Ancelotti bugün, son 3-4 maçtır oynattığı sabit 11'den 6'sını değiştirerek takımı sahaya sürdü. İleride Malouda-Drogba-Kalou üçlüsü yerine Torres ve arkalarında Anelka-Benayoun ikilisiyle çıkmayı tercih etti. Ortadaysa son maçlarda sakatlığından sonra yerini Mikel'e kaptıran Ramires ve Essien'in yerine genç McEachran görev aldı. Defansta da ManU maçında çok yetersiz kalan -ki devre arasında oyundan alınmıştı- Luiz'in yerine Alex oynadı.
Maça kısaca bakalım... Gayet iyi başladık, hızlı ataklarla geldik ve meyvesini de hemen aldık. 2. dakikada kornerden gelen topu Torres arkaya iyi aşırttı ve pozisyonu Ivanovic'le gole çevirdik. Fakat üstünlüğümüz ne yazık ki fazla sürmedi ve 10. dakikada Newcastle saçma bir golle, kullandıkları frikiğin Jonas'ın sırtına çarpması ve yön değiştirmesiyle skoru eşitledi. Kalan 35 dakikadaysa her iki takımın da kritik bir pozisyonu yoktu ve ilk yarı 1-1'lik eşitlikle son buldu. İkinci yarıyaysa ilk yarıya başladığımız gibi atak başladık fakat golü bulmak ilk yarıdaki kadar kolay ve hızlı olmadı. 65'te Ancelotti üç değişiklik hakkını da kullanıp Benayoun-Ramires-McEachran'ı çıkardı ve yerlerine Drogba-Malouda-Essien'i soktu. Bu dakikadan sonra atakları daha da sıklaştırdık ve sonunda çabalarımızın karşılığını 83. dakikada aldık. Kazandığımız serbest vuruşta, ceza sahasındaki gurubun arkasında iyi yükselen dev adam Alex güzel bir kafa vuruşuyla bizi öne geçiren golü attı. Kalan 10 dakikada artık herkes 3 puan cepte diye düşünürken 92. dakikada Taylor, ne yazık ki skoru eşitleyen golü buldu. Son dakikaların yarattığı dikkatsizlikle Newcastlelı oyuncu altı pas'ta bomboş pozisyonda rahat bir kafa vuruşuyla bizi galibiyetten etmiş oldu.
İlk 11'de başlayan ileri üçlümüz Torres-Anelka-Benayoun bugün gerçekten kötüydüler. Çok yetersiz kaldılar ataklarda. Gol pozisyonunu bıraktım şöyle kayda değer bir pozisyona bile girdiklerini görmedim bugün. Zaten iki gol de duran top organizasyonlarını iyi değerlendiren defans oyuncularımız tarafından atıldı. İleride gerçekten önemli bir sıkıntının olduğunu kanıtlayan bir maç olduğunu söyleyebiliriz. Yine Drogba o bölgede ileri uçtaki adam olunca bir nebze daha iyi oynuyoruz, daha etkili oluyoruz ama Torres bu işi bir türlü başaramadı bu takıma geldiğinden beri. O bölgede arkasında oynayan adamlarla pas alışverişini düzgün bir şekilde sağlayamıyor. Tek başına gitmek istediğinde de zaten zorlu bir defanssa izin vermiyorlar. Şubat'tan beri bu kulüpte ama şu sıkıntıları bir türlü atamadı üzerinden. Daha sadece 1 gol izleyebildik 50 milyon sterlinlik adamdan. Umarım uzun yaz döneminde tüm takımla iletişimi iyice güçlenir ve gelecek sezon ileri uçta %100'üyle etkili olan bir Torres görürüz.
McEachran hakkında konuşalım biraz da... 18 yaşındaki genç oyuncu takımın her kademesinde oynadı bu sezon. Genç takımda da, Reserves'de de, as takımda da... Tabii şu anda bir geçiş döneminde ve bu dönem onun için çok zorlu ve yorucu geçiyordur. Bir o takımda yaşıtlarının arasında, bir bu takımda milyon sterlinlik yıldızların arasında... Şu dönemde kendini kanıtlarsa ileride as takımın bir parçası olur. Kanıtlayamazsa zaten ya gönderilir ya da Reserves'de forma giymeye devam eder. Ama tabii daha çok genç, önünde bolca zaman var. Gelişecek, gelişirken futbolunu da geliştirirse zaten Chelsea onu hiçbir yere bırakmaz.
Evimizdeki son maça yakışmayan bir skor olsa da dediğim gibi bu sezonu ikincilikle kapatıyoruz. Tabii kapatmadan önce oynanacak son bir maç daha var. Haftaya Pazar, Everton deplasmanına gidiyoruz ve bu maçla 2010/11 sezonunu resmen sonlandırmış oluyoruz. Alınacak sonuç pek önemli değil ama biz yine de sezonu iyi kapatmak adına oradan bir galibiyetle ayrılalım. Daha sonra görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder