31 Ekim 2010 Pazar

Srna, Ocak'ta Chelsea'de ?!

Shakhtar Donetsk'in sağ beki Darijo Srna'nın menajeri Damir Stimac, sezon sonu sözleşmesi bitecek olan oyuncunun Ocak'ta Chelsea'ye kiralanıp sezon sonu da Chelsea ile sözleşme imzalayabileceğini açıkladı.

Böyle tecrübeli ve yetenekli bir oyuncuyu kadromuzda görmek çok iyi olur fakat o mevkideki diğer oyuncuları düşününce böyle bir transfere gerek olup olmadığını sorgulamak gerek. Bosingwa ve Ivanovic gibi isimler kadrodayken Srna'yı da kadroya katmak nasıl olur bilemiyorum. Daha kesinleşmiş bir transfer değil tabii ki ama gerçekleşirse Ancelotti'nin kadro seçiminde zorlanacağı kesin. Belki de bu isimlerden birinin takımdan gönderilmesi bile gündeme gelebilir. Ya da Bosingwa'nın yaşadığı uzun sakatlığı düşünerek tekrar böyle bir durum olması durumunda o bölgeyi sağlama almak için yapılacak bir transfer olarak da düşünülebilir. Bakalım, ilerleyen günler durumun nereye gideceğini gösterecek.

30 Ekim 2010 Cumartesi

PL 10. Hafta: Blackburn 1 - 2 Chelsea

Yine zorlu bir maç, yine iyi bir mücadele ve gelen bir 3 puan daha. Açıkça söylemek gerekirse son 3-4 maçtır çok zorlanıyoruz ya da yeterince istemiyoruz ve ligin ilk 5-6 haftasındaki oyuna hakimiyetimizi, rakibin erkenden pes etmesini ve golleri arka arkaya buluşumuzu da artık göremiyoruz. Artık her maçta gereksiz bir zorlanma içindeyiz. Belki gün geçtikçe oyunumuzu geliştirememizden, belki de rakipler takım olarak savunmayı tam olarak uygulamaya başladılar ve ligin başındaki gibi değiller. İkincisi olsa bile bizim de ligin başından beri oyunumuza bir şeyler koymamız gerekiyordu. Şimdilik bunu yapabilmiş değiliz. Ancelotti'nin de dediği gibi daha iyi olmalıyız, istediğimiz oyunu 30-45 dakika değil maçın her anında oynamalıyız.

Bugüne gelecek olursak ilk yarının ilk 25-30 dakikası tam bir rezalet. Bir tane düzgün pozisyonumuz yok. Onu geçtim, rakibe sürekli boş yakalanıp çok kritik pozisyonlar vermemiz, boş yakalanmasak bile rakip kaleye ilerlerken bir türlü topa müdahale etmememiz ve şut şansı tanımamamız gerçekten çok ilginçti. Ve sonunda ardı ardına buldukları ataklarla ilk golü de ağlarımıza yolladılar. Gerçekten hakettikleri bir goldü. Bu golden sonra düşündüğüm ilk şey umarım bu maçtan puan alabiliriz oldu. O ana kadar oynadığımız oyun onu gösteriyordu çünkü. Ondan sonra yine bize yakışmayan ama en azından pozisyon bulmamızı sağlayan oyunla gol bulmaya çalıştık. Ve ilk yarının sonlarına doğru Anelka'yla beraberliği yakaladık. İlk yarıdaki o oyuna rağmen soyunma odasına 1-1'lik sonuçla gitmemiz gerçekten çok iyiydi.

İkinci yarıdaysa yine bir hakimiyet kuramadık fakat rakip de ilk yarıdaki kadar istekli ve o kadar sert bir mücadele gösteremedi. Son 10 dakikaya kadar karşılıklı ataklarla geçti diyebiliriz ikinci yarı için. Ve maçın bitmesine 5 dakika kala mucize 3 puanı getiren golü Ivanovic'in kafasından bulduk. Bu golle beraber takımımızın bir artısını anladım. Birçok maçta son 10 dakikada gol bulmamız aslında çoğu takımda olmayan iyi bir özellik. Bu bizim rakiplerin yorulduğu anlarda bile ne kadar dayanıklı ve güçlü olduğumuzu gösteriyor. Oyunumuzun geri kalanı da iyi olsa ortalığı kasıp kavuracağız ama işte... Yapacak bir şey yok.

