19 Şubat 2011 Cumartesi

FA Cup 4. Tur Tkr: Chelsea 1 (Pen: 3 - 4) 1 Everton

Bunu hak etmemiştik. Hem de hiç... Heyecan dolu geçen bir ikinci yarı ve aynı şekilde coşkulu bir 30 dakika daha. Tam 75 dakika maçta üstünlüğü kuran tarafız fakat 120. dakikadaki frikik ve kalbi olanın izleyemeyeceği penaltılar yaktı bizi. 125 yıl sonra 3 kez arka arkaya kupayı kaldıran takım olma hayali de bugün Londra'nın kapalı havasında sona erdi.

Harika bir maç izledik. Öncelikle bize bunu şifresiz olarak izleme imkanı sunan NTV Spor'a teşekkürler. İlk yarı hariç tek kelimeyle muhteşem oynadığımız bir maçtı. İlk yarıdan aklımda kalan sadece Malouda'yla iki net pozisyonumuz ve Ramires'in ceza sahasında yerde kaldığı hareket var. Fakat pozisyonun gerçekliği hakkında bir fikrim yok. Chelsealiyim diye de pozisyon penaltıydı diyecek değilim. Neyse, zaten maçı izleyen ilk yarıyı hatırlamaz bile. Çünkü muhteşem kadromuz bize harika bir ikinci yarı ve uzatmalar izletti. Ancelotti'nin de dediği gibi tüm gücümüzü ortaya koyduk. Çok istekliydik. Birçok pozisyon bulduk. Özellikle Lampard'la gole çok yaklaştığımız dakikalar yaşadık. Ramires de başlattığı ataklarla ve paslarıyla harikaydı. Onu ilk kez bu kadar iyi gördüm açıkçası ve bu üzüntünün arasında beni tek mutlu eden şey diyebilirim. Ivanovic defansta ve hatta kimi atakta ileri çıkarak çok iyi bir performans ortaya koydu. Onun dışında dediğim gibi tüm takım çok iyiydi. Tek tek saymaya gerek yok. 90 dakika bittiğinde yine bir beraberlik vardı bu seneki bütün Everton maçlarında olduğu gibi fakat skor bu sefer 0-0'dı. Uzatmalara başladık, o yorgunluğa rağmen yine harikaydık. Ve 104. dakikada Lampard bugün ortaya koyduğu performansıyla hak ettiği muhteşem bir gol attı ve sonunda öne geçtik. Bunu çok hak etmiştik. Golden sonra da maçı yavaşlatmadan ataklarımıza devam ettik ve skoru diğer Everton maçlarında olduğu gibi yine 1-1 yapacak gol 120'de Baines'ten geldi. Bütün maç Everton'ın sahadaki en iyi oyuncusuydu. Golü de rahat bir yerden kullandığı frikikten buldu ve maçı penaltılara taşıdı. İşte bu dakikalarda heyecan doruktaydı. Uzun zamandır böyle bir maç izlemememin de etkisiyle penaltıları ayakta izledim. Önce, frikiği gole çeviren Baines kaçırdı penaltıyı, umutlandık. Sonrasında Anelka kaçırdı, olsun dedik. Fakat sonrasında A. Cole de kaçırdı ve umutları Cech'in kurtarışı veya Neville'in kaçırmasına bağladık. Fakat tecrübeli kaptan golü buldu ve bizi tam anlamıyla yıktı. İlk düşündüğüm şey tabii ki "bunu hak etmedik" oldu. Ama yapacak bir şey yok. Biz elimizden geleni yaptık, bunu şüphe duymadan söyleyebilirim. Sergilediğimiz performanstan gerçekten çok memnunum. İlk yarı belki biraz daha iyi olabilirdik ama Everton da bir o kadar istekliydi. İyi defans yaptılar. Sonuç olarak turu da geçtiler. Tebrikler.

Ancelotti'nin deyimiyle bu "hikaye" burada biter. Şimdi önümüzde Premier League ve Şampiyonlar Ligi kaldı. Umutlar devam ediyor. Ligde seneye de bizi Şampiyonlar Ligi'ne götürecek bir sıralama önemli. Bundan sonra bunun için savaşmalıyız. Şampiyonlar Ligi'neyse artık bu sezon kafamızın %60-70'ini vermeliyiz. Salı akşamı Kopenhag'dayız. İlk maçın orada olması avantajını değerlendirip buraya iyi bir skorla dönmek gerek. Daha sonra görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder