26 Şubat 2012 Pazar

PL 26. Hafta: Chelsea 3 - 0 Bolton

Temiz bir galibiyet oldu. Açıkçası Napoli maçından sonra böyle bir performans beklemiyordum ama baştan sona gayet iyiydik. Bir an olsun maçtaki üstünlüğü elden bırakmadık, birçok şans yakaladık rakip kalede. İlk yarı golsüz geçse de acısını ikinci yarı attığımız üç golle çıkardık. Drogba, artık her maç Torres'in değil de neden kendisinin ilk 11'de başlaması gerektiğini bir kez daha kanıtladı AVB'ye. Attığı golün yanı sıra Torres'le kıyaslanamayacak ileri uç etkinliğini yine gözler önüne serdi. Terry'nin yokluğunda kaptan olarak sahaya çıkan Lampard'ın bu sezon kimi maçlarda oynamamasına ve bu yaşına rağmen 12. golüne ulaşması da ayrı bir sevindirici durum oldu bizim için. Zaten maçın adamı seçilerek de hala çok rahat ve başarılı 90 dakikalar çıkarabildiğini gösterdi. Öne çıkan isimler bunlar olsalar da bugün oynayan her oyuncumuz gayet iyiydi. Bunun yanı sıra galibiyet için çok fazla istekliydik de. Bu istek de zaten bu performansı ateşleyen ve bizi galibiyete götüren silah oldu bugün. Kısacası ligin dibine demir atmış Bolton karşısında alınması gereken skoru aldık ve son haftaların üzerimizde bıraktığı kötü izi biraz olsun silmiş olduk.

Hafta arası maçımız yok. Haftaya yine ligde WBA deplasmanına gidiyoruz. 32 puanla ligin 13. sırasında bulunan WBA'u yenip 4.'lük koltuğu için Arsenal'in puan kaybını bekleyeceğiz. Her ne kadar aynı puanda olsak da 5. sırada olmak moral bozucu. İlk 4 sıranın Şampiyonlar Ligi bileti aldığını düşünürsek 5.'lik ve daha alt sıralar Chelsea'ye yakışmaz. Bir an önce 4.'lüğü alıp Tottenham'ı zorlamaya başlamak gerek. Daha sonra görüşmek üzere.

Son olarak maçın özeti...



***
Goller:
David Luiz 48; Drogba 61; Lampard 79

Chelsea (4-3-3): Cech; Ivanovic, Cahill, David Luiz, Cole; Ramires (Mikel Obi 87), Essien, Lampard ©; Sturridge (Kalou 79), Drogba (Torres 75), Mata

Bolton (4-3-3): Bogdann; Wheater, Steinsson, Ricketts, Ream; Reo-Coker ©, Pratley, Muamba; Tuncay (Eagles 74), Ngog (Sordell 65), Miyachi

Hakem: Michael Oliver // Seyirci: 40,099

24 Şubat 2012 Cuma

Premier League'de 26. Hafta Programı

Cumartesi, 25 Şubat 2012
ERT. Liverpool - Everton
17.00 Wigan Athletic - Aston Villa
17.00 Newcastle United - Wolverhampton Wanderers
17.00 Queens Park Rangers - Fulham
17.00
Chelsea - Bolton Wanderers
17.00 West Bromwich Albion - Sunderland
19.30 Manchester City - Blackburn Rovers

Pazar, 26 Şubat 2012
15.30 Norwich City - Manchester United
15.30 Arsenal - Tottenham Hotspur
17.00 Stoke City - Swansea City

23 Şubat 2012 Perşembe

ŞL Son 16: Napoli 3 - 1 Chelsea

İşte bu çok kötü oldu... Tahmin edebileceğimden çok daha kötü bir skorla döndük İtalya'dan. Napoli baştan sonra çok iyi bir maç çıkardı. Bizse ilk golü atan taraf olmamıza rağmen çok kötüydük. Zaten Napoli defansının hatasından bulduğumuz gol ve birkaç tane daha gol pozisyonu dışında bu karşılaşmadan konuşulabilecek bir şeyimiz yok. Belki ilk yarı o üstünlüğü koruyup soyunma odasına 1-0'la gidebilseydik çok başka ayrılacaktık bu stattan fakat öyle olmadı. 26'da Mata'yla bulduğumuz golün cevabını 37 ve 45+1. dakikalarda aldık. 2-1 yenik başladığımız ikinci yarıda da pek iyiydik diyemeyiz. 64'te Lavezzi'nin tekrar sahneye çıkışı ve kaçırdıkları başka pozisyonlar bizi adeta bir hiç haline getirdi İtalya'da. 3-1'den sonra Ashley Cole'ün son anda çizgiden çıkardığı top ise Chelsea'ye yakışmayacak çok çok kötü bir performansın son damgası oldu. Sonuç olarak bu skorla döndük Londra'ya. 14 Mart'taki rövanşa moraller bozuk ve çeyrek final şansımız düşük çıkacağız fakat yine de temiz bir 2-0'la çeyrek final biletinin bizim olacağını da unutmamak gerek. Zor da değil açıkçası. Ama bu seneki Chelsea'yi aklımızdan geçirirsek de imkansız geliyor insana ne yazık ki. Bakalım Stamford'daki maçta nasıl bir Chelsea izleyeceğiz.

Sıradaki maç Bolton'la, evimizde. Cahill'in eski takımına karşı ilk maçı. Ligin son sıralarındaki Bolton karşısında sağlam bir galibiyet alıp şu Napoli hezimetini unutmak, unutturmak gerek. Daha sonra görüşmek üzere.

Son olarak maçın geniş özeti...


***
Goller: Mata 26 - Lavezzi 37, 64; Cavani 45+1

Napoli (3-4-2-1): De Sanctis; Campagnaro, Cannavaro (k), Aronica; Maggio, Inler, Gargano, Zuniga; Hamsik (Pandev 81), Lavezzi (Dzemaili 73); Cavani

Chelsea (4-2-3-1): Cech; Ivanovic, David Luiz, Cahill, Bosingwa (Cole 11); Ramires, Meireles (Essien 69); Sturridge, Mata, Malouda (Lampard 69); Drogba (k)

Hakem: Carlos Velasco Carballo (İspanya) // Seyirci: 52,495

20 Şubat 2012 Pazartesi

Şampiyonlar Ligi 21-22 Şubat Maçları

Salı, 21 Şubat 2012
19.00 CSKA Moscow - Real Madrid
21.45 Napoli - Chelsea

Çarşamba, 22 Şubat 2012
21.45 Basel - FC Bayern München
21.45 Marseille - Internazionale

19 Şubat 2012 Pazar

FA Cup 5. Tur: Chelsea 1 - 1 Birmingham

Bir Championship ekibini kendi sahamızda yenmemiz bu kadar zor olmamalı... Alınan beraberlik hiç yoktan bir 90 dakika daha oynamamıza sebep olacak. Birbirinden zıt iki devre izledik dün. İlk yarıda ne kadar kötü bir performans ortaya koyduysak ikinci yarıda da o kadar istekli ve iyiydik. 19. dakikada kısmen karambol kısmen defansif hata yüzünden yediğimiz golle Stamford'da geriye düştük. Bu golden iki dakika sonra Ramires'le kazandığımız ve Mata'nın kullandığı penaltı gol olsaydı muhtemelen bu iş ikinci maça kalmazdı ama ne yazık ki Birmingham kalecisi Doyle skorun 1-1 olmasını önledi. İlk yarının kalan dakikalarındaysa bu moral bozukluğuyla fazla etkinlik gösteremedik maçta. İkinci yarıya Torres-Drogba değişikliğiyle başlamamız hemen etkisini gösterdi, daha farklı başladık bu devreye. Drogba'nın gol atmasa bile gerçekten de farklı bir gücü var ileri uçta. Sonradan oyuna giren Kalou da daha etkili yapan bir başka isimdi bizi rakip sahada. İlk yarıya göre yükselen performansımızın karşılığını ise 61'de Sturridge'in kafa golüyle aldık. Galibiyet golü için çok zaman vardı, çok da uğraştık fakat o gol bir türlü gelmedi ve çeyrek finale çıkan tarafın belirlenmesi terkar maçına kaldı. Birmingham karşılaşmayı kendi sahasına taşıyarak büyük başarı gösterdi, tebrik etmek gerek. Fakat bizim bu kadar zorlanmamız gerçekten üzücü. FA Cup'ta bu sezon kupaya kadar ilerleyebilmemiz çok da zor değil aslında. Çünkü Man Utd, Man City, Arsenal gibi ekipler turnuvaya erkenden veda ettiler. Ve bugün bunlara belki Liverpool ve Tottenham da eklenecek. Daha önce de dediğim gibi artık ligin zirvesinden kopmamız bizi buraya ve tabii ki Şampiyonlar Ligi'ne önem vermeye daha çok itmeli.

Sırada Şampiyonlar Ligi çeyrek final öncesi ilk maçımız var. Napoli'yle deplasmanda karşı karşıya geleceğiz. Salı günkü maçtan galibiyetle ayrılmamız demek çeyrek final biletini %80 aldığımız anlamına gelir. Bu sezon bizim için kesinlikle önemli bir dönüm noktası 21 Şubat. Umarım evimizdeki maça fazla bir iş bırakmadan döneriz İtalya'dan. Daha sonra görüşmek üzere.

Son olarak maçın geniş özeti...


***
Goller: Murphy 19 - Sturridge 61

Chelsea (4-3-3): Cech (k); Ivanovic, Cahill, D Luiz, Bertrand; Ramires, Mikel (Kalou 56), Meireles; Sturridge, Torres (Drogba DA), Mata (Lampard 82)

Birmingham (4-2-3-1): Doyle; Carr (k) (Spector 12), Davies, Ibanez, Murphy; Fahey, Gomis; Elliott (Burke 82), Mutch, Redmond; Rooney (Jervis 70)

Hakem: Martin Atkinson // Seyirci: 36,870

17 Şubat 2012 Cuma

FA Cup 5. Tur Programı

18/02 14:30 Chelsea v Birmingham City
18/02 17:00 Everton v Blackpool
18/02 17:00 Millwall v Bolton Wanderers
18/02 17:00 Norwich City v Leicester City
18/02 19:15 Sunderland v Arsenal
19/02 14:00 Crawley Town v Stoke City
19/02 16:00 Stevenage v Tottenham
19/02 18:30 Liverpool v Brighton & Hove Albion

12 Şubat 2012 Pazar

PL 25. Hafta: Everton 2 - 0 Chelsea

Puan kayıplarına devam ediyoruz... Ligde arka arkaya alınan 3 beraberliğin ardından gelen bu yenilgi hiç iyi olmadı. Gittikçe zirveden uzaklaşmaktayız. Böyle gitmeye devam edersek de artık ilk üç bile hayal olacak bizim için... Maça gelecek olursak, öncelikle söylemek istediğim şey ciddi bir konsantrasyon eksikliği vardı takımımızda. Yapılan pas hataları ve anlaşmazlıklar özellikle bu maçta çok göze battı. Buna ve henüz maçın başında saçma bir pozisyondan yediğimiz gole rağmen karşılaşmanın genelinde, özellikle de ilk yarısında ciddi bir üstünlüğümüz söz konusuydu rakibe karşı. Kimi pozisyonları her zaman ki gibi ve ne yazık ki şanssızlık nedeniyle kaçırdık, kimilerini ise rakibin golü bulmuş moralli performansı bloke etti. Drogba'nın yokluğunda her daim Torres'le başlamayı tercih eden AVB'nin artık Lukaku'nun da bu takımın bir forveti olduğunu daha da önemlisi son 10 dakikada oyuna girmeyecek kadar da iyi olduğunu hatırlaması gerek. Özellikle bugün Everton defasının ortasındaki iki adam arasında tam anlamıyla kayboldu Torres ve daha fiziği güçlü bir isim (şu an Drogba olmadığı için Lukaku) gerekliydi ileri uca. AVB'nin bu hamleyi yapması da 77. dakikayı buldu. Artık Drogba'nın yokluğunda kesinlikle Torres oynamalı kalıbından çıkmalı AVB. Antrenmanlarda çok iyi olabilir ama maçlarda yine çok uzun bir süredir suskun. AVB, Torres'i kesip oraya Lukaku'yu çok rahat bir şekilde koyabilmeli. Lukaku'nun Torres kadar etkisiz olabileceğini kesinlikle düşünmüyorum. En fazla o kadar olabilir zaten ki bu da bize hiçbir şey kaybettirmez... Tekrar maça dönecek olursa ilk yarıda dediğim gibi yediğimiz gole rağmen her anlamdaki üstünlüğümüzle iyi bir oyun sergiledik ve galibiyet için umutluyduk hala. İkinci yarıya başladığımızdaysa yavaş yavaş maçtaki o etkinliğimizi kaybettik ve bunun üzerine 71'de ikinci golü bulan Everton maçı bir nevi bitirmiş oldu. Maçın geneline bakarsak Everton haddinden iyi bir performans sergiledi bizim karşımızda ya da biz olmamamız gerekenden çok daha fazla kötüydük. Ligde 25. maçların sonunda 5. sıradayız ve puanımız 43. Önümüzdeki 4 takımın puanları sırasıyla şöyle: Man City-60, Man Utd-58, Tottenham-53, Arsenal-43. Görüldüğü üzere ilk üç sıra ligin geri kalanıyla bağlantısız yoluna devam ediyor. Bizim ise seneye Şampiyonlar Ligi'ne gidebilmemiz için ilk dörde girebilmemiz şart. Sene başında ne konuşuyorduk şimdi ne konuşuyoruz... Gerçekten çok üzücü fakat bu gidişatla ne yazık ki ancak bu sonuç alınabilecek gibi duruyor. Geçen hafta Man Utd'la oynadığımız 3-0'dan 3-3'e gelen maç da takımın moralini ciddi şekilde bozmuştur diye tahmin ediyorum ama Eveton karşısında 2-0 gibi net bir skorla kaybedecek kadar olmamalı bu. Yine de, öyle ya da böyle yolumuza devam ediyoruz.

Önümüzde çok önemli bir viraj var. FA Cup ve Şampiyonlar Ligi'nde yolumuza devam edebilmek için önce evimizde Birmingham'la ardından İtalya'da Napoli ile karşılaşacağız. Şu dakikadan sonra ligde Chelsea'ye yakışır bir derece elde etmemiz zor. Ama artık ağırlığı yüksek oranda FA Cup ve özellikle de Şampiyonlar Ligi'ne verirsek ligin tüm kötü emaresini atarız üzerimizden. Bakalım neler olacak, göreceğiz. Daha sonra görüşmek üzere.

***
Goller: Pienaar 4; Strasqualursi 71

Chelsea (4-3-3): Cech; Ivanovic, David Luiz, Cahill, Cole (Bertrand 77); Meireles, Essien (Malouda 68), Lampard (k); Sturridge, Torres, Mata (Lukaku 77)

Everton (4-4-1-1): Howard; Neville (k), Heitinga, Distin, Baines; Donovan, Gibson (Hibbert 88), Fellaini, Pienaar (Drenthe 74); Cahill; Strasqualursi (Duffy 90)

Hakem: Mike Jones // Seyirci: 33,924

10 Şubat 2012 Cuma

Premier League'de 25. Hafta Programı

Cumartesi, 11 Şubat 2012
14.45 Manchester United - Liverpool
17.00 Swansea City - Norwich City
17.00 Bolton Wanderers - Wigan Athletic
17.00 Blackburn Rovers - Queens Park Rangers
17.00 Fulham - Stoke City
17.00 Sunderland - Arsenal
17.00 Everton - Chelsea
19.30 Tottenham Hotspur - Newcastle United

Pazar, 12 Şubat 2012
15.30 Wolverhampton Wanderers - West Bromwich Albion
18.00 Aston Villa - Manchester City

8 Şubat 2012 Çarşamba

PL 24. Hafta: Chelsea 3 - 3 Man Utd

Tabiri caizse şaka gibi bir maç oldu... İkinci yarının başında yakaladığımız 3-0'la maçı bitirdik, Man Utd'ı evine eli boş yolluyoruz derken rakip, kalan dakikalarda Rooney'nin ayağından gelen iki penaltı ve maçın son bölümünde Hernandez'in kafasından gelen golle beraberliği yakalayıp 1 puanı çıkarmayı başardı Stamford'dan... 90 dakikaya şöyle bir bakacak olursak ilk yarısı itibariyle ortada bir maç oldu, belki Man Utd bir adım daha iyiydi diyebiliriz bu devre için. Ama yine de Sturridge'in geliştirdiği pozisyonla ilk yarıda güzel bir gol bulmayı ve soyunma odasına önde gitmeyi başardık... İkinci yarıyaysa tam anlamıyla fırtına gibi başladık. 5 dakika içinde bulduğumuz 2 güzel gol bizi bir anda Man Utd'ın bile skor olarak kapatmakta zorlanacağı bir sonuca götürdü. En azından ilk bakışta düşündüğümüz oydu. Fakat ne yazık ki hiç de öyle olmadı ve hiçbir kasıt içermeyen iki şanssız pozisyonla rakibe 2 penaltı armağan ettik. Rooney de bunları bir güzel gole çevirmesini bildi. Skor 3-2 olduktan sonra AVB 3-0'ken yapılması gereken şeyi, ileriden bir oyuncu alıp Romeu'yu sokmayı anca gerçekleştirebildi. Kalan dakikalarda Romeu'yla da beraber daha çok defansa dönüp 3-2'yi korumaya yönelsek de maçın son bölümde Hernandez'i çok büyük bir hatayla bomboş bırakıp rahatça kafa vurmasına izin vermemiz gerçekten affedilemezdi. Nitekim genç Meksikalı da affetmedi ve topu ağlarımıza yolladı. O pozisyondaki hatamız büyük, penaltılara da şanssızlık diyebiliriz, ama bunlar dışında Man Utd gibi bir dev karşısında hakikaten çok iyiydik. Uzatmalarda bile heyecanlandığımız, çok çok iyi pozisyonlar bulduk ama bize 3 puanı getiremedi hiçbiri ne yazık ki. Her şeyden öte şu kesin ki sonuna kadar hak ettiğimiz ve kendimizden şüphe etmemizi gerektirmeyecek seviyede bir performans sergilediğimiz bir maç çıkardık. Bunun yanında maçın adamı seçilmesi gereken isim Rooney değil kesinlikle Mata olmalıydı. Attığı 1 gol, yaptığı 1 asist ve genel performansı itibariyle Rooney'nin iki penaltıyı gole çevirmesi ve birkaç uzaktan denemesinden daha çok iş yaptı İspanyol oyuncu... Şu maçtan 3 puanla çıkabilseydik inanılmaz moral olurdu -özellikle kapıda olan Şampiyonlar Ligi maçı için-, yeterince iyiydik de ama alamadık galibiyeti. Yine de 43 puanla 4. sıradaki yerimizi korumaktayız.

Sırada Everton deplasmanı var. Newcastle'ın sadece 1 puan önündeyken bir hata yapmamamız ve önümüzdeki Tottenham'ı zorlamamız için çok çalışmamız ve istikrarlı gitmemiz gerek. Umarım galibiyetle döneriz Goodison Park'tan. Daha sonra görüşmek üzere.

Son olarak maçın özeti...


***
Goller: Evans 35(kk); Mata 45; D Luiz 50 - Rooney 57(pen), 68(pen); Hernandez 83

Chelsea (4-2-3-1): Cech (k); Ivanovic, D Luiz, Cahill, Bosingwa; Essien, Meireles; Sturridge (Romeu 70), Mata, Malouda; Torres

Manchester United (4-4-2): De Gea; Rafael (Scholes 63), Evans, Ferdinand, Evra (k); Valencia, Carrick, Giggs, Young (Hernandez 52); Welbeck (Park 84), Rooney

Hakem: Howard Webb // Seyirci: 41,668

3 Şubat 2012 Cuma

Premier League'de 24. Hafta Programı

Cumartesi, 4 Şubat 2012
15.00 Arsenal - Blackburn Rovers
17.00 Norwich City - Bolton Wanderers
17.00 Queens Park Rangers - Wolverhampton Wanderers
17.00 Stoke City - Sunderland
17.00 West Bromwich Albion - Swansea City
17.00 Wigan Athletic - Everton
19.30 Manchester City - Fulham

Pazar, 5 Şubat 2012
15.30 Newcastle United - Aston Villa
18.00 Chelsea - Manchester United

Pazartesi, 6 Şubat 2012
22.00 Liverpool - Tottenham Hotspur

2 Şubat 2012 Perşembe

Bir Genç Geldi, Bir Genç Gitti

Transfer döneminin son gününde De Bruyne transferini duyurmuştuk... Fakat o gün sadece Belçikalı oyuncunun transferiyle kalmadık, altyapımızda da bazı hareketlilikler oldu. 18 yaşındaki forvet oyuncumuz Philipp Prosenik'i Milan'a satarken bir diğer 18 yaşındaki oyuncuyu, Patrick Bamford'u Nottingham Forest'tan takımımıza kattık... Chelsea Academy'e katıldığı günden bu yana çeşitli sakatlıklarla boğuşan ve ne Academy'de ne de Reserves'de fazla şans bulabilen Prosenik'e Milan'da iyi bir gelecek diliyoruz. Kulübümüze yeni katılan Bamford'a gelecek olursak bu oyuncu Nottingham Forest altyapısından yetişmiş, gençler liginde ve FA Youth Cup gibi turnuvalarda başarılı işler yapmış ve attığı gollerle takımına birçok maçı kazandırmış bir genç. Uzun boyuyla da dikkat çeken 1993 doğumlu İngiliz futbolcu bu sezon ilk defa as takımla 2 maça çıkmış. Biz de bu ismi transfer sezonunun son gününde 1.5 milyon sterlin gibi ciddi bir rakama Chelseali yaptık. Umarım bu transferle başarılı bir altyapı döneminin ardından as takım için attığı gollerle adından söz ettirecek bir forvet kazandırmışızdır takıma.

1 Şubat 2012 Çarşamba

PL 23. Hafta: Swansea 1 - 1 Chelsea

Sonuna kadar yenilgiyi hak ettiğimiz bir maç oldu desek yalan olmaz sanırım. Bir puanı zor kurtardık ligin yeni takımı Swansea'den. Özellikle ilk yarısında berbat bir performans ortaya koyduğumuz bir karşılaşma oldu ne yazık ki. İkinci yarıda yine biraz toparlansak da ilk yarıdaki hırslı ve bizi resmen bitiren oyununun meyvesi olan golün üstüne yatan ve geri çekilen rakip karşısında golü zar zor bulabildik. Aslında bugün bu sahadan puansız çıkmayı hak ettik şüphesiz çünkü Swansea gibi bir takımın karşısında -her ne kadar ligin ortasında kendilerine sağlam bir yer edinmiş olsalar da- Chelsea gibi bir devin alacağı skorlar tartışılamazken biz gidip 1 puanı zor kurtarıyoruz. Tabii kaptanımız Terry, Ramires ve Lampard gibi isimlerin yokluğu da etkilemiş olacak takımı fakat yine de bunlar özellikle ilk yarı performansımıza bahane olamayacaklar şeyler. Gerçekten de son dönemde izlediğim en kötü 45'i çıkardık maçın ilk yarısı itibariyle. Çok rahat 2-0 hatta 3-0 yapabilirdi Swansea. Öyle gol şansları yakaladılar ki... Fakat bugün şans yanımızdaydı diyebiliriz. Özellikle son dakikada tamamen orta yapmak amacıyla vurulmuş fakat rakip oyuncudan sekerek gol olan Bosingwa'nın hamlesiyle bir puanı alabilmiş bir şekilde dönebiliyoruz Londra'ya. Bu da en büyük şans emaresi... Ayrıca maçın son bölümünde ikinci sarıdan kırmızı kart gören Cole'ün de Man Utd maçında sahada olmayacak olması ayrı bir kötü haber oldu bugün. Zaten şu skorlardan sonra Man Utd'ı devirsek ne olur devirmesek ne olur ama işte yine de yola devam ediyoruz, etmek zorundayız...

Man Utd maçına ligde aldığımız iki beraberliğin ardından gidiyoruz... Evimizde oynayacağımız 5 Şubat'taki maça Ramires ve Ashley Cole'den yoksun çıkacağız. Terry ve Lampard'ın durumu ise şu anda belirsiz fakat o güne hazır olmaları kuvvetle muhtemel gözüküyor. Bugün burada bu oyunu sergiledik fakat tabii ki Man Utd'ı yenemeyecek güçte değiliz. Sezon sonunda en kötü üçüncülük koltuğunda olabilmek için pazar günü Stamford'a çıkıp 3 puanı almak ve alçalan moralleri tekrar yükseltmek tek dileğimiz. Umarım gerçekleştirebiliriz. Daha sonra görüşmek üzere.

Son olarak maçın özeti...


***
Goller: Sinclair 37 - Bosingwa 90+2

Chelsea (4-3-3): Cech (k); Bosingwa, Luiz, Ivanovic, Cole (KK 85); Meireles, Romeu (Essien 64), Malouda (Lukaku 79); Sturridge, Torres, Mata

Swansea (4-3-3): Vorm; Rangel, Caulker, Williams (k), Taylor; Britton, Allen, Sigurdsson (Agustien 66); Dyer, Graham, Sinclair (Moore 77)

Hakem: Andre Marriner // Seyirci: 20,526