenleri arttı. Dikkatli olmalıyız. Hiç bir takımdan korkumuz yok, bu doğru fakat onlar karşısında bazı zor anlar yaşayabiliriz. Buraya geldiğimden beri Chelsea-Liverpool maçları hep özel ve zor olmuştur. Oraya kazanmak için gideceğiz fakat bu hiç de kolay olmayacak.

Biliyoruz ki eğer puan kaybedersek geçen seneki gibi zorluk yaşayabiliriz. Galibiyetleri devam ettirmek ve puan farkını korumak bize bağlı.

Şampiyonlar Ligi'nde ilk birkaç maçı kaçırdığım için üzgünüm. Çünkü takımıma galibiyetlerde yardım etmek isterdim. Bu hiç kolay değil çünkü bir oyuncu olarak sürekli oynamak istiyorsunuz ve böylece en iyi fiziksel kondisyona ulaşabiliyorsunuz ve takım arkadaşlarınızla sahada daha iyi anlaşmaya başlıyorsunuz."

3 Kasım 2010 Çarşamba

ŞL: Chelsea 4 - 1 Spartak Moskova

Güzel maç oldu... Özellikle ikinci yarı bizim için çok iyiydi. Sonunda aradığımız o oyun hakimiyetini 45 dakikalığına da olsa yakaladık. Umarım devamı gelir.

İlk yarı genel olarak bizim pozisyon zenginliğimizle fakat iki tarafın da karşılıklı bulduğu ataklarla geçti. İkinci 45 dakikaya göre çok sönüktü diyebiliriz.

0-0'lık sonuçla gittiğimiz soyunma odasından döndüğümüzde 20 dakika içinde 3 gol bulduk ve işi orada bitirdik. İşte bu yarı ilk 5-6 haftadaki oyunumuzu hatırlattı bize. Gerçekten maça her yönden -hem top hem pozisyon- hakim olduğumuz bir oyun sergiledik ve karşılığını da aldık. Anelka'yla açtığımız perdeyi Drogba'nın penaltısı ve Ivanovic'in iki güzel golüyle kapattık. Rakipse ikinci yarının son dakikalarında bulduğu nadir pozisyonlardan birini gole çevirmeyi başardı.

Bir de bahsedilmesi gereken performanslar var. Anelka, Ivanovic ve Zhirkov bugün gerçekten çok iyiydi. Ramires içinse aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çünkü bugün oynadığı oyunla attığı şutlarla çok tedirgin etti beni. Top ona her geldiğinde sanki kaptıracakmış gibi bir his oluşuyor insanın içinde ya da şu çektiğinde mutlaka dışarı atacakmış gibi. Neden bilmiyorum ama özellikle bugün kötü bir oyun sergiledi. Belki de yaşadığı sakatlıktan dolayı kendini tam olarak gösterememiş olabilir. Neyse... Önemli olan 3 puan ve ikinci yarı sergilediğimiz o muhteşem oyun. Umarım önümüzdeki maçlarda da görürüz bu güzel oyunu. Özellikle pazar günü Liverpool karşısında bunu görmeye çok ihtiyacımız var. Oradan da bugünkü gibi bir skorla ayrılmak istiyoruz. Bu arada artık gruptan çıktık. Önümüzdeki 2 maç formalite. Artık son 16'ya kadar lige konsantre olup gruptaki diğer 2 maçta önemli oyuncuları fazla riske atmayarak devam etmeliyiz yolumuza. Sonraki yazıda görüşmek üzere.

2 Kasım 2010 Salı

Ancelotti: "Torres'i Almaya İhtiyacımız Yok"

"İleride Torres'i almak gibi bir hedefimiz olmadığını her zaman söylüyorum. Kadromuzda Drogba, Anelka ve Kalou gibi çok iyi hücum oyuncuları var. Ayrıca Sturridge ve Kakuta gibi muhteşem gençler de var. Onlara güvenimiz tam. Yani şu anda bir golcüye özellikle de Torres gibi muhteşem birine ihtiyacımız yok.

Bu kadroyla bütün turnuvalarda hırslı olmalıyız. En önemli şey, mümkün olduğu kadar sakatlıklardan kaçınmak.

Kadroyu sürekli fit durumda tutmak zorundayız. Bu yapılması en zor şey fakat deniyoruz ve bunun için çok çalışıyoruz.

Yarın oynayacak oyuncularının hepsinin dinç olduğundan emin olmak istiyorum. Herkes fit kalırsa başka bir oyuncu almaya ihtiyaç duymayız. Bence çok iyi bir kadromuz var."