Nihayetinde bugün de 3 puanı alarak liderliğin stresi altında yolumuza devam ediyoruz. Çarşamba günü Şampiyonlar Ligi'nde Spartak Moskova ile maçımız var. Umarız kendi stadımızda oynayacağımız maçtan da 3 puanla ayrılır ve 4'te 4'le gruplardaki işimizin büyük bölümünü tamamlamış oluruz. Evet, bugünlük bu kadar... Daha sonra görüşmek üzere.

29 Ekim 2010 Cuma

Ancelotti: "Daha İyi Olmalıyız"

"Sezona çok iyi başladık ve şimdi de iyi oynamamız gerekiyor. Kimi zaman çok iyi oyunlar ortaya koyuyoruz fakat bir devamlılığımız yok.

90 dakika nasıl oynamak istiyorsak öyle oynamamız gerekiyor. Oyunumuzu ve gücümüzü geliştirmeliyiz. Wolves karşısında olduğu gibi sadece 45 dakika oynamamalıyız.

Bir maçta 90 dakika boyunca çok iyi oynamak istiyoruz ama bunu hala tam olarak yapabilmiş değiliz.

Son iki deplasman maçımızda Aston Villa'ya ve Man City'ye karşı gol bulamadık. Şampiyonlar Ligi'nde Spartak Moskova deplasmanında çok iyiydik. Ama Premier League'de arka arkaya iki deplasman maçında gol bulamamamız bizim için çok garip.

Ligde 2. haftada Wigan deplasmanında oynadığımız oyun ve aldığımız 6-0'lık skor muhteşemdi. Ama daha iyi olmalıyız.

Diğer takımlarla aramızdaki puan farkını korumamız çok önemli. Man City, Manu ve Arsenal bizim puan kaybetmemizi bekliyorlar. Bu yüzden yarınki maç çok önemli.

Yarınki maçı alırsak kendimize güvenimiz artacak ve diğer takımlara da hayal kırıklığı yaşatacak."

Premier League'de 10. Hafta Programı

30 Ekim 2010 - Cumartesi
17:00
Arsenal - West Ham Utd
Blackburn - Chelsea
Everton - Stoke City
Fulham - Wigan
Wolves - Man City
19:30
Manu - Tottenham
--------
31 Ekim 2010 - Pazar
14:00
Aston Villa - Birmingham
15:30
Newcastle Utd - Sunderland
18:00
Bolton - Liverpool
---------
1 Kasım 2010 - Pazartesi
22:00
Blackpool - WBA

Ligin 10. haftasında Blackburn deplasmanındayız. Son 2 deplasman maçından sadece 1 puan almanın gerginliğiyle gidiyoruz buraya. Ama inanıyorum ki bu maçla beraber o sıkıntıya da son vereceğiz. Ligin ilk gününde Everton'ı yendikten sonra kendi evinde bir daha galibiyet göremeyen takıma konuk olmamız da bu deplasman şanssızlığımızı bitirmemiz için iyi bir şans olarak gözüküyor. Ayrıca Blackburn'le oynadığımız son 8 maçta da yenilgi yüzü görmedik ve sadece 1 gol yedik. Tabii bunlar sadece istatistik, hiçbir şeyin kanıtı değil ama yarın Ewood Park'tan galibiyetle dönmemiz çok yüksek ihtimal. Umarım öyle olur. Kadro tam olarak belli değil ama muhtemel kadro şöyle: Cech; Bosingwa - Alex(Ivanovic) - Terry - A. Cole; Mikel - Essien - Zhirkov; Anelka - Drogba - Malouda

26 Ekim 2010 Salı

"Dünyanın En İyileri"ne Chelsea'den İki Aday

Bu seneden itibaren "Yılın Oyuncusu" ödülüyle birleştirilecek olan Fifa Ballon d'Or ödülünün adayları açıklandı. Listede Chelsea'den Drogba var. Rakipleri zorlu, kazanması pek mümkün gözükmüyor ama umarız kazanır. Ayrıca aday listesinde hiçbir İngiliz oyuncunun olmaması da dikkat çekiyor.

Bunun dışında törende "Yılın Menajeri" ödülü de verilecek. Burada da Ancelotti adaylar listesinde. Açıkçası onun şansı Drogba'dan daha fazla gözüküyor. Ancelotti için de kazanmasını diliyoruz.

