12 Aralık 2010 Pazar

PL 17. Hafta: Tottenham 1 - 1 Chelsea

Bir "Oh!" çekemedik. Tam da artık 3 puan geliyor, şöyle güzel bir oh çekip rahatlayacağız, tekrar kendimize geldiğimizi hissedeceğiz derken ilk golü atan Drogba, penaltıyı kaçırınca yine bütün umutlar haftaya kaldı. Tabii yavaş yavaş ligin zirvesinden de uzaklaşarak.

Maça bakacak olursak ilk yarı iyi, ikinci yarı ise çok iyiydik diyebiliriz. Yani 90 dakikayı böyle özetleyebiliriz. Çok kritik pozisyonlar bulduk her iki yarıda da. Özellikle Kalou'yla bulduğumuz birçok pozisyon vardı ama değerlendiremedik. Yine bir Drogba'yla başlamama durumu yaşadık aynı Liverpool maçında olduğu gibi. Ama ikinci yarıya yenik başlayacak olmamız Ancelotti'yi aynen o maçtaki gibi harekete geçirip Drogba'yı oyuna sokmasına neden oldu. Bilemiyorum Drogba oyuna ilk yarı başlasaydı her şey farklı olur muydu ama oyunda olduğu dakikalar çok iyiydi bence. Takımın atak gücünü çok etkiledi, katkı sağladı. Zaten attığımız golde onun o marifetli ayaklarından geldi. Ah bir de son dakikadaki penaltıyı atmış olsa şu an öyle bir rahatlayacaktık ki... Gerçekten muhteşem bir galibiyet serinin başlangıcı olabilirdi bugünkü maç.

Rakibin golüne gelecek olursak biliyorum o pozisyonun başlangıcında Defoe açık bir şekilde ofsayttaydı ama hakemlerin bunu göz ardı etmesi ve pozisyonun devamında golü yememiz belki de ofsaytı görüp de devam ettiren hakemin içine oturmuştur diye düşünüyorum. Yani kısacası geçen haftaki kadar olmasa da bugün de hakem mağduru olduk diyebiliriz.

Aslında maçı tekrar düşündüğümüzde sadece son 5 dakikayı izlesek bir şey kaybetmeyiz. Çünkü sonuçta o ana kadar maç berabere gidiyordu -tabii oyun olarak değil skor olarak-. Penaltı olduğunda her şey penaltıyı kullanacak olan adamın, Drogba'nın ellerindeydi. Sadece penaltıyı atıp 3 puanı hanemize yazdıracaktı. Ama Gomes doğru tarafı seçip atlayınca dediğim gibi umutlar da bitti.

Ayrıca bugün Lampard da uzun bir aradan sonra, yaklaşık bir 15 dakika oynadı. Tabii o kadar aradan sonra hem de 15 dakika içinde ne kadar etkili olabilir bir oyuncu. Umarım haftaya Manu karşısında ilk 11'de başlar maça ve eski gücüne kavuştuğunu gösterir.

Şimdi yapılacak tek şey önümüzdeki 2 maçtan -Manu ve Arsenal- 6 puanı alıp liderlikten uzaklaşmadan, belki de tekrar oraya, ait olduğumuz yere dönerek yolumuza devam etmek. Ancelotti'nin de dediği gibi kaderimiz bu maçlara bağlı. Tottenham'dan iyi dönemedik belki ama şans hala bitmiş değil. Kaderimiz bizim ellerimizde, yani ayaklarımızda. Daha sonra görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder