31 Ağustos 2012 Cuma

Capital One Cup'ta İlk Rakip Wolves

Şampiyonlar Ligi kuralarının ardından bir turnuvada daha rakibimiz belli oldu. Carling Cup, yeni ismiyle Capital One Cup 3. turdaki rakibimiz geçtiğimiz sezon Premier League'den Championship'e düşen Wolves oldu. Maç Stamford Bridge'de ve 24 Eylül ile başlayan haftada oynanacak. Tüm eşleşmeler şu şekilde...

Manchester United v Newcastle
Manchester City v Aston Villa
MK Dons v Sunderland
West Brom v Liverpool
Crawley Town v Swansea
QPR v Reading
Norwich v Doncaster
Bradford v Burton
Preston v Middlesbrough
Arsenal v Coventry
Southampton v Sheffield Wednesday
Chelsea v Wolves
Carlisle v Tottenham
Swindon v Burnley
West Ham v Wigan
Leeds v Everton

30 Ağustos 2012 Perşembe

Şampiyonlar Ligi'ndeki Rakiplerimiz Belli Oldu

Bugün Monaco'da çekilen kurayla Şampiyonlar Ligi grupları belli oldu... Geçen sezonun Şampiyonlar Ligi şampiyonu olarak katılmaya hak kazandığımız turnuvadaki ilk rakiplerimiz Shakhtar Donetsk, Juventus ve Nordsjælland. Her biri geçen sezon kendi liglerinde şampiyon olmuş takımlar. Ama yine de çok zor bir kura değil bizim için. Normal performansımızla lider olarak çıkabileceğimiz bir grup. Maçların tarihleri şu şekilde...

19 Eylül, Çarşamba - Juventus
2 Ekim, Salı - FC Nordsjælland (d)
23 Ekim, Salı - Shakhtar Donetsk (d)
7 Kasım, Çarşamba - Shakhtar Donetsk
20 Kasım, Salı - Juventus (d)
5 Aralık, Çarşamba - FC Nordsjælland

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Süper Kupa'nın 40 Yıllık Tarihi

Cuma akşamı bir başka kupa maçına daha çıkacağız. Bu sebeple Chelsea resmi sitesi Süper Kupa'nın tarihine indi...

UEFA Süper Kupası, 1972 yılında Hollandalı gazeteci Anton Witkamp tarafından başlatıldı ve o zamandan bu yana her sezon Avrupa kupalarının başlangıcını temsil etmektedir.

1998 yılında Real Madrid'e karşı kazandığımız ilk ve tek Süper Kupa maçımızdan bu yana maçlar Monaco'da ve tek maç usulüyle oynanmaktadır. 2000 yılına kadar bir önceki sezonun Şampiyonlar Ligi şampiyonu ve Kupa Galipler Kupası şampiyonunun oynadığı Süper Kupa karşılaşması, 2000 yılından sonra Şampiyonlar Ligi şampiyonu ve UEFA Kupası (Avrupa Ligi) şampiyonu arasında oynanmaya başlamıştır.

Cuma günü Atletico Madrid'le karşılaşacağımız maç, Monaco'da oynanacak 15. ve son Süper Kupa maçı olacak. Gelecek yıldan itibaren bu karşılaşmalar farklı ülkelerde oynanacak. 2013'te Prag, 2014'te Cardiff ve 2015'te Tiflis bu uygulamanın ilk durakları olacak.

1998'den önce Süper Kupa maçları iki ayaklı olarak oynanıyordu. UEFA tarafından tanınmasa da ilk kez 1972'de Ajax-Rangers arasında oynanan karşılaşmalardan galip çıkan taraf Ajax oldu. 1991'de Kızılyıldız-Man Utd arasındaki Süper Kupa karşılaşmasında ise Yugoslavya'daki savaş yüzünden bir istisna olarak şampiyon Old Trafford'da oynanan tek maçla belirlenmiştir.

1973'te UEFA, turnuvayı kabul etmiştir ve ikinci Süper Kupa şampiyonu bu sefer de Milan'ı deviren Ajax olur. 1974'te Bayern Münih-Magdeburg arasında oynanması gereken Süper Kupa karşılaşmaları ise uygun tarih bulunamamasından dolayı iptal edilmiştir. Buna sebep olarak Doğu ve Batı Almanya arasındaki politik durum da gösterilmektedir.

O zamandan bu yana Süper Kupa her yıl oynanmaktadır. Bu kupayı Milan 5, Barcelona ise 4 kez kazanmıştır. Liverpool 3 kupayla en başarılı İngiliz kulübüdür. 2010'da Inter'i deviren Atletico Madrid ise bu kupayı bizim gibi yalnızca bir kez kazanmıştır.

28 Ağustos 2012 Salı

Drogba'dan Ziyaret

Didier, ziyaret için çok fazla beklemedin...
Evet, çok uzun zaman olmadı. Şu anda Çin'de sezon arası. Bu sebeple buradaki ailemi ve arkadaşlarımı görmek için geldim.

Ailen seninle Çin'e gelmedi mi?
Hayır, ailem burada.

Çin deneyimin nasıl gidiyor?
Güzel, yeni bir deneyim. İlk ayım yeni şeyler öğrenmekle geçti. Farklı bir kültür. Avrupa'da alıştığımdan çok farklı ama beğendim.

Chelsea'nin 2011 yaz hazırlık dönemi Asya'daydı. Sen de bu sebeple ilk kez orada bulunmuştun. Şimdi ise orada çalışıyor ve yaşıyorsun...
Ben de bunu düşündüm. Geçen yaz dönemini orada geçirmiş olmak bu kararı almamda yardımcı oldu. İnsanlarının nasıl olduğunu görme fırsatımın olması benim için iyiydi.

Oradaki insanlar seni nasıl karşıladılar?
Çin'e gelişimin videolarını görmüşsünüzdür. Taraftarlar harikaydı. Stadyumda ve diğer yerlerde de öyleler. Futbol orada büyük tutku.

Nicolas Anelka nasıl?
Nico iyi. Benim orada olmamdan dolayı mutlu ve ben de onun orada olmasından mutluyum. Geçen hafta bana iki gol pası verdi. Kısacası buradaki halimize geri döndük.

Son olarak, Münih maçını sonradan kaç kez daha izledin?
Tüm maçı izlemedim fakat penaltıları defalarca izlediğimi söyleyebilirim.

26 Ağustos 2012 Pazar

PL 3. Hafta: Chelsea 2 - 0 Newcastle Utd

3'te 3... Maçtan önce "Newcastle'ın yenmesi sürpriz olmaz" diyenlere hem oyun hem skor olarak sağlam bir cevap verdik. İlk hafta Tottenham'ı deviren Newcastle'a tüm maç doğru dürüst pozisyon şansı bile vermedik. 31 Ağustos'taki Süper Kupa maçı öncesi iyi bir moral oldu bu 2-0'lık galibiyet.

Eden Hazard önceki maçlarda olduğu gibi yine sahnedeydi ve Premier League'deki ilk golünü penaltıdan kaydetti. Torres bu maçta görevini gayet iyi yaptı. Penaltıyı yaptıran ve ikinci golün sahibi olan isimdi. Orta alandaki oyuncuların performansları ise gittikçe artmakta. O bölgedeki oyuncu fazlalığı orada oynayan her oyuncunun performansını ve hırsını arttırmış durumda. Üstelik daha Marin ve Oscar'ı görebilmiş değiliz. Onlar da tam olarak takıma katılınca maksimum performansta bir orta sahaya kavuşmuş olacağız.

Di Matteo'nun sol açıkta Bertrand'ı oynatma ısrarı devam etmekte... Pek anlaşılır değil gerçekten.Torres'in arkasındaki üçlüyü Mata-Hazard-Sturridge ya da Mata-Oscar-Hazard şeklinde kursa daha mantıklı bir seçim olabilir ama tabii Di Matteo antrenmanlarda denediği durumlara göre doğru kararı veriyordur.

Bu sonucun ardından ligdeki liderliğimizi korumaktayız. Şimdi sırada geçen sezonki işi tamamlamak var. Şampiyonlar Ligi'ni kaldırmışken bunu Süper Kupa'yla taçlandırmamak olmaz. Geçen sezonun Avrupa Ligi şampiyonu Atletico Madrid'le Monaco'da oynayacağız. Zorlu bir maç olacak tabii ve hazır Chelsea'nin ilk ciddi sınavı olacak bu sezon. Umarım kupayla döneriz Monaco'dan. Daha sonra görüşmek üzere.



***
Goller: Hazard 21; Torres 44

Chelsea (4-2-3-1): Cech (k); Ivanovic, David Luiz, Cahill, Cole; Mikel Obi, Meireles (Lampard 87); Mata (Ramires 66), Hazard, Bertrand; Torres

Newcastle United (4-4-2): Krul; Simpson (R Taylor 63), S Taylor, Coloccini, Santon (Marveaux 73); Ben Arfa, Cabaye (Perch 76), Anita, Gutierrez; Ba, Cisse

Hakem: Phil Dowd // Seyirci: 41,718

25 Ağustos 2012 Cumartesi

Moses da Tamam !

Dün söylediğimiz üzere Moses transferinde Wigan'la anlaşılmış, iş sadece kişisel detaylara kalmıştı. Bugün de onların tamamlanmasıyla Victor Moses resmen Chelseali olmuş oldu... İleri uçta neredeyse her mevkide oynayabilen bir isim fakat daha önce de belirttiğim gibi bence Chelsea'nin oyuncusu değil. Yaşı çok genç fakat bir Benayoun gibi olmasını muhtemel görüyorum açıkçası. Tabii yanılırsam ne ala. Gol yollarında maksimum desteği vermesini ümit ediyoruz. Çünkü bu sıkıntıyı çözmek için getirildi ve bir an önce işe koyulması gerek. Ayrıca bu formayı hak ettiğini herkesten fazla kanıtlamak zorunda. Bakalım nasıl bir oyuncu bekliyor bizi, göreceğiz.

24 Ağustos 2012 Cuma

Azpi'yle İlk Röportaj

Cesar, kulübe hoş geldin. Chelsea'nin bir oyuncusu olmak nasıl bir duygu?
Chelsea'de oynayacağımdan dolayı çok mutluyum. Bu, bir parçası olmak istediğim bir proje ve takımın büyümesine yardımcı olacağım. Takımla birlikte başarılar kazanmayı dört gözle bekliyorum.

Oyun tarzını nasıl açıklarsın?
Ben bir sağ bek oyuncusuyum ve ilk işim defans yapmak. Ayrıca ileri çıkmayı ve takıma ofansif anlamda destek vermeyi de severim.

Sezona iyi bir başlangıç yaptık, ilk iki maçı da kazandık. O maçları izleme şansın oldu mu?
Evet, iki maçın da tamamını izledim. Tabii ki kazanmak ve iyi oynamak her zaman güzeldir.

Olimpiyatlarda İspanya takımıyla İngiliz statlarında oynadın. Bu ülkedeki statların atmosferleri hakkında ne düşünüyorsun?
Harikaydı. Tüm maçlarımızda tezahüratlarını eksik etmeyen iyi bir seyirci vardı ve benim için iyi bir deneyimdi.

Olimpiyatlarda Oriol Romeu ve Juan Mata ile birlikte görev aldın. Ayrıca Torres de senin vatandaşın. Üç İspanyolun burada bulunması senin alışma sürecini kolaylaştıracak mı?
Evet, tabii ki. Juan ve Oriol bu sabah bana antrenman tesislerini tanıttılar ve çokça yardım ettiler. Başka bir ülkenin takımına transfer olmak büyük şans ve orada tanıdık isimlerin olması da benim için çok iyi.

Milli takımda kaptanlık görevinde bulundun değil mi?
Evet, genç milli takımlarda oynarken birçok kez takım kaptanlığı yaptım.

Çok Premier League maçı izledin mi ve stilinin İngiliz oyununa uygun olduğunu düşünüyor musun?
Evet, televizyonda çokça izledim. İlk başlarda zor olacak fakat umuyorum ki zamanla iyi bir şekilde adapte olup oynayacağım.

Eden Hazard Ligue 1'den tanıdığın bir isim...
Hazard'ı Fransa'da oynadığım zamandan tanıyorum. Çok iyi bir oyuncu ve onunla aynı takımın parçası olmayı dört gözle bekliyorum.

Takımımızda John Terry, Ashley Cole gibi tecrübeli defans oyuncuları var. Sana bu gibi oyuncularla oynama şansı verilmesi hakkında ne hissediyorsun?
Tabii ki hepsi çok iyi oyuncular. Ama benim için en önemli şey onlardan ve tecrübelerinden bir şeyler öğrenmek. Genç bir oyuncuyum ve onlarla beraber oynayıp kendimi geliştirmem çok iyi olacak.

Son olarak, bu sezon için hedeflerin neler?
Her şeyden önce takıma entegre olmak ve düzenli olarak görev almak istiyorum. Dileğim, takıma maçları kazanmada yardım etmek ve kazanabildiğimiz kadar kupa kazanmak.

Azpilicueta Chelsea'de !

Yaklaşık 2 hafta önce duyurduğumuz transfer sonunda bugün gerçekleşti ve Marsilya'nın genç sağ beki Cesar Azpilicueta takımımıza katıldı... Hakkında pek fazla şey bildiğimiz bir oyuncu değil, maçlarda göreceğiz kendisini fakat geçen sezon Marsilya'da 44 maça çıkarak çok düzenli bir sezon geçirdi. 7 milyon sterline transferin gerçekleştiği söyleniyor. Umarım genç İspanyol başarılı bir dönem geçirir Chelsea'de.

23 Ağustos 2012 Perşembe

Victor Moses Transferinde Son Adım !

Ne Llorente, ne de Hulk... Bir süredir konuşuluyordu fakat gerçekleşmesini istemediğim için bahsetmek istemiyordum. Bu akşam saatlerinde Wigan kulübü resmi siteden Chelsea'nin Victor Moses için yaptığı teklifi kabul ettiklerini ve oyuncunun Chelsea'yle görüşmesine izin verdiklerini açıkladı. Bu da demek oluyor ki kişisel detaylarda da çok büyük bir sorun çıkmazsa Moses artık Chelsea'nin bir futbolcusu.

Moses çok genç, 1990 doğumlu Nijerya asıllı bir oyuncu fakat şahsen ne şimdi ne de gelecekte Chelsea formasını kaldırabilecek bir isim olarak görmüyorum. Torres'e alternatif olarak mı yoksa Torres'in arkasına destek isim olarak mı alındı göreceğiz. Artık bu transferin üstüne bir de Llorente ya da Hulk transferi gelmez. Zaten bu oyuncuların değil de Moses'ın tercih edilme sebebi çok büyük ihtimalle 2 senedir Drogba'nın arkasında kalan Torres'i bu sene de böyle bir şeye maruz bırakmamak. Ama tabii bu durum sezon içinde bizi ne kadar etkiler göreceğiz. Çünkü özellikle zorlu maçlarda o pozisyona girme sıkıntımızı hala aşabilmiş değiliz. Moses'ın da bunu değiştireceğini düşünmüyorum. Ama umarım yanılırım.

PL 2. Hafta: Chelsea 4 - 2 Reading

Her şeyden önce Reading'i kutlamak gerek çünkü tüm maç boyunca buldukları iki pozisyonun ikisini de gole çevirdiler. Tebrikler... Bizse maç içinde beklenenden farklı gelişmeler olsa da kazanmasını bildik. Ligi lider bitirmek istiyorsak bu tür maçlarda puan kaybetmememiz lazımdı, öyle de oldu. 90 dakikanın büyük bir bölümünü rakip sahada oynasak da öne geçmemiz 80. dakikayı buldu. Skor 1-0'ken 24 ve 28'de arka arkaya yediğimiz iki gol bizi biraz afallattı, rakibe de moral sağladı tabii. Ama önce 68'de Cahill'le sonra 80'de Torres'le işi bitirdik. Son dakikada korner için kalesini terk eden Federici'nin yokluğundan yararlanan Ivanovic ise skoru belirleyen golü attı.

Bu maçla ilgili enteresan olan durum Hazard'ın geçtiğimiz maçta olduğu gibi yine bir penaltı yaptırması ve Ivanovic'e gol pasını vermesiydi. O penaltıyı kullanan isim de yine Lampard'dı. Bunun yanında şu iki maçta da gördük ki eğer böyle giderse Eden Hazard bu sezon Premier League tarihinde en çok faul yapılan oyuncu unvanını alacak. Kişisel yeteneğini konuşturmayı o kadar çok seviyor ki karşısındaki oyuncu nasıl müdahale edeceğini şaşırıyor ve lehimize fauller çalınıyor. Tabii faullerin ceza sahası içinde olması da işimize çokça yarıyor. Kısacası Hazard lige bayağı iyi başladı diyebiliriz. Umarım böyle gider. Ayrıca Belçikalı hakkında bir şeyi daha belirtmek gerek... Bugün Ivanovic'in golünde kale karşısında bomboş dururken kendisi gol atmayıp Ivanovic'e pas vermesi de çok takdire şayandı. Bu hareketini de kutluyoruz. Böylece yalnız yeteneğini değil nasıl bir oyuncu olduğunu da gösterdi.

Torres'le ilgili ise özellikle bu maçta ciddi derecede fark edilen bir durum söz konusu... Bugün 3-4 pozisyonda Torres çok boştayken bile oyuncularımız pas vermeyi tercih etmeyip kendileri kaleyi denediler. Özellikle maçın başında Ramires'in Torres bomboşken vermeyişi belki de maçın devamında o kadar sıkıntı çekmemize sebep oldu çünkü o topu Torres'e verdiği an gol olmaması imkansızdı. Tabii artık bir de Ramires'in üzerindeki baskıyı düşünmek gerek. Geçen sezonki gibi orta sahadaki yeri garanti değil ve gol bulmak onu bu anlamda daha ön plana çekecektir. Ama yine de Torres'i gol adamı olarak kullanıyorsak diğer oyuncuların ilk düşüncesi Torres boş ise topu ona vermek olmalıdır. Yoksa Torres'in gol sıkıntısı çekmesini de tamamen kendisine bağlı bir sorun olarak göstermek yanlış. Tabii şu da gerçek ki karşımızda o Chelsea öncesi Torres yok ne yazık ki.

Ayrıca bu maçla ilgili açıkça bir şey itiraf etmek gerekirse bizi öne geçiren Torres'in golü net ofsayttı. Fakat tabii ki bunu görmeyen yan hakeme çok teşekkür ediyoruz.

Bu galibiyetle birlikte ligde Kasım 2010'dan beri oturamadığımız liderlik koltuğuna tekrar oturmuş olduk. Tabii nasıl başladığımız değil, nasıl bitireceğimiz önemli olan. Ama nasıl başlarsak öyle gidermiş. Böyle başladık, böyle gider ve bitiririz umarım. Daha sonra görüşmek üzere.


***
Goller: Lampard 18 (pen); Cahill 68; Torres 80; Ivanovic 90+5 - Pogrebnyak 24; Guthrie 28

Chelsea (4-2-3-1): Cech; Ivanovic, Cahill, Terry (k), Cole; Mikel (Sturridge 67), Lampard; Ramires (Oscar 57), Hazard, Mata (Meireles 84); Torres

Reading (4-4-1-1): Federici; Gunter, Pearce, Gorkss, Harte; McCleary (Robson-Kanu 85), Karacan (Le Fondre 71), Leigertwood, McAnuff (k); Guthrie; Pogrebnyak (Hunt 77)

Hakem: Lee Mason // Seyirci: 41,733

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Sıradaki İsim Llorente mi ?

"Yarın (Çarşamba), Llorente nereye gideceği hakkında konuşacak. Premier League'e gitmeye karar vermesi çok çok muhtemel. Kulüp tercihini bilmiyorum fakat şu anda onunla ilgilenen iki kulüp var. Biri Londra'da, diğeri ise Manchester'da."

- Carlos Arino Bajo, Fernando Llorente'nin Menajeri

20 Ağustos 2012 Pazartesi

McEachran Middlesbrough'ya Kiralandı

Bu sezon takımda fazla şans bulamayacak bir genç daha Championship'in yolunu tuttu... 19 yaşındaki genç İngiliz Josh McEachran, tekrar Premier League'e çıkmak isteyen Middlesbrough takımına bir yıllığına kiralandı. Umarım orada düzenli şekilde forma giyme şansı bulur ve kendini geliştirir. Açıkçası gelecekte çok şey beklenen bir oyuncu McEachran ve artık genç takımlarla değil büyüklerle sahaya çıkması, o ortama daha çok alışması gerek. Middlesbrough da bunun için iyi bir basamak olabilir. Tabii eğer yeterince şans bulursa.

PL 1. Hafta: Wigan 0 - 2 Chelsea

Lige güzel başladık... Alt sıraların takımı Wigan karşısında ilk 7 dakikada 2 gol bulup geri kalan dakikalarda fazla zorlamaya gerek kalmadan maçı aldık.

Her iki golde de Hazard'ın katkısı büyüktü. İlkinde ileriye muhteşem bir çıkış yapan Ivanovic'e gol pasını attı, ikincisinde ise penaltıyı yaptıran isimdi. Sürekli sağ bekte oynamaması gerektiğini düşündüğüm Ivanovic bugün beni fazlasıyla yanıltan bir oyun ortaya koydu. Gerektiğinde çok etkili şekilde hareketlenmeyi bildi ileri uca. Tabii yine de genç bir sağ bek transferi fena olmaz orası ayrı.

Onun dışında yeni transfer Oscar'ı son yarım saatte görme fırsatımız oldu. O kadar sürede bile kalitesini ortaya koydu diyebiliriz genç Brezilyalı için. Direği yalayıp geçen şutu ve Ivanovic'e çıkardığı pas maçın en önemli anlarındandı. Torres'in çizgiden çevrilen topunu da unutmamak gerek tabii fakat Torres onun haricinde yine iyi bir performans ortaya koydu diyemeyiz ne yazık ki.

Ayrıca Di Matteo'daki Bertrand'a her maçta görev verme çabası takdire şayan fakat bunu fazla abartmamak da gerek. Hele ki sol açıkta şans vermek falan anlamsız hareketler. Elimizde Mata varken onu sol açık yerine başka bir yerde kullanmak anlamsız. Forvet arkasında görev aldı bugün Mata fakat o bölgede Oscar veya Hazard çok daha etkili olacaklardır. Ki zaten Oscar oyuna girdikten sonra bunu gayet net gördük. Sağ açıkta ise artık Sturridge'i Chelsea'nin as oyuncusu olarak düşünmeye ve oynatmaya başlanmalı diye düşünüyorum.

Daha önce de dediğim gibi Torres'in arkasında ona gol anlamında destek verecek, skoru değiştirebilecek çok oyuncumuz olsa da asıl golcü mevkisinde Torres'e bir alternatif isim şart. Şu kalan 10 günde bir transfer gelmezse sezon içinde sıkıntı büyük olur. İleride güçlü ve etkili bir oyuncunun gerçekten çok şey değiştireceğini düşünüyorum. Umarım bu konuda çalışmalar yapılıyordur.

Çarşamba günü yine bir lig maçına çıkacağız. Ligin yeni takımı Reading karşısında da fazla zorlanmadan işi bitiririz. Tabii asıl mesele bu takımları mağlup etmek değil. Gerçek gücümüzü test edeceğimiz maçlar da gelecek. O zaman göreceğiz aslında neye ihtiyacımız var ya da nerede sorun yaşıyoruz. Daha sonra görüşmek üzere.



***
Goller: Ivanovic 2; Lampard 7 (pen)

Wigan Athletic (3-4-3): Al Habsi; Alcaraz, Caldwell (k), Ramis; Boyce, McCarthy, McArthur (Watson 80), Figueroa; Moses, Di Santo (Kone 66), Maloney (Gomez 48)

Chelsea (4-2-3-1): Cech; Ivanovic, David Luiz, Terry (k), Cole; Mikel, Lampard; Mata (Meireles 82), E Hazard (Oscar 64), Bertrand; Torres

Hakem: Mike Jones // Seyirci: 19,738

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Oscar'la İlk Röportaj

Oscar, Chelsea'ye hoş geldin, ilk izlenimlerin neler?
Burada olmaktan çok mutluyum. Dünya çapında sevilen bir kulüpte bulunmak rüya gibi. İmkanları bu kadar çok olan bir kulüp daha önce görmemiştim. Size en iyinize ulaşmanız için her şeyi sunuyor.

Ramires ve David Luiz burada sana yardım ediyorlar mı?
Onları milli takımdan çok iyi tanıyorum. Onlarla aynı takımda bulunmam büyük şans çünkü bu hem İngiltere'deki gelişimime hem de bu ülkeye ve futboluna alışmama yardımcı olacak.

Ne tarz bir futbol beklemeliyiz senden?
Brezilya'da oynanan futbol farklı. Sanırım beni etkileyici bir futbolcu olarak görüyorlar. Başkaları için şanslar yaratan cinsten. Belki burada ihtiyaçlara göre değişebilirim fakat kendimi bu takımda fark yaratacak bir isim olarak görmeyi umuyorum.

Bu yaz senin gibi birkaç etkileyici genci daha takıma kattık...
Sadece onlar değil buradaki tüm oyuncular öyle. Chelsea'de birçok üst düzey isim var. Onlar her zaman televizyonda gördüğüm isimlerdi ve bu kulübe gelmem için beni cezbettiler. Chelsea, kariyerimi geliştirmem için çok iyi bir araç ve ben de aynı şekilde Chelsea'nin gelişmesine az da olsa katkıda bulunma istiyorum.

İsmin burada çoktandır biliniyor. Bunun baskısını hissediyor musun?
Umarım böyle bir baskı hissetmem. Şu anda hissetmiyorum. Brezilya'da da insanlar milli takıma ilk kez seçildiğim ve takımın 10 numarası olacağım zaman aynı soruyu soruyorlardı. Fakat orada da baskı hissetmemiştim. Sanırım burada da böyle olacak. Muhteşem bir takıma geldim, umarım bununla baş edebilirim.

Didier Drogba'dan boşalan 11 numarayı giyeceksin. Doldurması zor bir boşluk...
Bu numaranın Chelsea için önemini anlayabiliyorum. Brezilya'da en önemli numara 10, burada ise 11. Umarım en iyi şekilde bu formayı taşırım.

Olimpiyatlardaki tecrübenden sonra, İngiltere statları ve seyircisi hakkında ne düşünüyorsun?
Olimpiyatlarda oynadığım statlar gerçekten inanılmazdı. Newcastle, Man Utd, her ikisi de çok iyiydi. Stamford Bridge'de oynamak içinse artık sabırsızlanıyorum. Atmosferin orada daha da iyi olacağını tahmin ediyorum.

Premier League'i ne kadar tanıyorsun?
Premier League maçları Brezilya'da yayımlanıyor ve birçoğunu izledim. Yani bayağı aşinayım.

Roberto Di Matteo, Pazar günü Wigan karşısında oynayabileceğini söyledi...
Menajerin beni daha şimdiden düşünmesi ve planlarına alması beni çok mutlu etti. Eğer şans bulursam iyi iş çıkarabileceğimi hissediyorum çünkü düzenli olarak maç oynadım ve ritmim iyi. Kısacası hazırım.

Takıma adapte olmanın zaman alacağını düşünüyor musun?
Umarım çok zaman almaz. Burası Brezilyalı ve Latin oyuncuların da bulunduğu çok uluslu bir takım. Premier League de aynı şekilde öyle. Buradaki bu isimler de kendi tecrübeleriyle bana yardımcı olacaklardır ve böylece pek fazla sorun olmayacaktır.

İngilizce derslerine başladın mı?
Evet. İngilizce'ye ilgim var ve en kısa sürede öğrenmeyi umuyorum. Çünkü sadece Portekizce konuşan insanlara bel bağlayamam. Bu, hem saha hem de günlük yaşamım için önemli.

16 Ağustos 2012 Perşembe

Hutchinson N. Forest'a Kiralandı

Olması gereken sonunda oldu... Takıma fazla bir şey veremeyecek bir isim daha takımdan geçici de olsa gönderildi. Futbolu yaşadığı bir sakatlık sonrası bırakan fakat geçtiğimiz sezon geri dönen Sam Hutchinson, İngiltere'nin köklü kulübü Nottingham Forest'a kiralandı. Böylece sağ bekte Ivanovic ve Ferreira'dan başka elimizde alternatif kalmadı. Öyle umuyorum ki en kısa zamanda Marsilyalı Azpilicueta'nın transferi tamamlanacak ve sağ bek meselesini kapatacağız.

12 Ağustos 2012 Pazar

Community Shield 2012: Chelsea 2 - 3 Man City

Sezonun ilk maçında ilk mağlubiyetimizi aldık. İlk yarıdaki oyun ve skorla yine kötü oynayıp aldığımız maçlardan biri olacak diye düşünsek de ikinci yarıda Man City'nin arka arkaya gelen 3 golüyle her şey sona erdi. İlk yarının sonunda Ivanovic'in gördüğü kırmızı kart defansı büyük sekteye uğratarak yediğimiz gollerde büyük pay sahibi oldu tabii ama genel olarak takımın her anlamda yetersiz olduğu da açıkça gözler önüne serildi ne yazık ki. Pozisyona girmekte, ileride çoğalmakta ve defansta adam tutma konusunda ciddi sıkıntılarımız mevcut. Ligin ilk maçını da haftaya oynayacağız ve bu sorunları nasıl aşacağımız muamma. Zaman içinde çözebilirsek sorun olmaz fakat bu şekilde devam edersek belki ligdeki küçük takımlar karşısında sorun yaşamayız ama büyük takımlardan hep eli boş dönmemiz çok muhtemel olur. Bu sebeple yine 4 veya 5.'liği kovalamaktan başka bir şey yapamayız ligde.

Diğer bir konu ise 3-1 yenikken Hazard'ın çıkarılması ve yerine Bertrand'ın sokulması. Pek akla mantığa yatkın bir değişiklik olmadığı açık. Tamam belki Bertrand çok formda olabilir fakat defansif yönü kuvvetli bir adamın oyuna sokulması ancak skor 3-1 bizim lehimize olsa olabilir. Hazard her ne kadar o ana kadar fazla etki gösterememiş olsa da ofansif bir insanın oyundan alınması bizi ileride daha da bitirdi. Zaten 3-1'den sonra resmen kabullenmiş bir oyun oynadık diyebiliriz. Ya da Man City bizi böyle oynattı da denebilir.

Bakalım lige 1 hafta kala transfer anlamında ne gibi hamleler gelecek kulüpten. Sağ bek ve forvet açıkçası şart. Ivanovic sağ bekte oynatılmamalı kesinlikle. Sırp oyuncu ortanın adamı. Daha ofansif bir isme ihtiyacımız var orada. Ve tabii ki Torres'e bir alternatif oyuncu gerek. Buna Torres'in alternatifi olacağı biri de diyebiliriz performansa bağlı olarak tabii.

Son olarak maçın özet görüntüleri... Daha sonra görüşmek üzere.


***
Goller: Torres 39; Bertrand 80 - Yaya Toure 52; Tevez 58; Nasri 64

Chelsea (4-2-3-1): Cech; Ivanovic (KK 41), David Luiz, Terry (k), Cole; Mikel, Lampard; Ramires, Mata Sturridge 74), Hazard (Bertrand 70); Torres

Manchester City (3-4-1-2): Pantilimon; Savic (Clichy DA), Kompany (k), Zabaleta; Milner, Yaya Toure, De Jong, Kolarov; Nasri (Silva 76); Tevez (Dzeko 88), Aguero

Hakem: Kevin Friend // Seyirci: 36,394

11 Ağustos 2012 Cumartesi

J. Terry Olimpiyatlarda

Lukaku Gitti, Yeni İsim Kapıda

Hazırlık döneminde umut verici performanslar sergilese de Lukaku, Chelsea için henüz hazır olmadığı düşünülmüş olacak ki bugün bir başka Premier League kulübüne, West Bromwich'e kiralandı. İyi de oldu. Çünkü bu durum, kalitesini ispatlamış ve Chelsea formasını kaldırabilecek bir golcünün transferi çok yakında geliyor demek. Bu isim de çok büyük ihtimalle Brezilyalı Hulk olacak. Olimpiyatların bitimiyle transfer de birkaç gün içinde bitecektir diye düşünüyorum. Ama bir başka isim de olabilir tabii ki. Yine de güçlü bir golcünün geleceği kesin. Gelişmeleri bekliyoruz...

9 Ağustos 2012 Perşembe

Hulk'ın Menajerinden İlginç Açıklama

Hulk'ın menajeri Teodoro Fonseca'nın son açıklaması...

"Hulk'ın Porto ile kontratı var. Fakat her şey şuan için bir soru işareti. Kimi zaman oyuncularımızın kulüplerinde devam etmelerini isteriz. Ama artık koşullar yeterince iyi değil.

Hangi futbolcu Chelsea'de oynamak istemez ki?

Aynı zamanda hangi futbolcu Porto'da oynamak istemez ki?"

Açıklamadan da anlaşıldığı üzere Hulk'ın Porto ile 2016'ya kadar olan sözleşmesini yeterli bulmuyor menajer Fonseca. Ama yine de kesin bir şey söylemekten kaçınıyor. Olimpiyatlardan sonra mutlaka bir karar verilecek. Tabii aslına bakarsak büyük oranda bizim hamlemize bakıyor iş. Eğer ki Man City maçında da ciddi bir gol sorunu yada pozisyona girmede sıkıntısı yaşarsak ve sırf bu sebeple Community Shield kaçarsa o anda Hulk transferi konusunda gerekli şeyleri yaparız ve işi bitiririz diye düşünüyorum. Kısacası Hulk'ın kariyerini hangi kulüpte sürdüreceği haftaya bugünlerde belli olacaktır.

7 Ağustos 2012 Salı

Azpilicueta Yolda !

Haftalardır gerekliliğini vurguladığım sağ bek transferi sonunda gerçekleşiyor... Bugün Marsilya kulübü başkanı, Chelsea'nin sağ bek Cesar Azpilicueta için ciddi bir teklif yaptığını belirtti. Yaklaşık 8 milyon sterlinlik bir teklif söz konusu The Sun'ın haberine göre. Bizim tarafımızdan ise resmi bir açıklama henüz gelmedi.

22 yaşındaki genç oyuncu 2010'da yaşadığı sakatlıktan sonra 6 ay süreyle sahalardan uzak kalsa da geçen sezon Marsilya'da 44 maça çıktı ve yeniden toparladı. İspanya Milli Takımı'nın her alt kademesinde oynamış bir isim. Ayrıca zaman zaman Vicente del Bosque tarafından as takım kadrosuna da alınıyor. Son olarak İspanya'nın olimpiyat takımında da yer aldı. Açıkçası bundan önce çok ismi geçen bir oyuncu olmadığı için fazla bilgi yok hakkında ve anlaşma sağlanırsa tam anlamıyla burada göreceğiz kendisini. Kulüp, Bosingwa'nın gidişiyle sıkıntı yaşayabileceğimiz sağ bek mevkine Azpilicueta'yı yeterli buluyorsa zaten fazla zaman kaybetmeden transferi tamamlayacaktır. Durum birkaç güne netlik kazanacak.

6 Ağustos 2012 Pazartesi

11 Numara Oscar'a

Son olarak uzun süre Didier Drogba'nın giydiği numara olan 11'i artık yeni transferimiz Oscar giyecek. Kulübümüzün gerçekten çok şey beklediği bir isim. Verilen numaradan da bu açıkça anlaşılıyor zaten.

11 numarayı her zaman Chelsea tarihinin büyük isimleri giydi. Son döneme bakacak olursak sırasıyla Dennis Wise, Zenden, Damien Duff ve Drogba 11 numaralı formayı giyen futbolcularımız oldular. Umarım Oscar da bu isimlerin ardına gururla adını yazdırabileceği bir dönem geçirir Chelsea'de.

5 Ağustos 2012 Pazar

Brighton Rezaleti !

Dün yaşadığımız 3-1'lik Brighton yenilgisinin maç yazısı ve maçın özeti şurada. Şimdi ise o maçtan kısa bir bölüm paylaşacağım...



Tam anlamıyla rezaletin kanıtı. Takımımız tam 1,5 dakika boyunca sağ alanda kısılıp kalıyor. Sol kanadı kullanmayı hiç bir oyuncumuz aklına getirmiyor. Dahası sol kanada hamle yapan bir oyuncumuz dahi yok. Resmen sahayı o bölümden ibaret sanıyoruz bir süreliğine. Şaşırdığım şey bundan önceki Milan maçında bu kadar değildik. Ne oldu da böyle oldu gerçekten ilginç. Daha doğrusu Chelsea'ye yakışır bir durum değil. Umarım bir an önce toparlanırız.

Hazırlık: Chelsea 1 - 3 Brighton

Oynanan oyunu ya da bireysel performansları bir kenara bırakalım. Bu skorun kesinlikle açıklaması yok. Eğer Championship'in orta karar bir takımı karşısında bu skoru alıyorsak bir hafta sonra oynayacağımız Man City maçını almamız düşünülemez. Sezonu yeni açmış olsak ve henüz ilk hazırlık maçımız olsa anlaşılabilir. Ama Brighton maçı öncesi 4 önemli karşılaşma oynadık Amerika'da. Artık biraz biraz oturmuş, hazır olmamız gerekiyordu. Demek ki durum bu değilmiş, dünkü skor bunu gösterdi. Üstelik bir başka üzücü durum da Brighton'ın golleri birbirinden güzel. Diğer bir değişle savunmamız pozisyonlara birbirinden rezalet tepkiler gösterdi dünkü maçta. Son gol öncesi David Luiz'e yapılan hareket belki faul fakat yediğimiz ilk iki golün izahı yok. Eğer gerçekten bu sonucun gösterdiği kadar hazırsak durum fena. Umarım sadece bir şanssızlıktır ve haftaya farklı bir Chelsea olur sahada.

Hem defansif anlamda daha kuvvetli hem de daha çok gol pozisyonuna giren bir takım olmamız gerek. Bu maçın gösterdiği bu. Torres-Lukaku ikilisiyle götüremeyebiliriz tüm sezonu. Götürsek bile gol sıkıntısı yaşamamız çok muhtemel bu ikiliyle. Ağustos sonuna kadar golcü bir isim takıma katılmalı. Ayrıca daha önce de dediğim gibi sağ bekte Ivanovic'i oynatmamalıyız. Ortada daha yararlı oluyor Sırp oyuncu. Sağ bek mevkine de bir transfer şart. Aslında bu hamlelerin Man City maçından önce gelmesi daha iyi olurdu fakat artık zor. Şimdi bu bir haftalık hazırlık dönemini iyi değerlendirip Man City karşısında nasıl oynayacağız göreceğiz. Sezon öncesi çok önemli bir sınav. Hem de sezonun ilk kupası bir anlamda moral demek. Umarım şans yanımıza olur. Çünkü ciddi anlamda ihtiyacımız olacak gibi gözüküyor.



***
Goller: Lampard 35 - Vicente 37; Barnes 44; Crofts 86

Chelsea (4-3-3): Cech (Turnbull 64); Ivanovic, Cahill, Terry (k) (David Luiz 60), Cole; Meireles (Mikel DA), Essien, Lampard; Ramires, Torres (Lukaku 78), Hazard

Brighton (4-3-3): Kuszczak; Bruno, Greer (k), Dunk, Calderon; Bridcutt, Crofts, Dicker (Harley 58); Buckley (Noone 64), Vicente, Barnes (Agdestein 89)

Hakem: Dave Phillips // Seyirci: 17,149

3 Ağustos 2012 Cuma

De Bruyne W. Bremen'e Kiralandı !

Orta sahaya yapılan transferlerle o bölgede yaşanan oyuncu bolluğunun ardından yapılması gereken bir hamle dün geldi... Genç Belçikalı Kevin De Bruyne, Alman ekibi W. Bremen'e kiralandı. Tabii şöyle bir düşününce sezon içinde bizde bulacağından çok çok daha fazla şans bulacaktır Bremen'de ve kendini geliştirmesi adına da güzel bir durum. Ama diğer bir açıdan bakacak olursak orta sahayı boşaltma hamlesi De Bruyne'den mi başlamalıydı orası tartışılır açıkçası. Oynadığımız 4 maçta göremedik fazla kendisini. Mutlaka Di Matteo iyice değerlendirmiştir durumu fakat bence bu sezon yeteneğinden çokça istifade edebileceğimiz bir oyuncuydu. Ben olsam tercihimi Benayoun veya Malouda'dan yana kullanırdım. Benayoun zaten hiçbir zaman bir Chelsea oyuncusu olmadı. Malouda için ise artık bu takımdaki misyonunu tamamladı diyebiliriz. Ayrıca De Bruyne şu zamana kadar Genk'te ciddi şekilde pişmiş bir isim. Belki Premier League'de oynamaya başlamadan önce Bundesliga'dan geçmesi fena olmaz ama dediğim gibi Benayoun veya Malouda'nın gönderilmesi de düşünülebilirdi ilk etapta. Tabii önümüzdeki günlerde böyle bir durum da söz konusu olabilir, göreceğiz. Neyse, De Bruyne'nin gelecek sezon Alman ekibinde ve liginde iyice gelişmesi ve daha sonraki sezonlarda ondan Chelsea forması altında çok şeyler görmek dileğimiz. Ona bu döneminde başarılar.