30 Eylül 2010 Perşembe

Baba Ancelotti'yi Kaybettik...

Carlo Ancelotti'nin babası Giuseppe Ancelotti dün gece vefat etti. Marsilya galibiyetinden sonra aldığımız bu kötü haberle yıkıldık. Carlo Ancelotti ve ailesine başsağlığı diliyoruz.

28 Eylül 2010 Salı

ŞL: Chelsea 2 - 0 Marsilya

Bu galibiyete çok ihtiyacımız vardı. Son iki maçtaki talihsiz oyun ve skorlara dur dedik ve bize yakışır bir galibiyet aldık. Böylelikle Şampiyonlar Ligi'nde 2'de 2'yle yolumuza devam ediyoruz.

Bu sezon çoğu maçta olduğu gibi ilk dakikalarda bulduğumuz bir gol ve ondan sonra gelen güzel ataklar sonucu penaltıdan gelen diğer gol... Maçın başında hakimiyeti bir ele geçirdik mi bırakmıyoruz. Bir gol, iki gol attık demeden sürekli pozisyon yaratmaya devam ediyoruz. Bu çok iyi. Fakat maçın başında bir-iki golle veya etkili ve sürekli ataklarla rakibin üzerinde yeterli baskıyı kuramayınca biraz sıkıntı yaşıyoruz. Mesela Newcastle maçında ilk dakikalarda golü bulduk fakat ataklarımızın devamı gelmeyince büyük sıkıntı yaşadık ve arka arkaya golleri kalemizde gördük. Burdan çıkacak sonuç şudur ki, hedefimiz her maç rakip oyuna tam ısınmadan etkili gelip gol veya goller atmak ve rakibin moralini daha maçın başından yıkmak olmalıdır. Zaten bunu istemsizde olsa taktik gereğide olsa çoğu maçta uygulamaya çalışıyoruz. Rakip kim olursa olsun bu düşünceden hiçbir zaman vazgeçmemeliyiz.

Gelelim bu maçın ikinci yarısına... İkinci yarının ilk 25 dakikası yoğun ataklarla üzerimize geldiler. Fakat biz takımca çok iyi savunma yaparak bütün pozisyonlardan boş dönmelerini sağladık. Son 20 dakikadaysa kaçırdığımız o kadar çok pozisyon vardı ki... İki direkten dönen top, onun dışında 2-3 etkili girişim daha... Maçın 5-6 olmaması büyük şanssızlık. Ama önemli olan bizim iyi oyunla güzel bir galibiyet almamız. Skor çok da önemli değil.

Evet... Şimdi sırada lig var. Hafta sonu zorlu bir rakip bizi bekliyor: Arsenal. Umarım bugün olduğu gibi güzel bir oyun oynarız ve ligde 6. galibiyetimize ulaşırız. Ve ayrıca umarımki o maça Lampard iyileşmiş olur. Ancelotti milli maç arasından sonra hazır olur dedi ama inşallah o kadar uzun sürmez. Lampard'ın eksikliğini hissetmiyoruz gibi gözüküyor ama o, orta saha ve ileri hat arasındaki bağı süper bir şekilde kuran kişi. O da tam olarak hazır olup oynayabilirse maçlarda atak etkinliğimizin daha da arttığını hemen göreceğiz. Neyse... Bugünlük bu kadar. Sonraki yazıda görüşmek üzere.

27 Eylül 2010 Pazartesi

McEachran: "Lampard'ı İzliyorum"

"Takım arkadaşlarım ve teknik ekip bana Lampard'ı izlememi söylüyorlar. Ceza sahasına daha çok girip daha fazla gol şansı bulmalıyım. Bu sezon bunu daha çok deneyeceğim.

As takımla geçirdiğim her gün, bu grubun bir parçası olduğumu bana daha çok hissetiriyor.

Terry sürekli bana: "Devam et, çok iyi gidiyorsun." diyor."

Ancelotti de onun için "Problemsiz bir şekilde ilk 11'de oynayabilir. Çok genç ama olağanüstü yeteneğini gösteriyor." açıklamasını yaptı.

Ancelotti: "En İyi Oyunumuzu Oynarsak, Kazanırız"

"Lampard, yarınki Marsilya maçında oynayamayacak. Beklediğimizden daha fazla zamana ihtiyaç duyuyor iyileşmek için. Marsilya ve Arsenal maçlarından sonra milli takım arası olacak. Aradan sonra hazır hale gelecektir.

Yarınki ileri üçlüde Malouda solda, Anelka ortada oynayacak. Sağ tarafta ise Sturridge ve Kakuta oynamaya hazır. İkisiden birini seçeceğim.

McEachran yedek başlayacak. Gerek olursa oyuna girecek. Terry ise ilk 11'de başlayacak.

Anelka, ileri bölgede her pozisyonda oynayabilecek kalitede. Hızlı ve arkadan gelen oyuncuları destekliyor. Bu yüzden çok iyi bir ileri alan oyuncusu.

Marsilya iyi bir takım, organizasyonları iyi. Atak oynuyorlar ve çabuklar.

Oyuncularımız rakiple ilgili her şeyi bilecek ama önemli olan bizim oyunumuz. Eğer en iyi oyunumuzu oynarsak, kazanırız."

26 Eylül 2010 Pazar

Futbol Efsaneleri #6

Batı Almanya'nın ilk dünya şampiyonluğu
Kaptan Fritz Walter, Jules Rimet'nin ellerinden Jules Rimet Kupası'nı alıyor

25 Eylül 2010 Cumartesi

PL 6. Hafta: Man City 1 - 0 Chelsea

Bu sezonki ilk kritik maçımızdı... Başarılı olamadık. Maçın tamamı karşılıklı ataklarla geçti. Çok ortadaydı, tam bir beraberlik maçıydı denilebilir. Ama kontra ataktan buldukları gole bir türlü cevap veremedik, ilk puan kaybımızı yaşamış olduk.

Çok önemli pozisyonlar yakaladık. Essien'le, Drogba'yla, Ivanovic'le... Fakat hiçbirini değerlendiremedik. Özellikle ikinci yarı Essien'in uzaktan şutlarıyla gol aradık. Ama o atakların da hepsinden elimiz boş döndük. Aslında kötü bir maç oynamadık. Yeterince iyiydik. Biraz da şans yanımızda olsa beraberlik, hatta galibiyet bile gelebilirdi.

Ancelotti, bana göre oyuncu değişikliklerinde bazı hatalar yaptı. Sturridge'i oyuna sokması doğruydu fakat çıkaracağı oyuncu Anelka olmalıydı. Josh McEachran'ın da girmesi anlamsızdı. Premier League'de ilk maçını oynayacak bir oyuncu için bu maçta, üstelik de gole ihtiyacımızın olduğu bir anda Ramires'in alınıp onun girmesi yanlış tercihti. Ama karar Ancelotti'nin olduğu için fazla da yorum yapmak yersiz olur.

Şimdi önümüzde çok zorlu iki maç var. Hafta arası Marsilya'yla Şampiyonlar Ligi'nde, hafta sonu da ligde Arsenal'le oynayacağız. Gerçekten çok kritik bir yerdeyiz fikstürde. İlk 5 hafta çok rahat geçen maçlardan sonra arka arkaya zorlu rakipler geliyor ve gelecek. Umarım güzel sonuçlarla bu fikstürü de atlatırız. Daha sonra görüşmek üzere.

24 Eylül 2010 Cuma

FIFA 11 !

FIFA 11, 28 Eylül'de çıkıyor. Muhteşem bir tanıtım videosu yapmışlar. Kaka, Rooney, Benzema, Mesut Özil, Cech, Iniesta ve daha birçok isim oynuyor. İzleyin...

Premier League'de 6. Hafta Programı

25 Eylül 2010 - Cumartesi
14:45
Man City - Chelsea
17:00
Arsenal - WBA
Birmingham - Wigan
Blackpool - Blackburn
Fulham - Everton
Liverpool - Sunderland
West Ham Utd - Tottenham
---------
26 Eylül 2010 - Pazar
14:00
Bolton - Manu
16:05
Wolves - Aston Villa
18:10
Newcastle Utd - Stoke City

Bu seneki ilk zor sınavımız... Man City deplasmanına gidiyoruz. Hafta içi aldığımız yenilgiden sonra Carling Cup'tan elenmenin moral bozukluğuyla çıkacağız maça. Bir de bitmek bilmeyen sakatlıklar var. Lampard bir türlü iyileşemedi. Sakatlık süresi sürekli uzuyor. Bu maçta da oynayamayacakmış. Onun dışında Kalou ve Benayoun da Newcastle maçında sakatlanmışlardı. Onlar da bu maçta yok. Önemli eksikler var ama rakibin de gidişatı pek iyi değil. Onlar da Carling Cup maçında West Bromwich'e yenildiler. Ayrıca birçok sakat oyuncuları var: Boateng, Bridge, Balotelli, M. Johnson, M. Richards, Wright-Phillips ve Kolarov. Umarım güzel bir galibiyetle Newcastle rezaletini unuturuz ve 6'da 6'yla yolumuza devam ederiz.

22 Eylül 2010 Çarşamba

CC 3. Tur: Chelsea 3 - 4 Newcastle Utd

Tam bir rezalet... Bu seneki o muhteşem performanslardan sonra yedek ağırlıklı kadroyla çıkıtığımız bir maçta kendi evimizde, üstelik de Newcastle'a yenildik. Kadro'yu (Turnbull - Terry - Bruma - Van Aanholt - Ferreira - Benayoun - Zhirkov - Ramires - Anelka - Kakuta - Sturridge) ilk gördüğümde böyle olacağını hiç düşünmemiştim. Tamam yedeklerden kurulu olabilir ama en kötü ihtimal farka gidemeyiz diye düşünmüştüm. Hiç de öyle olmadı. Açıkcası maçın başında attığımız gol yine kolay bir galibiyetle Carling Cup'ta devam ederiz dedirtti ama sonrasında o kadar çok pozisyon yakaladılar ki o anda diğer maçlardan çok farklı bir Chelsea izlediğimi farkettim. Defansta çok açık verdik ve kaleci Turnbull'un da yaptığı bazı hatalar vardı. Özellikle attıkları frikik golünde durduğu yer tam bir fiyaskoydu. Barajı kurdurttuğu yerin arkasında durur mu bir kaleci. İşte Turnbull orada durarak çok kolay bir gol yememize sebep oldu.

İkinci yarı başladığında uzaktan bir şutla durumu 3-1 yaptılar. Artık her şey bitmiş gibiydi. Ama o golden sonra biraz daha geriye çekilmeleriyle bizim ataklarımız ardı ardına geldi. Bu sırada da birçok sakatlık problemi yaşadık. Değişiklik hakkımız bittiği için son 30 dakika 10 kişi oynamak zorunda kaldık. Ama Anelka'nın muhteşem performansıyla durumu eşitledik. Tabii kendi evimizde Newcastle'a karşı durumu eşitliyor olmamız da ayrı bir rezillik... 3-3'le son dakikalara girerken kornerden buldukları bir gol her şeyi bitirdi. Daha Carling Cup'taki ilk maçımızda elenmiş olduk.

Bu oyun ve skor yedeklerimizin hiç de yeterli olmadığını mı gösterir peki... Bu sorunun cevabını tam olarak bilemiyorum açıkcası. Sadece bir maç her şeyi göstermez bence. Belki birkaç oyuncu çok çok kötü oynadı ama en kötü performansımız ve ilk 11'imizle bile Newcastle'a kendi evimizde maç vermemeliydik.

Umarım bu skor, hafta sonu oynayacağımız bu sezonki ilk kritik sınavımızı etkilemez. Çok etkileyeceğini düşünmüyorum açıkcası, çünkü as kadronun neredeyse tamamı oynamadı. Onlar bu kötü atmosferi fazla yaşamadıkları için etkilenmemişlerdir diye umut ediyorum. İnşallah güzel bir skorla bu kötü günü akıllardan sileriz.

20 Eylül 2010 Pazartesi

Ancelotti: "Sezon Şimdi Başlıyor"

"Henüz iyi takımlara karşı oynamadık. Ama şu an çok iyi oynadığımızı ve bunun en önemli şey olduğunu düşünüyorum.

Şimdi önemli olan iyi takımlara karşı da bu oyunumuzu devam ettirmemiz. Ve bunu yapabileceğimizi düşünüyorum.

Kendimize olan güvenimiz tam. Önümüzdeki Man City maçının zor olacağını biliyoruz. Ama onlara karşı da futbolumuzu aynı seviyede oynayabilirsek bu maçın çok önemli bir sınav olacağını düşünüyorum. Bu sadece bizim için değil, onlar için de geçerli."

19 Eylül 2010 Pazar

PL 5. Hafta: Chelsea 4 - 0 Blackpool

Saymaktan yorulduk artık. 5'te 5 oldu. Nasıl bir keyiftir böyle maçlar izlemek... Bizden başka hiçbir takım taraftarı anlayamaz bu duyguyu. Böyle güzel oyunları ve golleri gördükçe Chelsea taraftarı olmanın farkını anlıyorsunuz. Bu güzelliği yaşamak çok ayrı gerçekten. Neyse... Bugün de çıktık S. Bridge'e, attık 4 gol, bitirdik maçı. Bu golleri de sadece ilk 30 dakikada atmamız başka bir olay tabii. Maçın sonraki dakikalarında da çok kritik pozisyonlar bulduk fakat gole çeviremedik. Ama en nihayetinde kayıpsız devam ediyoruz. Önemli olan o.

Attığımız goller birbirinden güzeldi. Hele Drogba'nın golü... Kendi etrafında 360 derece dönüp de böyle güzel vurulur yani. Onun dışında Malouda'dan 2 ve Kalou'dan 1 güzel gol izledik. Onlar da birbirinden muhteşemdi.

Rakibin de buluğu önemli pozisyonlar vardı. Özellikle 2. yarıda bir şut vardı ki Cech onu nasıl çıkardı anlamadık. Gerçekten mucizevi bir performanstı. Tüm takım süperdi kısaca. Herkese tebrikler.

Toplamda kaç gol oldu, onu da sayamadık. Nasıl bir gol atma isteği var bizim takımda. Öyle 1-2 tane atıp çekilmiyoruz. Sürekli atak, sürekli pozisyon... Umarım geriye düştüğümüz maçlarda da böyle istekli oluruz (tabii hiçbir maçta geriye düşmemek dileğiyle).

Çarşamba günü Newcastle'la maçımız var. Ve haftaya Man City deplasmanındayız. İşte o maç gerçek bir sınav olacak. O maçı gerçekten merakla bekliyorum. Nasıl oynayacağız, nasıl bir skor olacak... Bu soruların cevabını haftaya alacağız.

Son olarak tekrar teşekkür etmek istiyorum tüm ekibe. Sağ olun bize yaşattığınız bu güzellikler için.

Güle Güle Bobby Smith...

Chelsea'ye emeği geçmiş büyük oyunculardan biri olan Bobby Smith bugün vefat etti. Takımın bu güzel gidişinde, bu mutlu günlerimizde böyle bir haber almamız gerçekten çok üzücü. Güle Güle Bobby Smith...

18 Eylül 2010 Cumartesi

Futbol Efsaneleri #5

Andreas Brehme (Almanya)
1990 Dünya Kupası'nın en iyi sol beki

Kalou: "Herkes Birbiri İçin Çalışıyor"

"Sonuçlardan takım ruhunun iyi olduğunu anlıyorsunuz. Her oyunu kazanıyoruz ve hangi oyuncunun ilk 11'de olduğunun hiçbir önemi yok.

Birbiri için çalışan oyunculardan kurulu muhteşem bir takım olduğumuzu bilmek çok güzel. Her turnuvayı kazanmak istiyorsanız 20-30 oyuncunuzun olması gerek. Şu anda sadece 11 kişi değil, herkes takım için çok çalışıyor. Ve bir kere takıma girdiniz mi orada kalabilecek kalitede olduğunuzu göstermeniz gerekiyor."

17 Eylül 2010 Cuma

Premier League'de 5. Hafta Programı

18 Eylül 2010 - Cumartesi
14:45
Stoke City - West Ham Utd
17:00
Aston Villa - Bolton
Blackburn - Fulham
Everton - Newcastle Utd
Tottenham - Wolves
WBA - Birmingham
19:30
Sunderland - Arsenal
---------
19 Eylül 2010 - Pazar
15:30
Manu - Liverpool
17:00
Wigan - Man City
18:00
Chelsea - Blackpool

5'te 5 geliyor. Sonda söylemem gerek bir şeydi belki ama olsun. Bu maçla ilgili konuşmaya bile gerek yok. 4. olmalarına bakmayın. Çok rahat bir 3 puan daha bizi belkiyor. Şu an kadro tam olarak belli olmadığı için bir şey diyemiyorum ama bence bu maçta birçok önemli futbolcumuzu önümüzdeki zorlu fikstür için dinlendirmeli ve daha az şans bulan oyuncuları kullanmalıyız. Lampard zaten bu maça da hazır olamayacakmış. Şimdilik önemli değil ama diğer maçlar için bir an önce %100 hazır hale gelmeli. Fazla da söylenecek bir şey yok bu maç için. Maçtan sonra görüşmek üzere.

15 Eylül 2010 Çarşamba

ŞL: MSK Zilina 1 - 4 Chelsea

Şampiyonlar Ligi heyecanı başladı. Her ne kadar bu maç heyecanlı geçmese de yine güzel ve rahat bir galibiyetle başladık... Zaten alamama ihtimalimizin sıfır olduğu bir 3 puan aldık.

Bu gece de birbirinden güzel goller attık. Araya atılan paslarla, geriye çıkarılan toplarla 4'ü bulduk. Maç, bizim üstünlüğümüzde geçti ama onların da yakaladığı birkaç kritik pozisyon vardı. Şanssızlıkları bunları gole çevirmedi. Hanelerindeki 1 gol tamamen rastgele yapılan bir ortanın Ivanovic'e çarpası sonucu geldi. Kısacası 3 puanla tekrar Londra yolunu tuttuk.

Oynayan tüm oyuncular iyiydi diyebiliriz. Göze çarpan bir kötülük yoktu. Bazı önemli ve tam olarak hazır olmayan oyuncuların bu maça getirilmemesi ve fazla şans bulamayan oyuncuların oynatılmasını çok takdir ettim. Ancelotti'yi bu açıdan kutluyorum. Özellikle maçın ikinci yarısı gençlere (Gael Kakuta, Patrick van Aanholt, Josh McEachran) şans tanıyarak ve onların da Şampiyonlar Ligi deneyimi almalarını sağlayarak büyük bir teknik adam olduğunu tekrar gösterdi.

Şimdi önümüzde rahat geçeceğini düşündüğüm Ligde Blackpool, Carling Cup'ta Newcastle maçları var. İşte bu maçlardan sonra çok zorlu bir tempoya gireceğiz. Arka arkaya Man City, Arsenal ve Marsilya'yla oynayacağız. Bir haftalık aradan sonra da Aston Villa ve Spartak Moskova'yla... Şu zorlu fikstüre girmeden önce önümüzdeki 2 maçta önemli oyuncuları dinlendirmeli ve sakatlıkları halletmeliyiz. Ya da en azından yeni bir sakatlığın veya başka bir problemin çıkmaması için dikkat etmeliyiz.

Neyse... Tekrar tüm ekibe tebrikler ve teşekkürler. Başka bir yazıda görüşmek üzere.

ŞL: MSK Zilina - Chelsea / Maç Öncesi

Maça dakikalar kaldı. Kadro belli oldu...

Cech
Ivanovic - Alex - Terry - Zhirkov
Essien - Mikel - Benayoun
Anelka - Sturridge - Malouda

Bu sezon ilk defa, ilk 11'de maça başlayacak oyuncular var. Özellikle Zhirkov'un şans bulmasına sevindim. Ancelotti, onun arkasında olduğunu belirten bir açıklama yaptı. Umarım bundan moral bulup iyi bir performans sergiler. Sturridge'in de artık yavaş yavaş ısınması lazım. Drogba'nın tahtına henüz oturamaz tabii ama en azından o seviyeye gelip birçok maçta şans bulmasını isterim. Çok kaliteli ve genç bir yetenek. Drogba'nın emekliliğinden sonra ilk 11'in vazgeçilmezi olmasını umuyorum. Neyse... Kadro bu... Yine güzel bir galibiyetle Zilina deplasmanından döneceğiz diye düşünüyorum. Maçtan sonra görüşmek üzere.

