27 Şubat 2011 Pazar

Terry: "Galibiyet Baskı Yaratır"

ManU maçıyla ilgili...

"Mutlak galibiyet maçı... ManU'ya karşı iyi bir rekorumuz var, özellikle evdeki maçlarda. Bunu devam ettirmek istiyoruz. Eğer galip gelirsek ManU ve lig tablosunda yakınımızda bulunan takımlar üzerinde baskı oluşacaktır."

Yeni oyuncuların takıma katılmasının üzerinde yarattığı etkiyle ilgili...

"Takıma yeni biri katıldığında her zaman bir çekişme olur. Özellikle gelen oyuncu sizin pozisyonunuzda oynuyorsa bunu daha fazla hissedersiniz. Bir anda daha fazla antrenman yapar halde bulursunuz kendinizi ve hiçbir şeyi kaçırmak istemezsiniz. Benim olaya bakış açım David'in (Luiz) benim yerimi alabileceği şeklinde. Ayrıca orta saha olarak da oynayabiliyor. Ya da sağ bek veya Benfica'da olduğu gibi sol bek olarak...

David ve Fernando'yu burada görmek çok güzel. İkisi de öğrenmek, kazanmak ve kendilerini büyük kulüplerde kanıtlamak isteyen genç oyuncular."

26 Şubat 2011 Cumartesi

Cole: "ŞL İçin Her Şeyi Göze Aldım"

"Şampiyonlar Ligi, şimdiye dek bu takımdan çok fazla insanın kazanabildiği bir şey değil. Bu yüzden bizim için anlamı çok büyük.

Ben bugüne kadar 2 kez final oynadım fakat ikisinde de kaybettik (birisi Arsenal'le, diğeri bizimle). Bu, hiç de iyi bir duygu değil. Umarım bu sezon farklı ve hatırlanacak bir şey olur.

Şu anda Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak için her şeyi göze almış durumdayım. Eğer bunu Chelsea formasıyla yapabilirsem bu benim için harika bir başarı olur.

Sezona çok iyi başladıktan sonra kötü bir dönemin içine girdik ve bu bizi şimdi olduğumuz yere getirdi. FA Cup ve Carling Cup'tan elendik. Ligi asla bırakmayacağız ama Şampiyonlar Ligi muhtemelen öncelikli odak noktamız olacak. Çünkü bu takımdan birçok insan bu kupayı henüz kaldıramadı."

25 Şubat 2011 Cuma

Premier League'de 28. Hafta Programı

26 Şubat 2011 - Cumartesi
14:45
Tottenham - Arsenal (ERTELENDİ)
17:00
Aston Villa - Blackburn
Everton - Sunderland
Newcastle Utd - Bolton
Wigan - Manu
Wolves - Blackpool
19:30
Chelsea - Birmingham (ERTELENDİ)
---------
27 Şubat 2011 - Pazar
15:30
West Ham Utd - Liverpool
17:00
Man City - Fulham
---------
28 Şubat 2011 - Pazartesi
22:00
Stoke City - WBA

Salı günü Stamford'da bizim için çok çok önemli olan Manu maçı var. Bu yüzden 26 Şubat Cumartesi günü oynanması planlanan Birmingham maçımız daha önce de söylediğimiz gibi 20 Nisan'a ertelendi. Bu maç dışında Premier League 28. hafta programından Tottenham-Arsenal maçı da bir başka tarihte oynanacak. Maç gününe (Salı) yaklaştıkça Manu maçıyla ilgili bir maç öncesi yazısı yazacağım...

23 Şubat 2011 Çarşamba

Ancelotti: "Zekice Bir Oyun Sergiledik"

"Bu maçın anahtarı, ileride Anelka ve Torres'in iyi oyunu oldu. Maça çok iyi başladılar ve bizim için atak yapmak kolaylaştı.

Zekice bir oyun sergiledik. İyi bir performanstı. Kopenhag çoğu zaman olduğu gibi yine pres yapmayı denedi. Ama ileride hızlı hareket ederek presi engelledik, rakibe pres yapma imkanı tanımadık. İşte bu yüzden zekice bir oyun sergilediğimizi söylüyorum.

Torres gol atamadığı için inancını kaybetmemeli çünkü iyi bir oyun ortaya koydu. Önemli olan ileride Anelka'yla çalışmasıydı ve çok güzel bir kombinasyon oluşturdular. Mutluyum. Anelka gol atabildi ve Torres de birçok şans yakaladı.

Çok iyi golcülerimiz var. Bu yüzden her maç bir karar vermek zorundayız (kimlerin oynayacağına). Drogba da sonradan oyuna girdi ve o da Torres'le iyi bir kombinasyon oluşturdu.

Şimdi aynı performansı Man Utd karşısında da göstermeliyiz. Hala yaşıyoruz. Maçtan önce de böyle düşünüyordum, şimdi de... Şimdi, oyuncularımın bu performansı tekrar tekrar sergilemelerini istiyorum."

ŞL Son 16: Kopenhag 0 - 2 Chelsea

İşte bu... Çok iyiydik. Aslında olmamız gerektiği gibiydik. Kopenhag'ın dondurucu havasından net ve turu %80 garantileyen bir skorla Londra'ya dönüyoruz.

Kopenhag'ın kaybedecek hiçbir şeyi yoktu aslında, tüm gücünü ortaya koyması gerekirdi. Belki de tüm gücü bu kadardı, bilemiyoruz. Barcelona karşısında çok iyi denilen oyunlarını izlemedim ama o da eğer böyleyse o zaman biz bugün harikaydık. 2-2,5 aydır sadece hazırlık maçlarıyla formlarını korumaya çalışan bir takım... Her ne kadar sıkıntı yaratmaz dense de nihayetinde bir lig veya Şampiyonlar Ligi maçının stresini-baskısını hissettiren bir maçı çok uzun zamandır oynamamanın bugünkü kötü oyunlarına etkisi büyük. Çok fazla pas hatası yaptılar. Böylelikle birçok defa savunmalarını az adamla yakalama şansı bulduk ve bunlar kritik pozisyonlar yaratmamızı çok kolaylaştırdı. Zaten ilk golümüz de Anelka'nın bu hatalı paslar sonucu kazandığı ve tek başına topu sürerek attığı bir pozisyondu...

Kopenhag'ı konuşmayı bırakıp bize gelelim... Bu sezon artık kafamızı tamamen verebileceğimiz bir turnuvada çeyrek finaldeyiz dedirtebilecek bir sonuç aldık. Hem de çok güzel bir oyunla. Tüm takımın performansına 8 verecek olursam (çünkü bu kadro çok daha fazlasını yapabilecek kalitede) Anelka'ya 9-9,5'u gözü kapalı veririm. Gollerin ikisi de harikaydı. Onların dışında da birçok pozisyon yakaladı. Maçın adamı tartışmasız Anelka'dır. Ayrıca Torres de her maç gelişen bir görüntü çiziyor. Liverpool'da iyi değildi, Fulham karşısında yavaş yavaş kendi gelme sinyalleri verdi ve artık bugün iyi bir performansla çok kritik pozisyonların içindeydi... Ama ne yazık ki golle hala tanışamadı. Golle tanışması onu çok fazla ileriye götürecek aslında ama bir türlü bu şansı bulamadı. En kısa sürede golle tanışması hem biz hem de onun için en iyisi olur...

Tabii bir de bu turnuvada kaç yıldır birçok yarı final ve hatta penaltılardan dönen bir final yaşamamıza rağmen henüz kupayı kaldıramamış olmanın büyük hırsı-arzusu var içimizde. Avrupa'nın en büyük kupası bu takıma yakışır, artık alınmalı... Üstelik böyle kafamızın rahat, büyük oranla bu kulvarı düşünebileceğimiz bir sezondayken... Bunu mutlaka değerlendirmeliyiz. Diğer turnuvalarda bizi üzen bu takım, bu büyük kupayı müzeye getirerek bütün taraftarın kalbinde tekrar sağlam bir yer edinmeli.

Bu net skor birçok insanın maçtan önce söylediği "Chelsea bu soğuk havada Parken Stadyumu'ndan çıkamaz" cümlesine de iyi bir cevap oldu. Skora değil sadece performansa baksak daha güçlü bir cevap olur aslında. Daha sonra görüşmek üzere.

Edit: Maç günü Ivanovic'in de doğum günüydü. 27 yaşına girdi güçlü defansımız. Bu galibiyet ona da iyi bir hediye oldu. Doğum günün kutlu olsun Ivanovic...

22 Şubat 2011 Salı

ŞL Son 16: Kopenhag - Chelsea | Maç Öncesi

Artık tek umudumuz diyebileceğimiz Şampiyonlar Ligi'ndeki yolumuza bu akşam Kopenhag'da devam ediyoruz. 21:45'te Parken Stadyumu'nda olacağız. Dün statta da antrenmanımızı yaptık, hazırız...

Kopenhag bir Barcelona olmasa da küçümsenecek bir rakip değil. Evlerinde oynadıkları son 6 Şampiyonlar Ligi grup maçını kaybetmediler ve bu sezon grup maçlarında önemli takımlara karşı iyi sonuçlar aldılar. Rubin Kazan'ı 1-0, Panathinaikos'u 3-1 yenip Barcelona'yla 1-1 berabere kaldılar. Bu sezon görüldüğü gibi iyiler fakat tarihlerinde ilk defa Şampiyonlar Ligi'nde son 16'ya kalıyorlar. Ligde ise son 10 yılda 7 şampiyonlukları var. Zaten Danimarka'nın açık ara en iyi takımı. Şu anda da ligde 19 puan farkla liderler ve oynadıkları 19 maçta 16 galibiyet 3 beraberlikleri var. Yaklaşık 2 aydır ligleri tatil fakat hazırlık maçlarıyla bu arayı boş geçirmiyorlar. Yani ligleri tatil diye formsuz olduklarını düşünmek yanlış olur.

Bize gelecek olursak son 3 yıldır şampiyona elendiğimiz bir turnuva Şampiyonlar Ligi. Son 8 turnuvada 6. kez gruptan lider olarak çıktık. Son 7 turnuvada da 5 kez yarı finale ulaştık (biri 2008'deki final olmak üzere). Tek özlemini çektiğimiz kupa bu. Umarım bu sene bu özleme bir son veririz.

Luiz, Benfica ile Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı için bu sezon mavi formayı bu turnuvada giyemeyecek. Torres ise göreve hazır, artık golle tanışacağı maçın bu olmasını umuyoruz. Benayoun ve Alex hala sakat. Zhirkov ise tamamen iyileşti. Bosingwa da aynı şekilde hazır. Tahmini kadro şu şekilde:
Cech
Bosingwa - Ivanovic - Terry - A. Cole
Ramires - Essien - Lampard
Anelka
Torres - Drogba

Eğer Drogba maça ilk 11'de başlamazsa:
Cech
Bosingwa - Ivanovic - Terry - A. Cole
Ramires - Essien - Lampard
Anelka - Torres - Malouda

Şimdilik bu kadar... Artık tek umut bu kupa. Bugün Kopenhag'dan iyi bir skorla dönüp 3 hafta sonra Londra'da işi bitirmeliyiz. Maçtan sonra görüşmek üzere.

Ancelotti: "Chelsea Henüz Ölmedi"

"Şampiyonlar Ligi en önemli turnuva ve bu sezon diğer turnuvalara göre daha fazla içinde olacağız. Odaklanıp en iyimizi göstermek için her şeyi yapmamız gerekiyor. Maç maç yola devam etmeli ve bu turu (son 16'yı) mutlaka geçmeliyiz. Kolay olmayacak. Kopenhag çok iyi bir takım ve iyi konsantre oluyorlar. 90 dakika boyunca oynamalı ve her iki maç için de hazır olmalıyız.

Kopenhag, grubunda çok iyi maçlar çıkardı. İyi organize olup çok iyi futbol oynadılar. Ayrıca çok iyi oyuncuları da var.

Dengeli bir maç olacak. Güçlü ve zamanlaması iyi olan bir takım. Biz kendi oyunumuzu oynamak için buradayız ve kazanmak için her şeyi yapmayı deneyeceğiz.

Barcelona'ya karşı oynadıkları maçı izledim. Takım olarak sahada çok çalışıyorlar. Tempoları harika. Biz de öyle olmak, sahada çok çalışıp futbolumuzu oynayıp kalitemizi göstermek istiyoruz. Eğer cesaretliyseniz galip gelebilirsiniz.

Bu futbol... Tepede kalmak zordur. Bazen kötü anların üstesinden gelebilmelisiniz. Şimdiye dek birçok zaman böyle anları kontrol edebildim. Beklemeliyiz... Her şey henüz bitmedi.

Bu sezon en iyi sezonumuz olabilir, belki de en kötüsü. Bilmiyorum... Ama bekleyelim. Chelsea henüz ölmedi, hala yaşıyor."

21 Şubat 2011 Pazartesi

26 Şubat Birmingham Maçı İle İlgili...

26 Şubat'ta oynayacağımız fakat 3 gün sonra Man Utd maçı olduğu için ertelenen Birmingham maçının yeni tarih ve saati belli oldu: 20 Nisan Çarşamba günü, TSİ 21:45'te Stamford Bridge'de karşı karşıya geleceğiz.

Arnesen, Yoluna Hamburg'la Devam Edecek

Sportif direktörümüz Frank Arnesen, geçtiğimiz aylarda kulüple olan kontratı bitince ayrılacağını söylemişti. Kontratı bu sezonun sonunda bitecek... Ve şimdiden hangi kulüple anlaştığını ve sportif direktörlüğe nerede devam edeceğini açıkladı. Arnesen, gelecek sezondan itibaren Bundesliga ekibi Hamburg'un sportif direktörü olarak yoluna devam edecek. 2005'ten beri Chelsea'ye yaptığı katkılar için teşekkürler. Yolu açık olsun...

20 Şubat 2011 Pazar

Ancelotti: "Bugün, İyi Bir Motivasyon Olabilir"

"Büyük bir hayal kırıklığı... Çünkü maçta 2 saat boyunca çok çalıştık, birçok şans yakaladık ve kazanmayı hak etmiştik.

Erkenden bir gol bulamadık ama Lampard'ın geç gelen golünden sonra maçı iyi kontrol ettik ve sadece duran toplardan gol yiyebilirdik. Ve bu gerçek oldu.

Ivanovic çok iyiydi ama o pozisyonda (frikik pozisyonu) biraz daha dikkatli olabilirdi. Ayrıca ilk yarının sonundaki Ramires'in pozisyonu bence penaltıydı. Hakemin Ramires'e sarı kart göstermesi garipti.

Rakip de bizimle aynı oyunu ortaya koyabildi. Fiziksel olarak güçlüydüler. Ama biz çok iyi bir ruhla oyunu kontrol altına aldık. Rakibe şans vermeden birçok pozisyon yarattık fakat şanssızdık.

FA Cup'taki başarımızı tekrarlamak istiyorduk. Bu, bizim için önemli bir turnuva. Ama şimdi yolumuza devam etmeli ve önümüzdeki günleri enerjimizi tekrar kazanmak ve gelecek maçlara hazırlanmak için kullanmalıyız.

Bu, kolay bir an değil. Çok önemli maçlar oynamak zorundayız ve bazen böyle zor maçlar oynamak güzel oluyor çünkü böylelikle daha fazla odaklanıyorsunuz. Kopenhag ve Man Utd'a karşı oynamaktan korkmuyoruz, bugün bizim için iyi bir motivasyon olabilir."

19 Şubat 2011 Cumartesi

Chelsea - Everton Penaltılar (Video)

O heyecan dolu penaltıları paylaşmak istedim. Sonuç üzücü ama yine de keyif veren bir maçtı. Herkese teşekkürler. İşte o dakikalar...

FA Cup 4. Tur Tkr: Chelsea 1 (Pen: 3 - 4) 1 Everton

Bunu hak etmemiştik. Hem de hiç... Heyecan dolu geçen bir ikinci yarı ve aynı şekilde coşkulu bir 30 dakika daha. Tam 75 dakika maçta üstünlüğü kuran tarafız fakat 120. dakikadaki frikik ve kalbi olanın izleyemeyeceği penaltılar yaktı bizi. 125 yıl sonra 3 kez arka arkaya kupayı kaldıran takım olma hayali de bugün Londra'nın kapalı havasında sona erdi.

Harika bir maç izledik. Öncelikle bize bunu şifresiz olarak izleme imkanı sunan NTV Spor'a teşekkürler. İlk yarı hariç tek kelimeyle muhteşem oynadığımız bir maçtı. İlk yarıdan aklımda kalan sadece Malouda'yla iki net pozisyonumuz ve Ramires'in ceza sahasında yerde kaldığı hareket var. Fakat pozisyonun gerçekliği hakkında bir fikrim yok. Chelsealiyim diye de pozisyon penaltıydı diyecek değilim. Neyse, zaten maçı izleyen ilk yarıyı hatırlamaz bile. Çünkü muhteşem kadromuz bize harika bir ikinci yarı ve uzatmalar izletti. Ancelotti'nin de dediği gibi tüm gücümüzü ortaya koyduk. Çok istekliydik. Birçok pozisyon bulduk. Özellikle Lampard'la gole çok yaklaştığımız dakikalar yaşadık. Ramires de başlattığı ataklarla ve paslarıyla harikaydı. Onu ilk kez bu kadar iyi gördüm açıkçası ve bu üzüntünün arasında beni tek mutlu eden şey diyebilirim. Ivanovic defansta ve hatta kimi atakta ileri çıkarak çok iyi bir performans ortaya koydu. Onun dışında dediğim gibi tüm takım çok iyiydi. Tek tek saymaya gerek yok. 90 dakika bittiğinde yine bir beraberlik vardı bu seneki bütün Everton maçlarında olduğu gibi fakat skor bu sefer 0-0'dı. Uzatmalara başladık, o yorgunluğa rağmen yine harikaydık. Ve 104. dakikada Lampard bugün ortaya koyduğu performansıyla hak ettiği muhteşem bir gol attı ve sonunda öne geçtik. Bunu çok hak etmiştik. Golden sonra da maçı yavaşlatmadan ataklarımıza devam ettik ve skoru diğer Everton maçlarında olduğu gibi yine 1-1 yapacak gol 120'de Baines'ten geldi. Bütün maç Everton'ın sahadaki en iyi oyuncusuydu. Golü de rahat bir yerden kullandığı frikikten buldu ve maçı penaltılara taşıdı. İşte bu dakikalarda heyecan doruktaydı. Uzun zamandır böyle bir maç izlemememin de etkisiyle penaltıları ayakta izledim. Önce, frikiği gole çeviren Baines kaçırdı penaltıyı, umutlandık. Sonrasında Anelka kaçırdı, olsun dedik. Fakat sonrasında A. Cole de kaçırdı ve umutları Cech'in kurtarışı veya Neville'in kaçırmasına bağladık. Fakat tecrübeli kaptan golü buldu ve bizi tam anlamıyla yıktı. İlk düşündüğüm şey tabii ki "bunu hak etmedik" oldu. Ama yapacak bir şey yok. Biz elimizden geleni yaptık, bunu şüphe duymadan söyleyebilirim. Sergilediğimiz performanstan gerçekten çok memnunum. İlk yarı belki biraz daha iyi olabilirdik ama Everton da bir o kadar istekliydi. İyi defans yaptılar. Sonuç olarak turu da geçtiler. Tebrikler.

Ancelotti'nin deyimiyle bu "hikaye" burada biter. Şimdi önümüzde Premier League ve Şampiyonlar Ligi kaldı. Umutlar devam ediyor. Ligde seneye de bizi Şampiyonlar Ligi'ne götürecek bir sıralama önemli. Bundan sonra bunun için savaşmalıyız. Şampiyonlar Ligi'neyse artık bu sezon kafamızın %60-70'ini vermeliyiz. Salı akşamı Kopenhag'dayız. İlk maçın orada olması avantajını değerlendirip buraya iyi bir skorla dönmek gerek. Daha sonra görüşmek üzere.

18 Şubat 2011 Cuma

Ancelotti: "Yarın En İyimizi Yapmak İstiyoruz"

"İyi haber şu ki Zhirkov oynayabilir durumda ve tekrar kadroda olacak. İlk 11'de olmayacak ama daha sonra oynama şansı bulabilir. Drogba ise maça başlayan 11'de olacak ama yanına bir forvet daha koymalıyım. Antrenmanlarda çok çalışıyordu ve istekliydi. Bence yarın çok iyi bir oyun ortaya koyacak.

FA Cup başka bir turnuva, başka bir hikaye. Geçen yıl çok iyiydik, kazandık ve bu sene bunu tekrarlamak istiyoruz. Everton zor rakip. Onlara karşı her oynayışımızda zorluklar yaşıyoruz. Ama kazanmak ve en iyimizi gösterip haftaya Reading'e karşı oynamak istiyoruz.

Belki bazı rotasyonlar yapabilirim ama Kopenhag maçı olduğu için değil. O başka bir hikaye. Everton maçını almak için bütün gücümüzü ve yeteneğimizi kullanmak istiyoruz. Bu maçı kazanmak Şampiyonlar Ligi için de iyi bir atmosfer yaratacaktır.

Bu kupayı arka arkaya 3. kez kaldırmak da bizim için başka bir motivasyon... Bu yüzden yarın en iyimizi yapmak istiyoruz. Yarından itibaren ilerleyebilecek güçteyiz ve şimdilik hedefimiz Wembley'de yarı final oynamak. Bu turnuvayı seviyorum çünkü bir beraberlik durumunda rövanş yapılıyor ve bu rövanşlar cumartesi günü oynanıyor. Cumartesi oynamak da bu turnuvayı önemli kılıyor. Eğer hafta içi yapılsa önemini kaybedebilir.

Everton'ı geçtiğimiz takdirde 1 Mart'ta Reading'le oynayacağız. Bu durumda Manu'yla oynayacağımız erteleme maçı yine erteleneceği için lig tablosunda biraz daha geri düşebiliriz. Ama sonuç olarak herkes 38 maç oynayacak. Şu an 5. sıradayız. Çalışıp ilk 4 sırada yer alabilmek bizim problemimiz. Dürüst olmak gerekirse ligdeki bu durum hiç iyi değil. Ama geliştirmek için şansımız var."

FA Cup 5. Tur Fikstürü

19.02.2011Stoke City17:00Brighton
19.02.2011Birmingham17:00Sheffield Wednesday
19.02.2011Manchester United19:15Crawley Town
20.02.2011Fulham17:00Bolton
20.02.2011Leyton18:30Arsenal
21.02.2011West Ham22:00Burnley
01.03.2011Everton / Chelsea21:30Reading
02.03.2011Notts County / Manchester City21:45Aston Villa

FA Cup 5. turdaki rakibimiz Reading... Fakat onun öncesinde geçmemiz gereken bir rakip var: Everton. Goodison Park'tan 1-1'lik beraberlikle ayrıldığımız maçın rövanşını yarın Stamford'da oynayacağız. 3 gün sonra da Şampiyonlar Ligi'nde Kopenhag deplasmanında olacağız. Bu maçı düşünerek Ancelotti hem az şans bulan oyuncuları zinde tutmak hem de asları fazla yormamak için mutlaka rotasyona gidecektir. Torres, Liverpool'la FA Cup'ta maça çıktığı için bizim adımıza bu turnuvada görev alamayacak. Fakat hafta içi Şampiyonlar Ligi'nde oynayabilir. Onun dışında Fulham karşısında son 15-20 dakikalık bölümde oyuna giren Drogba, Mikel ve Kalou bu maça ilk 11'de başlayabilirler. Drogba, Everton'la oynadığımız 12 maçta 8 gol atmış bir isim. Önemli bir istatistik... As takımdaki çoğu genci kiraladık. Van Aanholt, Kakuta, Bruma ve Sturridge sezon sonuna kadar başka takımlardalar. McEachran hem altyapıda hem burada iyi maçlar çıkarıyor, o da kadroda olacaktır. Ayrıca altyapıda çok iyi performanslar sergileyen Ryan Bertrand ve Milan Lalkovic de bu maçta kadroya alınabilirler. Oynarlar mı, orası Ancelotti'ye kalmış. Tahmini bir kadro yazmak zor. Kritik bir maç fakat Kopenhag'ı da düşününce... İşin içinden çıkılmaz hale geliyor. Ama kadro geniş, sıkıntıya düşecek bir durum yok. Ancelotti'nin gelecek maçı da düşünüp her iki turnuvada da yola devam etmemiz için doğru tercihler yapması gerekiyor. Hem kadro hem de başarıyı getirecek formasyon olarak... Ayrıca FA Cup'ı bizim için daha önemli yapan bir şey daha var: Bu turnuvanın uzun tarihinde 125 yıl sonra arka arkaya 3 kez kupayı kaldırmış bir takım olarak tarihe adımızı yazdırmak... Umarım bunu başarırız. Maçtan sonra görüşmek üzere.

Edit: Luiz, bu turda görev alamayacak (ilk Everton maçından önce kaydettirilmediği için). Fakat Everton'ı geçtiğimiz takdirde Reading'e karşı oynayabilir. Ayrıca Şampiyonlar Ligi'nde de Benfica adına oynadığı için orada da bu sezon bizim adımıza görev alamayacak.

17 Şubat 2011 Perşembe

Lampard: "Şampiyonlar Ligi Daha Öncelikli"

Şampiyonlar Ligi için Premier League'den vazgeçer misiniz?

"Bu korkunç bir soru fakat cevap vermem gerekirse yapardım diyebilirim. Bir turnuvayı diğerinden daha üstün tutmayı sevmem. Ama şu ana kadar 3 kez Premier League şampiyonu olmamız Şampiyonlar Ligi'ni daha öncelikli bir hale getiriyor.

Bu kadroya bağlı fakat eğer Şampiyonlar Ligi'nde iyi giderseniz bu, ligdeki gidişatınıza da yardımcı olur. Eğer Avrupa'da başarı alırsanız bunu lige de taşıyabilirsiniz."

15 Şubat 2011 Salı

FIFA 11 Güncelleme Paketi...

FIFA 11 için ara transfer döneminde yapılan tüm transferleri içeren güncelleme paketi geliyor. 23 Şubat'tan itibaren ücretsiz bir şekilde EA'in internet sitesinden indirilebilir. Bu paketin tanıtım videosu da Premier League'in en pahalı transferi, 50 milyon sterlinlik adam Torres üzerine yapılmış. Aşağıdan izleyebilirsiniz...

Zhirkov, 3 Ay Sonra Çalışmalara Başladı

Zhirkov, 3 ay sonra ilk kez bugün takım arkadaşlarıyla çalışmalara başladı. Üstelik antrenman maçında da golü buldu. Bu kadar süreden sonra toparlanması zor olacaktır. Fakat umarım en kısa sürede hazır hale gelir. İyi oyuncu, önümüzdeki yoğun maç temposunda yararlı olabilecek bir isim.

Ancelotti: "İlk 4'te Bitirmek Önemli"

"Maçı kazanmayı hak ettik fakat sonunda kayıp bile edebilirdik. Cech harika bir kurtarış yaptı. Genel olarak iyi bir performans sergiledik. İkinci yarı çok iyiydik ve baskılı oynadık. Rakibin kendi yarı sahasından çıkıp pozisyon bulmasına izin vermedik. Biz ise birçok pozisyon yakaladık fakat gole çeviremedik. Bu, oyundaki tek hatamızdı.

Takım iyi bir atak oyunu sergiledi. Fiziksel kondisyon iyiydi. Ama kaybedebilirdik. Bu futbol.

İleri uç-orta saha arasına Malouda ve Anelka'yı koyarak orta sahada oyunu kontrol etmek istedim. Normal bir rotasyon uyguladım. Çünkü önümüzde birçok maç var ve bütün oyuncuları zinde tutmalıyız. Drogba, Mikel ve Kalou rotasyondan dolayı ilk 11'de başlamadılar fakat önümüzdeki maçlarda oynayacaklar.

Her forvet gol atmak ister ama Torres'in bu konuda yıldığını düşünmüyorum. Onun bizimle birlikte oynamaya ve zamana ihtiyacı var. Ayrıca geçen haftaki Liverpool maçına göre daha iyiydi. Yeteneğini kullandı ve ilk yarı bazı şanslar yakaladı. Onu oyundan canlı olan Didier'i sokmak için aldım.

Luiz maçın sonunda hata yaptı (penaltı). Çünkü yorgundu. Ama iyi bir maç çıkardı. Defans olarak, oyuncu olarak muhteşem kalitesini gösterdi. İlk yarıda Torres'e mükemmel bir pas attı. Bu bizim için iyi haber.

Şimdi hedefimiz önümüzdeki maçlara her zamanki ruh ve tutumla teker teker bakmak. Ligin zirvesine gelmek çok zor ama sona gelene kadar birçok önemli maç oynayacağız. FA Cup'ta varız ve Şampiyonlar Ligi de haftaya başlıyor.

En önemli şey ligi ilk 4'te bitirmek ve bunu başarabiliriz. Her zaman objektif olmaya çalışırım, bu akşam ortaya koyduğumuz oyun iyiydi."

PL 27. Hafta: Fulham 0 - 0 Chelsea

Neredeyse yeniliyorduk! Malouda'ya yapılan harekete penaltı vermeyen hakem, muhteşem oynadığımız fakat bir türlü golle buluşamadığımız ikinci yarının son dakikasında Fulham lehine verdi penaltıyı... Hem de hiç alakası olmayan, o penaltıysa Malouda'nın pozisyonu 10 gollük penaltı diyebileceğimiz bir saçmalığa. Ama işte ilahi adalet... Cech muhteşem bir kurtarış yaptı ve dönen topu da kaçırdı Dempsey. Nihayetinde Fulham deplasmanından 1 puanla ayrılıyoruz ve zirveye 2 puan daha uzaklaşıp puan farkını 12 yapıyoruz. Çok açık söylüyorum: Şurada 3 saat öncesine kadar zirve için hala umutlarım vardı fakat şimdi düşüncem tamamen değişti. Şu deplasmandan mutlaka 3 puanla dönmeliydik... Hak ettik de aslında, özellikle ikinci yarıdaki oyunla fakat olmadı. Şimdiden sonra ne yapmalı? İlk üç için mi çıkmalı sahaya yoksa hala zirve düşünülmeli mi? Bir Chelseali olarak zirve=hayal demek istemiyorum fakat artık gerçek bu gibi. Artık ilk üç için maçlara çıkmak daha doğru gibi geliyor. İkincilik veya üçüncülük de başarısız bir sonuç değil sonuçta. Kimseyi göndermez takımdan. Ayrıca önümüzde Şampiyonlar Ligi ve FA Cup'ta uzun yollar var. Bu zora girse de bizi bekleyen 2 kupa var. Onlara aklımızda daha çok yer vermeye ve onlar için oynamaya devam...

Maça kısaca bakalım... İlk yarı son maçlarımızda olduğu gibi yine sıkıcı, yetersiz bir 45'ti. Az pozisyonun olduğu bir yarıydı. Önemli olarak değerlendirebileceğimiz Lampard ve Ivanovic'in pozisyonları var. Onun dışında tabii ki Torres'in ilk yarının sonunda Luiz'in harika uzun pasıyla kaleciyle karşı karşıya kaldığı fakat topu indirirken ayağına çarpıp ondan uzaklaştığı pozisyon var. Topu düzgünce indirebilse güzel bir şutla golü bulup soyunma odasına daha rahat gidebilirdik. İlk yarı böyle bitti... Maçın başında daha fazla efor harcayıp -Liverpool maçı için de konuşuyorum- ilk dakikalarda golü bulabilsek rakiplerin direnci ve defans gücü daha kolay kırılır diye düşünüyorum ilerleyen dakikalarda.... Ama konuşmak boş tabii, uygulayamadıktan sonra. Aslında ilk haftalarda mükemmel bir şekilde yaptığımız bir şeydi bu, fakat "çöküş dönemi" diye adlandırabileceğimiz bir dönemin ardından unuttuğumuz bir şey oldu. Neyse, ikinci yarıya gelelim... İkinci yarı da yine son maçlarda olduğu gibi üstünlüğü kurup 50-55 metrede geçen 45'lerdendi. Öyle net, öyle kritik pozisyonlar yakaladık ki izleyen herkes maçı Chelsea'ye verir. Fakat işler öyle olmuyor tabii... Pozisyonları gole çeviremedikten sonra... Sonuç olarak olmadı. Malouda'nın çok net olan penaltı pozisyonunu verseydi hakem çok farklı olabilirdi her şey. Hak ettiğimizi almış olurduk. Son dakika da Fulham lehine verdiği penaltı da şaka gibiydi gerçekten. O pozisyon Türkiye'de verilse bir de üstelik daha önce kendilerine yapılan penaltı verilmemiş olsa hakemin oradan sağ çıkması çok zor olurdu. Ama tabii orası İngiltere ve doğru yapılan da sonuçta maçın hakimi hakemin kararlarına saygılı olmak. Neyse, sonuçta hakem yüzünden yenilmedik (ama ramak kalmıştı) bu yüzden hakemi eleştirmeyeceğim fazla. Ama bu güzel performansa rağmen hak ettiğimiz galibiyeti de ne yazık ki alamadık.

Bir de maçtan önce muhtemel kadro ve formasyon diye düşündüğümüz baklava modeli taktikle sahada olmadığımız konusuna değinmek istiyorum. Eski taktikle (4-3-3) sahadaydık ve sanıyorum Ancelotti önümüzdeki FA Cup ve tabii ki Şampiyonlar Ligi maçlarını düşünmüş olacak ki (o daha önce bırakmış ligi düşünmeyi bence) rotasyona da gitti. Torres'i aynı eskiden Drogba'nın oynadığı mevkide oynattı ve kanatlarda Malouda-Anelka'yı kullandı. Drogba'yı 70. dakikada Torres'i çıkarıp oyuna soktu. Orta sahada da Mikel'i dinlendirdi ve onun yerine Ramires'i oynattı. Defans, maçtan önceki tahminimiz gibi oldu ve Luiz'i ortada oynatıp Ivanovic'i sağa çekti. Luiz iyiydi, fakat Torres yine yetersizdi. Luiz alışma sürecini çabuk atlattı gibi görünüyor. Torres için hala bekliyoruz. Son hamleler ve topla buluşmalarda hala sıkıntılar var. Ama bekliyoruz, inanıyoruz.

Şimdi sırada daha çok düşünmemiz gereken kulvarlardan FA Cup'ta 4. tur rövanş maçımız var. 1-1'in ardından Stamford'da Everton'ı ağırlayacağız ve 3 gün sonra bir diğer artık daha çok ağırlık vermemiz gereken kulvar olan Şampiyonlar Ligi'nde Kopenhag deplasmanına gideceğiz. İlk maçın orada olması avantajdır. Ama bu performans yeter mi? Şüpheli... Daha iyi olmak gerek. Özellikle Torres'in bekleneni artık vermesi ve bütün oyuncuların %100'lerini ortaya koymaları gerek. Kopenhag=kolay maç diye düşünülmemeli. Şampiyonlar Ligi'nde her maç zordur. Hiç beklemediğin takım hezimet yaşatabilir sana. Ama bu kadro bir %90'lara 100'lere çıkabilse önünde duracak takım yok da... İşte... Sonra görüşmek üzere...

14 Şubat 2011 Pazartesi

PL 27. Hafta: Fulham - Chelsea / Maç Öncesi

27. haftanın kapanış maçı... Akşam TSİ 22:00'da Fulham deplasmanındayız. Muhtemel kadroyu verelim:

Cech
Ivanovic - Luiz - Terry - Cole
Essien - Mikel - Lampard
Anelka
Drogba - Torres

Bosingwa'da hafif bir sakatlık durumu var fakat oynayabilir. Oynayıp oynamayacağı maç saatinde belli olacak. Ivanovic ise -eğer oynarsa- bugün 100. maçına çıkacak. Ve eğer Bosingwa oynamazsa Luiz'i bugün daha fazla görme şansı bulabiliriz. Onun dışında Anelka'yı da birkaç maçtır oynadığı yeni mevkisinde tekrar izleyeceğiz. Kadro harika ama formda Fulham'dan galibiyet almak zor olacak. Fakat başka şans da yok... Ya galibiyet, ya galibiyet.

13 Şubat 2011 Pazar

Lampard: "Tekrar Resmin İçine Girebiliriz"

"Hepimiz biliyoruz ki tekrar bu resmin içine girebiliriz. Çok büyük bir efor gerektirecek, çünkü bütün maçları kazanıp diğer takımların hata yapmalarını bekleyeceğiz.

Man Utd'ın durumunu çok fazla düşünme lüksümüz yok. Hedefimiz sırasıyla maçları kazanıp Manu ile oynayacağımız maçlara gelmeden arayı kapatmış olmak. Eğer onlarla oynamadan önce puan farkını 5-6'ya düşürebilirsek yolumuza dönmüş oluruz. Şüphe yok ki bu istek soyunma odamızda hala var.

Bir şeyleri kazanmak uyuşturucu gibi. Premier League ve FA Cup'ı kazandık ve şimdi o başarıyı devam ettirmek istiyoruz.

Oyuncuların hepsi Kasım, Aralık ve biraz da Ocak'ta çok kötü bir dönem geçirdiğimizin farkında. Futbol sezonları böyle olabiliyor. Şimdi büyük oyuncuların ve büyük kişiliklerin ayağa kalma zamanıdır. Manu'ya karşı 2 oyun da çok ağır geçecek. Ama bu maçlar zirveyi belirler mi bilemiyorum."

11 Şubat 2011 Cuma

Bruma Leicester'a Kiralandı

Luiz'in gelişi ve Alex'in yavaş yavaş çalışmalara başlamasıyla beraber Bruma'ya da yol gözüktü. Sezon sonuna kadar Leicester City'ye kiralandı. Van Aanholt'u da geçtiğimiz günlerde Championship ekibine kiralamıştık. İki genç defans aynı takımda gelecek sezona kadar hem daha sık oynama şansı bulup hem de kendilerini geliştirecekler.

Premier League'de 27. Hafta Programı

12 Şubat 2011 - Cumartesi
14:45
Manu - Man City
17:00
Arsenal - Wolves
Birmingham - Stoke City
Blackburn - Newcastle Utd
Blackpool - Aston Villa
Liverpool - Wigan
WBA - West Ham Utd
19:30
Sunderland - Tottenham
---------
13 Şubat 2011 - Pazar
18:00
Bolton - Everton
---------
14 Şubat 2011 - Pazartesi
22:00
Fulham - Chelsea

Liverpool maçında yediğimiz golden sonra katı savunmayı ne Torres-Drogba-Anelka üçlüsü ne de sonradan giren Kalou ve Malouda aşamadı. Güzel gidişat içindeyken şansız bir yenilgi aldık fakat bunu bir istikrarsızlık olarak görmüyorum ve bu hafta arka arkaya alınacak galibiyetlere tekrar başlayacağımıza inanıyorum. 27. haftadayız ve Fulham deplasmanındayız, Londra derbisine çıkıyoruz. Son haftalarda iyi sonuçlar alan bir ekip. Ancelotti bu maç Luiz'e ilk 11'de görev vereceğini açıkladı. Onun için çok olumlu konuşuyor. "Geleceğin en iyi defans oyuncusu" yorumunu yaptı genç Luiz için. Bence de Chelsea'yle birlikte o konuma gelecek. Bunun dışında milli takımlardan dönen oyuncular hakkında da bilgi verdi Ancelotti. Bosingwa dışında bütün oyuncular iyiymiş. Fakat Bosingwa da Pazartesi gününe hazır olacakmış. Uzun zamandır sakat olan Alex hakkında ise kişisel çalışmalarını yaptığını ve belki ilk Şampiyonlar Ligi maçına (Kopenhag deplasmanına) ya da en geç evimizdeki maça yetişeceğini söyledi. Ayrıca Torres-Drogba ikilisini takım sistemine adapte etmek için zamanımız olduğunu ve bunu denemeye çalışmamız gerektiğini çünkü ikisinin de harika forvetler olduğunu söyledi. Umarım en kısa sürede hem ikili olarak hem de tüm takımla beraber bir uyum yakalayabilirler. Bakalım... Sonuç olarak inanıyorum ki bu maçtan 3 puanla ayrılacağız.

10 Şubat 2011 Perşembe

Ivanovic'le Yeni Sözleşme İmzalandı

Ivanovic'le kontratımızı 2016'ya dek uzattık. Gerekli ve önemli olanı yaptık... Formayı sonuna kadar hak eden bir ismi kulüpte tutmaya devam ediyoruz...

Ivanovic'in imza törenindeki açıklamaları:

"Bu sözleşme kariyerimde önemli bir adım. Takıma maksimumu vermek istiyorum ve daha çok zafer elde etmek için takıma yardım etmeye çalışacağım.

Şimdi, eski günlerime göre daha iyi maçlar çıkarıyorum. Takımda 3 yıl çok çabuk ve başarılı şekilde geçti. Umuyorum Chelsea'yle beraber gelişmeye devam edeceğim."

9 Şubat 2011 Çarşamba

Torres: "Vicdanım Rahat"

Liverpoollu taraftarların kendisinin formasını yakmalarıyla ilgili...

"Eğer orada kameralar olmasaydı, benim adımın yazılı olduğu bir giysiyi yakmazlardı. Bütün Liverpool taraftarları benim ayrılışımın adil olmadığını düşünüyor. Gerçeği, benim gerçeğimi duymak istemiyorlar. Ama bu futbol... İşlerin nasıl gideceğini, nereye varacağını bilemezsiniz. Ama bu işin sonu benim istediğim gibi gerçekleşti ve Chelsea'nin bir oyuncusu oldum. Ama bu süreçte yaşananlar istediğim şeyler değildi.

Vicdanım rahat... Çünkü Liverpool'daki bütün insanlara karşı dürüst davrandım ama şimdi çıkan bütün bu haberler beni mutsuz ediyor. Böyle bir tepki göstermelerine gerek yoktu."

8 Şubat 2011 Salı

Lampard'ın Milli Takımdaki İlk Kaptanlığı...

Lampard, Çarşamba günü oynanacak Danimarka-İngiltere hazırlık maçında ilk defa sahaya kaptan olarak çıkacak... Rio Ferdinand ve Steven Gerrard'ın yokluğunda bu şansı 32 yaşında yakalayabildi. Geç oldu ama o duyguyu bir kez bile yaşamak güzeldir. Bundan önce milli takımla 83 maça çıkmış ve 20 gol atmış bir isim olarak artık o bandı takmasının zamanı gelmiş, geçiyor bile... Çok gururlu olduğunu belirten Lampard, umarız önündeki artık pek de uzun olmayan futbol hayatı boyunca o bandı artık çıkarmamak üzere takar koluna...

Eric Parsons 1923-2011

Henüz geçen hafta kaybettiğimiz 1955'in şampiyon kadrosundan Les Stubbs'ın ardından bugün de Eric Parsons'ı kaybettik. Parsons, Stamford'da geçirdiği 7 sezonda 177 maça çıkmış ve 42 gol atmış. Ayrıca 1954-55 sezonunda tüm 42 lig maçında görev almış ve bir kanat oyuncusu olarak 11 gol atmış. Takıma yaptığı tüm hizmetler ve katkılardan dolayı teşekkürler... Tüm yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Sen de rahat uyu Eric Parsons.

7 Şubat 2011 Pazartesi

Yılın İngiliz Futbolcusu: Ashley Cole

www.thefa.com 'da yapılan ankette Ashley Cole, 2010 yılının en iyi İngiliz futbolcusu seçildi. Kendisini tebrik ediyoruz. Dünyanın en iyi sol beklerinden, çok istikrarlı bir isim... İngiliz fanların oylarını toplaması çok da zor olmamıştır.

Ankette ikinci sırayı Steven Gerrard, üçüncü sırayı ise Adam Johnson aldı.

6 Şubat 2011 Pazar

Ancelotti: "Kazanacak Kadar İyi Değildik"

"Bence Ivanovic'in pozisyonu penaltıydı. Ama iyi oynamadığımızı kabul etmeliyiz. Hakemin performansını ve kendi performansımızı eleştirmeliyiz. Kazanacak kadar iyi oynayamadık. Çok iyi defans yaptılar ve atak yapacak alan bulamadık.

Sistemi değiştirmek istedim. Torres'in ilk maçıydı ve Torres 65 dakika boyunca en iyisini yapmaya çalıştı. Kolay değildi çünkü alan bulabilmek zordu. Geride çok yavaş oynadığımız için ilerideki adamlarımızın bu hızda iyi oynamaları mümkün değildi.

Sunderland karşısında çok iyi uygulanan sistemin aynısıydı fakat Liverpool iyi defans yaptı. Taktik değiştirip 3 defansla oynadılar ve boşluk bulamadık.

Goldeyse Ivanovic ve Cech'in hatası vardı. Yapılan ortaya karşı doğru reaksiyonu gösteremediler.

Bence buradan çıkacak doğru sonuç beraberlikti ama şunu anlamalıyız ki kazanmak için daha iyi oynamalıyız."

PL 26. Hafta: Chelsea 0 - 1 Liverpool

Beklediğim kadar zevkli geçen bir maç olmadı. Maçtan önce bu yönde umutlarım büyüktü. Şöyle oturup pozisyonu bol ve açıkça söylemek gerekirse 3 puanı baştan sona hak ettiğimiz bir maç seyretmek istiyordum. Ama olmadı... Tabii artık bu saatten sonra aramamız gerekenin zevk değil galibiyet olduğunu biliyorum ama beklentilerime tamamen ters bir maç olduğu için şaşkınım. Manu'nun puan kaybettiği haftada zirveye bir adım daha yaklaşmak için yavaş yavaş sona gelinen ligde galibiyet önemliydi, alamadık... Kısacası bu hafta Man City, Tottenham, az da olsa Arsenal ve tabii ki Liverpool'a yaradı. Yola, hala zirveyle 10 puan farkla devam ediyoruz.

Maça bakalım... İlk yarı ortada diyebileceğimiz, atakların ve önemli pozisyonların bol olmadığı ve seyir zevki düşük olan bir 45 dakika oldu. Önemli pozisyon olarak gösterebileceğimiz tek an Rodriguez'in direkten dönen dokunuşuydu. Onun dışında Torres'le bulduğumuz kritik bir pozisyon var fakat orada da Carragher'in önemli bir müdahalesi söz konusu. Ve bir de Ivanovic'in o ünlü kafalarından birkaçı vardı ki onları da ilk yarıdaki kritik anlar kategorisine koyabiliriz. İkinci yarıyaysa ilk yarıya nazaran daha iyi başladık. Doğal olarak rakip de biraz düşüktü. Fakat Liverpool ikinci yarıda bulduğu tek önemli pozisyonu gole çevirmeyi başardı ve devamında kapanarak maçın skorunu belirlediler. 7 yıl sonra Stamford'daki ilk gollerini Meireles'le buldular. Dediğim gibi 69'da gelen golden sonra maç 50-55 metrede geçti. Ama gerçekten tebrik etmek gerek Liverpool'u... İyi kapanıyorlarmış. 20-25 dakika 30 metre içinde oynamak başarı... Ama fazla eleştirmek de doğru olmaz. Tabii ki kapanacaklar. Stamford'da öne geçmişler. Üstelik ligde kötü bir halden çıkmak üzere oldukları günlerde oynadıkları bir maçta... Neyse, sonuçta çuvaldızı yine kendimize batırmalı... Yetersizdik. İleride değişik bir formasyon denedik... Torres-Drogba ikilisi ve arkada Anelka. Bunu denemenin böyle zor bir maça gelmesi de ayrı bir talihsizlik tabii. Artık ne dersek diyelim maçtan 0 puanla ayrıldık. Yapılması gerekeni yapamadık... Ama tabii ki bunun için kahrolmak, lig bizim için bitti demek yersiz. En azından Manu'nun da puan kaybı iyi denk geldi. Yola devam...

Yeni transferleri konuşalım biraz da... Torres, top ayağına her gelişinde yuhalandığı için rahat değildi. Tabii ki eski takımına karşı oynamak da germiştir muhakkak. Hem de Liverpool gibi güçlü bir ekibin defansı... 3'lü bir defans da olsa aşamadık. Ne Torres'le ne başkasıyla... Neyse konuya dönelim... Torres dediğim gibi bu kondisyonlar altında bekleneni veremedi. Başka maçlara artık. Luiz'e gelelim... 72'de oyuna girdi. 20 dakikada elinden gelenin en iyisini yaptı. İyiydi. Birkaç pas hatası vardı ama önemsiz. Duran toplar gibi önemli pozisyonlarda geride bırakılıp güvenilecek bir isim. Onu da önümüzdeki maçlarda mutlaka daha iyi bir şekilde göreceğiz.

Daha fazla denecek bir şey yok. 14 Şubat Pazartesi günü ligde Fulham deplasmanına gidiyoruz. Önümüzde alınacak, yani alınması gereken galibiyetler var. Bizi beklerler...

Plan Belli... Ama İş Sahada Bitiyor

Man Utd, Wolves'a 2-1 mağlup olurken (bu sezonki ilk mağlubiyetleri) Arsenal, Newcastle'la 4-4 berabere kaldı. Performansımızın da tekrar yükseldiği dönemde bu haberler harika... Her şey lehimize dönmeye başladı. Bugün Stamford'da alınacak bir galibiyet zirveyle aramızı 7, Arsenal'le 3 puan yapar. Man City'nin maç fazlası olduğu için onları düşünmüyorum. Zor olduğunu biliyorum fakat önümüzdeki 2 Manu maçından alınacak 6 puanla zirveyi yanımıza çekeriz. Ki zaten hep böyle düşünüp işi Manu'nun başka maçlarda puan kaybına bırakmadan kendi işimizi kendimiz halledecekmiş gibi kafamıza fikri yerleştirmeliyiz ("kafamıza" derken Ancelotti ve ekibi için konuşuyorum, sonuçta planı uygulatacak olan ekibin bunu kavramasıdır önemli olan). Tabii bu arada Manu diğer maçlarda kayıplar yaşarsa ballı kaymak... O zaman belki 2'de 2'den daha azı bile bizi liderlik koltuğuna oturtmaya yetebilir. Bu sırada Arsenal'in de bugün olduğu gibi puan kaybetmesi şart tabii yoksa onlara yarar bu iş. Planlar bu şekilde... Ama boş tabii. 90 dakikanın ne göstereceği belli mi olur... Ama bugünkü maç için çok kesin konuşabilirim: Galibiyet bizimdir (kısa ve öz), inancım büyük...

5 Şubat 2011 Cumartesi

İlk Forma Açık Arttırmada

4 Şubat'taki basın toplantısında Torres'in imzaladığı ilk forma (yukarıdaki) açık arttırmaya sunuldu. eBay'den satışa sunulan forma şu anda £1,370 değerinde... Satış sonunda alınacak para Londra ve İngiltere'nin güneydoğu bölgesinde yaşayan 900,000 genç insanın spor, sağlık ve eğitimi için harcanacak.

Satış sayfası:

Yeniden...

71 milyon sterlin harcandı... Eleştiren de var destekleyen de(az da olsa)... Bu kadar paranın bir günde 2 oyuncu için akıtılmasını "haksız rekabet" olarak gören çok. Böyle düşünenler de tabii ki eleştiri oklarını direkt olarak Abramovic'e yöneltiyorlar. Ama bu adamın da tüm Chelsealiler gibi istediği tek şey başarı sonuçta. Buna inanmayıp karşılık olarak "Abramovic kazancına bakar başarıyı düşünmez" diyen bir grup da var tabii. Bu insanlara da diyecek bir şey bulamıyorum çünkü Abramovic'in bu takımı aldığından beri harcadığı paranın haddi hesabı yok. Geri alıp alamadığını bilemiyoruz ama alabilmesi çok zor... Ki zaten dediğim gibi adamın istediği de parasını geri alabilmek değil, bu takımı İngiltere ve Dünya futbolunun önemli bir yerine getirebilmek. Buna hala inanmayanlara bir şey diyemem. Ama şuna inanıyorum ki bu 71 milyonun karşılığını verecek oyuncular aldık. Ve sonuç olarak bütün Chelsea taraftarları olarak tek istediğimiz şey geçen sezon olduğu gibi yine>>>>>>>>>>>

4 Şubat 2011 Cuma

Torres: "Gelecek İçin Çok Heyecanlıyım"

"Kendimi oynamak için hazır hissediyorum ve formdayım. Ama kulübede beklemem gerekirse de problem olmaz.