Ancelotti: "Zhirkov'un Geleceği Chelsea'de"

"Zhirkov'la geleceği hakkında konuşma ihtiyacı hissetmiyorum. Çünkü onun geleceği Chelsea'yle olacak. İyi bir oyuncu. Bu tür büyük kulüplerin birçok turnuvada yer aldığını ve oynanacak birçok maç olduğunu biliyor. Bu yüzden kendini geliştirmeli.

Bu sene birçok alanda yarışacağız. Bundan dolayı bu sene Zhirkov'un birçok maçta oynayacağını düşünüyorum. Ayrıca bütün oyuncularımızın bu maçlar için her zaman fit ve oynamaya hazır bir durumda olmalarına ihtiyacımız var."

13 Eylül 2010 Pazartesi

Ancelotti: "Terry, Zilina'ya Geliyor"

"John Terry bugün antrenman yaptı ve Zilina'ya gelecek. Ama Bosingwa ve Lampard oynayamayacak.

Bosingwa'nın biraz daha zamana ihtiyacı var. Lampard'ın da öyle... Ama Lampard pazar günkü maça hazır olacak.

Ashley Cole'ü de Zilina deplasmanına götürmeyeceğiz. Çünkü biraz dinlenmeye ihtiyacı var. Milli takımla 2 maça çıktı ve ardından bizimle West Ham karşısında oynadı. Bir sorun yok ama dinlenmesi onun için daha iyi olacak."

11 Eylül 2010 Cumartesi

PL 4. Hafta: West Ham Utd 1 - 3 Chelsea

Seriye devam... Tam gaz gidiyoruz, kayıpsız devam ediyoruz. Zaten bunlar gelmesi gereken galibiyetler ve arka arkaya geliyorlar. Bize bu uzun yolda güç ve özgüven katıyorlar.

Bugün de maça hızlı başladık. Daha 2. dakikada Drogba'nın kornerini Essien mükemmel yükselerek gole çevirdi. 15 dakika sonra da Drogba'nın frikiği sonrası defansın çevirmek istediği top Kalou'ya çarptı, 2-0 oldu. Bundan sonra maçın tamamı denge içinde fakat genellikle bizim top üstünlüğümüzle geçti.

Maçın bitmesine yakın Essien, Ferreira'nın ortasına da süper yükseldi ve 3. golümüzü bulduk. Bence bu maça Essien'in inanılmaz zamanlamasıyla yükselerek attığı goller damgasını vurdu. Bu golden sonra ise onların golü geldi ve gol yememe serimiz bozuldu. West Ham, Parker'la golü buldu ve skoru belirledi.

Yine güzel bir maç oldu. Eksiklerimiz vardı. Lampard tam olarak hazır değildi, onun yerine Ramires'le başladık. Malouda'yı ise sanırım Ancelotti biraz dinlendirmek istedi ve Kalou'yla başladık. Kalou gerçekten Malouda'yı hiç aratmadı. İyi pozisyonlar yakaladı. Ama Ramires için aynı şeyi pek söyleyemeyeceğim. Lampard'ı aratmadı diyemeyiz. Aslında Lampard'ın durumu kesin değildi, oynar diye bekliyordum. Oynamazsa da Benayoun'la başlarız diye ummuştum fakat hiç düşündüğüm gibi olmadı. Ramires'le başladık, olsun. Onu da tam anlamıyla görmüş olduk. Ama benim tercihim Benayoun'la başlamak olurdu. Tabii antrenmanda oyuncuları gören Ancelotti. O yüzden fazla bir şey demek istemiyorum.

Hafta içi Zilina'yla Şampiyonlar Ligi grup maçlarına başlıyoruz. O kadar zorlu bir rakip değil gibi ama aslında bir kapalı kutu. İlk defa Şampiyonlar Ligi'ndeler ve ne yapabilecekleri hakkında hiçbir fikrim yok. Çarşamba günü göreceğiz.

Son olarak tüm takımı tebrik etmek istiyorum. Süper gidiyoruz. Böyle oynamaya devam diyorum ve çarşamba günü Zilina karşısında da böyle bir oyun ve skor görmek umuduyla yazıyı bitiriyorum.

Ancelotti: "Terry Kendine Daha İyi Bakmalı"

"Terry'nin iyileşmek için artık 25 yaşında olduğundan daha fazla zamana ihtiyacı var. Bu normal bir şey. Uzun süre yukarı seviyede kalmak istiyorsa daha fazla dinlenmeye ihtiyacı var.

Drogba'yı veya Terry'yi kullanabilirim (bugünkü West Ham maçında). Eğer %100 hazır değillerse bunu bilmeliyim.

Terry, Milli Takım'layken doğru kararı verdi (kamptaydı fakat maçlarda oynamadı). O, güçlü karakterli bir oyuncu. Forması için oynamayı seven biri. Ama gerçekçi olmak zorunda."

10 Eylül 2010 Cuma

Ayın Menajeri: Ancelotti

Ancelotti, Premier League'de Ağustos ayının en iyi teknik direktörü ödülünü aldı. Zaten başka kim alabilirdi ki... 3'te 3 yapmış bir takımın çalıştırıcısı olarak ödüllendirilmesi doğal. İnşallah bu galibiyetlerin devamı gelir de daha birçok kez ayın teknik direktörü ödülünü alır.

9 Eylül 2010 Perşembe

Zhirkov: "Mutlaka Şans Bulacağım"

"Önümüzdeki aylarda mutlaka şans bulacağım ve bunu kullanmak için çalışacağım. Kışın olacak her şey (transfer vb.) bu şansı bulmama ve nasıl kullanacağıma bağlı.

Takım olarak şu anda mükemmel formdayız.

Herkes bu yarışı (sol kanat için Malouda ve Cole ile içinde bulunduğu durum) anlamalı. Ben şimdi yedeğim ve uzun bir süre de burada kalabilirim. Ama mutlaka şans bulacağım.

Takımınızı izlerken düşündüğünüz şey hep aynı oluyor: Destekliyorsunuz, endişeleniyorsunuz ve ruhunuz yardım için sahada olmak istiyor."

Premier League'de 4. Hafta Programı

11 Eylül 2010 - Cumartesi
14:45
Everton - Manu
17:00
Arsenal - Bolton
Fulham - Wolves
Man City - Blackburn
Newcastle Utd - Blackpool
WBA - Tottenham
West Ham Utd - Chelsea
Wigan - Sunderland
---------
12 Eylül 2010 - Pazar
18:00
Birmingham - Liverpool
---------
13 Eylül 2010 - Pazartesi
22:00
Stoke City - Aston Villa

Bir haftalık milli maç arasından sonra lig devam ediyor. Bu haftaki rakip West Ham. Lige süper başladık. 3'te 3 yaptık. Rakip de 3'te 0 yaptı. Bu hafta da rahat bir galibiyet gelecek ve bu seri devam edecek gibi. Bu tür maçlar kolay gibi gözükse de bunlarda alınacak tam puanlar çok önemli. Yani bu maçlarda yapılacak puan kayıpları bu haftalarda belli olmasa da ileride çok kötü etkiler yaratır. Bunun şimdi farkında olursak sonra çok rahat ederiz. Liderliği 3-4 hafta önceden garantileriz. Neyse... Bir de oyuncularla ilgili iyi bir haber var: Sakatlıkları bulunan Terry ve Lampard büyük ihtimalle maça hazır olacakmış. Tam olarak hazır olamasalar ve oynayamasalar bile endişem yok. Yerlerini dolduracak çok kaliteli oyuncularımız var. Şimdilik bu kadar. Maç sonrası incelemede görüşmek üzere.

7 Eylül 2010 Salı

Ancelotti: "Hedefim, 24 Yıl Chelsea'yi Çalıştırmak"

İngiltere Milli Takımı'nı çalıştırır mısınız?

"Neden olmasın? Ama şu an değil. Şimdiki hedefim Chelsea'de, Ferguson'un Manu'da kaldığı süre kadar kalmak. Belki bundan sonra milli takımı düşünebilirim.

Çok ciddiyim. 24 yıl sonra 75 yaşında olacağım. Ama o zaman da milli takımı çalıştırabilecek durumda olur muyum bilemiyorum."

Malouda: "Tercihim Chelsea'ydi"

"Buraya gelmeden önce bana ilk teklif yapan kulüp Liverpool'du. Lyon'unsa R. Madrid'le iyi ilişkileri vardı ve benim oraya gitmemi istiyorlardı. Ama ben Chelsea'yi seçtim.