Oyuncular beni çok güzel karşıladılar ve şu anda takımın rutinini anlamaya çalışıyorum. Ama onlara karşı birçok defa oynadığım için oyun stillerini biliyorum. Umuyorum ki yakın zamanda her şeyin içine dahil olacağım ve takıma bu sezon için koydukları hedefleri başarmalarında ekstra yardımda bulunacağım.

Son 1-2 aydaki oyunuma, en iyime yakın bir performans diyebiliriz. Sezonun ilk ayından sonra formumu geri kazanmaya başladım. Şu anda kendimi çok iyi hissediyorum ve şimdiden sonra da en iyimi vermeye devam edeceğim. İlk 11'de yer alabilmem için bu şart.

İleride tek adam olarak ya da 2'li-3'lü bir ekibin adamı olarak oynayabilirim, fark etmez. Chelsea'nin oyun tarzı Liverpool'dan farklı ama Chelsea'nin kalitesine sahip olursanız oynadığınız pozisyon önemli değildir.

Anelka ve Drogba'ya hayranım. Onlara karşı oynarken de her zaman tedirgin olurduk. Şu anda onlarla aynı tarafta oynayacağım için çok heyecanlıyım. Sonuç olarak oynayıp oynayamamak çalışmama bağlı ama umarım oynayabilirim. Bu tarz oyuncularla oynamak her oyuncunun istediği ve çok zevkli bir şeydir.

Bu benim için garip bir durum: Bir hafta önce Liverpool'la çalışıyordum ve orada birçok arkadaşım var. Carragher, Skrtel ve Agger gibi oyunculara karşı oynamak benim için büyük motivasyon. Ve zorlu bir başlangıç olacak."

Liverpool taraftarlarıyla ilgili...

"Kızgın olduklarını anlıyorum. Bu kararımı hiçbir zaman anlayamayacaklar fakat birkaç hafta içinde onlara nedenleri açıklayabilirim. Ama şimdi geleceğimi düşünmek zorundayım.

Ben de bir Atletico Madrid taraftarıydım ve önemli oyuncular kulüpten ayrıldıklarında anlamıyordum. O zamanlar oyuncuların kendileri, aileleri ve kariyerleri için en iyisini yaptıklarını anlayamıyordum. Bu yüzden Liverpool taraftarlarından da anlamalarını istemeyeceğim. Ama eminim ki zaman içinde Liverpool'da neler yaptığımı anlayacaklar ve daha farklı düşünmeye başlayacaklar."

----------------------------------------

"Bu büyük miktarda para için imzalamadan önce de şimdikiyle aynı durumdaydım. Hala büyük beklentiler var, yani benim için değişen bir şey yok ve zorluklar için hazırdan daha öte bir durumdayım.

Bu yeni hayat ve önümdeki yeni devir için çok heyecanlıyım"

Premier League'de 26. Hafta Programı

5 Şubat 2011 - Cumartesi
14:45
Stoke City - Sunderland
17:00
Aston Villa - Fulham
Everton - Blackpool
Man City - WBA
Newcastle Utd - Arsenal
Tottenham - Bolton
Wigan - Blackburn
19:30
Wolves - Manu
---------
6 Şubat 2011 - Pazar
15:30
West Ham Utd - Birmingham
18:00
Chelsea - Liverpool

Geçen hafta Sunderland'den rövanşı aldık... Şimdi sıra Liverpool'da. İlk maçta Anfield'de Torres'in iki golüyle yenilmiştik. Şimdi o golcü bizim adımıza Liverpool'a gol atmak için sahada olacak. Birçok yerde Liverpool'a ihanet ettiği yönünde haberler, yorumlar var. Bu olayı böyle düşünmek tamamen duygusallıktır. Oysa ki bu oyunda duygusallık değil profesyonellik kazanır. Kendini en mutlu hissedeceğini, performansını en rahat sergileyebileceğini düşündüğü yer Chelsea olacak ki Torres burayı seçti ve gollerini burada atmaya devam edecek. Umarım mavi formayla ilk maçında eski takımıyla başlar gollerine... Göreceğiz. Onun dışında genç oyuncu Luiz de hazır bir şekilde geldi buraya. Defansın her yerinde veya defansif orta saha olarak da oynayabilen bir isim. Bakalım Ancelotti ona görev verecek mi? Yoksa yedek olarak mı başlayacak? Oynamasını isterim. Bir görelim bakalım. Tabii bu transferlere birlikte bu maç yeni bir formasyon uygulayacağımız bir maç olacak. Torres-Drogba nasıl oynayacak o da ayrı bir merak konusu. Başlarda anlaşmakta sıkıntı çekebilirler, bu doğaldır ama zamanla birlikte oynamaya alışacaklardır. Yeni formasyon ise Türkiye'de "baklava" diye tabir edilen "4-diamond-2" şeklinde olacak diye düşünüyorum (Bunun böyle olabileceği konusuna Ancelotti daha önce biraz değinmişti.). Yani ileride Drogba-Torres, arkalarında Lampard... Orta sahadaki ikilinin kanatlarda mı yoksa ortada mı olacağı konusu aslında en çok merak ettiğim şey. Tercih kanatlar olursa Malouda(Kalou) ve Anelka oynayabilir ama tabii gerçek mevkilerine göre biraz geride kalacaklar. Eğer orta sahanın ortası olursa oynayacak isimler Essien ve Ramires olacaktır. Bu 4 oyuncu (belki Ramires hariç) da değişilmez, kaliteli isimler. Burada iş Ancelotti'ye düşüyor. Gerçekten işi çok zor. Ama Ancelotti'nin oyuncuların çalışma performanslarına bakıp en iyi kararı vereceğine inanıyorum. Tahmini kadroya devam edelim... Orta sahanın arkasında Mikel ya da Luiz görev alabilir. Defansta ise klasik Bosingwa-Ivanovic-Terry-Cole görev alacaktır. Tabii Luiz'i bu dörtlüden birinin yerine de koyabilir Ancelotti. Görüldüğü gibi muamma olan bir sürü şey var. Açıkçası kafamda bir sürü soru var ama hepsinin cevabı için Pazar günü oynanacak maçı bekleyeceğiz. Umarım galibiyetle dönüp yolumuza tam gaz devam ederiz.

3 Şubat 2011 Perşembe

Les Stubbs 1929-2011

1955 yılında lig şampiyonluğunu kazanan kadronun önemli bir parçası: Les Stubbs... Bu önemli adam dün hayata gözlerini yumdu. 6 yıl boyunca Chelsea'ye hizmet etmiş, 123 maçta 35 gol atmış, forvetin arkasında görev alan bir isimdi. Her şey için teşekkürler... Rahat uyu Les Stubbs.

2 Şubat 2011 Çarşamba

Luiz ve Torres'in Takımla İlk Antrenmanı


David Luiz ve Fernando Torres bugün takımla beraber ilk çalışmalarını yaptılar.

Luiz:
"Burada olduğum için çok mutluyum. Chelsea'ye gelmek bir rüya gibi. Her oyuncunun hayatında önemli bir basamaktır böyle bir takıma gelmek.

Şimdi işimi yapmam ve kulübün beni niye burada görmek istediğini göstermem gerekiyor.

Antrenman tesisleri harika. Bu tesisler futbol oynamak için size her şeyi veriyor."

David Luiz #4

Luiz, en son Makelele'nin giydiği ve 2008 yazında ayrıldıktan sonra boşalan 4 numaralı formayı giyecek. Layığıyla taşıyacağına inanıyorum...