Didier, Chelsea'ye geldikten sonra birçok kez Stamford'a geldim. Makelele de buradaydı ve daha sonradan da Essien gelmişti. Bu yüzden eğer İngiltere'ye gelirsem, bu kulüpte kendimi rahat hissedeceğimi ve bu atmosferin benim iyi bir performans sergilememe yardımcı olacağını düşündüm.

Lyon başkanıyla konuştum ve tercihimin Chelsea olduğunu söyledim. Ve oraya sezon hazırlıkları başlamadan gitmek için izin istedim. Chelsea'ye geldim ve muhteşem bir başlangıç yaptım."

İşte Malouda'nın bu muhteşem oyunu hala devam ediyor. 3 sezondur burada. Bu 4. sezonu. Daha uzun yıllar Chelsea'de kalması dileğiyle...

6 Eylül 2010 Pazartesi

İyi Ki Doğdun Cudicini!

Bugün, eski emektarımız Cudicini'nin doğum günü. 37 olmuş kendisi. İyi ki doğdun diyelim ama artık bırak futbolu kardeşim kaç yaşına geldin. Hem kazadan sonra falan ne işin var hala...

Ancelotti: "Hala Kendimi Geliştiriyorum"

"Jose Mourinho, Alex Ferguson ve Arsene Wenger'in hazırlık dönemlerini ve bu dönemdeki çalışmalarını izliyorum. Bu beni gerçekten geliştiriyor. Onlar da buraya gelip bizim çalışmalarımızı izlemek isterlerse bundan çok büyük mutluluk duyarım.

3 yıl önce bazı teknik direktörlerden benim veya asistanlarımın gidip çalışmalarını izleyebilmemiz için izin istedik. Fakat bundan pek de memnun olmadılar.

Futbolcu olarak kariyerimi tamamladığımda Giovanni Trapattoni ve Marcello Lippi'nin antrenmanlarına gittim ve onları izledim. Roy Hodgson'ın da İsviçre'deki çalışmalarını izledim. Roy, çalıştırdığı takımı sezona çok iyi hazırlar. Bunları görebilmek benim için çok önemli."

Benayoun ve Sturridge'den Goller

Benayoun'dan hattrick...


Sturridge'den galibiyet golü...

4 Eylül 2010 Cumartesi

Futbol Efsaneleri #4

Leonidas (Brezilya)
1938 Dünya Kupası gol kralı (8 gol)

Cech: "Gruptan Rahat Çıkarız"

"Şampiyonlar Ligi'nde Zilina'yla oynayacağımız maçların atmosferi çok özel olacak. Çünkü ilk defa Şampiyonlar Ligi'nde oynayacaklar ve ilk maçları bizimle. Bu gerçekten de çok ilgi çekici olacaktır.

Sonra da Marsilya'yla oynayacağız. Şampiyonlar Ligi'nin geleneksel takımlarından biri Marsilya. Birçok başarıları var.

Ve bundan sonraki rakibimiz de Spartak Moskova olacak.

Bütün rakiplerimiz çok makul, yani hiçbir çılgınlık olmayacaktır. Rahatça çıkacağımızı düşünüyorum.

Zilina'yı küçümsediğimiz yönünde haberler çıkıyor. Böyle bir şey yok. Onlar da gruptan çıkmak için bütün kalitelerini ortaya koyacaklardır. Şampiyonlar Ligi'nde rakipleri küçümsemek sadece bize zarar verir.

Lig de ise şu ana kadar oynadığımız maçlarda zaten 9 puanı toplamayı bekliyorduk. Fakat hiç gol yemeden 14 gol atmamızı biz dahil hiç kimse beklemiyordu.

Daha şampiyonluğu konuşmak için erken. Bu galibiyet serisi uzarsa belki bundan bahsedebiliriz.

Gelen galibiyetlerden çok memnunum. Bu işi bütüm takım olarak çok iyi başarıyoruz."

1 Eylül 2010 Çarşamba

Di Santo Wigan'da

Genç forvet Franco Di Santo'yu transfer sezonunun bitimine dakikalar kala Wigan'a sattık. Her iki kulüp için de hayırlı olsun. Di Santo'ya da önündeki uzun futbol hayatında başarılar.