İşte Yılın Oyuncusu (Ballon d'Or) adayları...

Xabi Alonso (Spain), Daniel Alves (Brazil), Iker Casillas (Spain), Cristiano Ronaldo (Portugal), Didier Drogba (Ivory Coast), Samuel Eto'o (Cameroon), Cesc Fabregas (Spain), Diego Forlan (Uruguay), Asamoah Gyan (Ghana), Andres Iniesta (Spain), Julio Cesar (Brazil), Miroslav Klose (Germany), Philipp Lahm (Germany), Maicon (Brazil), Lionel Messi (Argentina), Thomas Muller (Germany), Mesut Ozil (Germany), Carles Puyol (Spain), Arjen Robben (Holland), Bastian Schweinsteiger (Germany), Wesley Sneijder (Holland), David Villa (Spain) and Xavi (Spain)

...ve Yılın Menajeri adayları...

Carlo Ancelotti (Chelsea), Vicente del Bosque (Spain), Sir Alex Ferguson (Manchester United), Pep Guardiola (Barcelona), Joachim Low (Germany), Jose Mourinho (Inter Milan/Real Madrid), Oscar Tabarez (Uruguay), Louis Van Gaal (Bayern Munich), Bert van Marwijk (Holland) and Arsene Wenger (Arsenal)

25 Ekim 2010 Pazartesi

PL'deki En Çok İsabetli Pas Atan Oyuncular

Bu sezon Premier League'de oynanan maçların tümünde en çok isabetli pas atan oyuncular açıklandı. İlk iki sırayı Mikel ve Essien paylaşıyor. Böyle bir sonucun ortaya çıkması çok da şaşırtıcı olmasa gerek...

İşte ilk 6;
  1. Obi Mikel (Chelsea) - 587
  2. Essien (Chelsea) - 565
  3. Scholes (Manu) - 537
  4. Ferguson (Birmingham) - 500
  5. Song (Arsenal) - 462
  6. Gerrard (Liverpool) - 434

24 Ekim 2010 Pazar

Kalou: "Hedefim 20 Gol"

"Bu sezonki hedefim tüm turnuvalarda toplam 20 gol atmak. Şimdiye dek 6 gol attım, 14 kaldı. Bunu gerçekleştirmek istiyorsam kendimi fit durumda tutmalıyım. Bunun mümkün olduğunu düşünüyorum.

Aralık sonuna kadar 10 ve ondan sonra da 10 tane olmak üzere kendime bir plan koydum. Şu anda bu planın önündeyim.

Maçlarda ön tarafta çok çabuğuz. Güçlüyüz; uzun ve hızlı koşular yapabiliyoruz. Defans oyuncuları için 90 dakika boyunca böyle hücum oyuncularıyla uğraşmak kolay değildir. Orta sahamız da bize destek verince rakiplerin işi daha da zorlaşıyor."

23 Ekim 2010 Cumartesi

PL 9. Hafta: Chelsea 2 - 0 Wolves

Beklediğimiz bir galibiyetti fakat beklediğimiz kadar kolay olmadı. Karşılıklı etkili pozisyonlarla geçen kaliteli bir maç oldu diyebiliriz. Ama sonuç olarak çoğu maçta olduğu gibi yine güzel bir oyun sergileyerek çok değerli bir 3 puanı daha hanemize yazdırdık.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki maçtan önce çok rahat bir galibiyetle geçeriz diye düşünüyordum. Ama rakip maç Stamford'da olmasına rağmen gerçekten çok zorladı. Etkili geldiler, çok kritik pozisyonlar yakaladılar. Fakat bunları değerlendirmekte biraz şanssızdılar. Bizse ilk yarının ortalarında geliştirdiğimiz güzel bir atakla golü bulduk. Golde özellikle Zhirkov ve Anelka'nın payı çok büyük. Özellikle Zhirkov ve Bosingwa'nın bugünkü oyunlarını çok beğendim. Zhirkov'un pasları ve geliştirdiği ataklar çok etkiliydi. Bosingwa'da ileri çıkıp içeri koşular yaparak birkaç kez kaleyi yokladı, bunlar da etkiliydi. 1 yıl aradan sonra sahalara dönmüş bir oyuncu için çok iyi bir performanstı diyebilirim. İlk golden sonra 80. dakikaya kadar maç karşılıklı pozisyonlarla geçti. 71. dakikada Malouda'nın yerine giren Kalou iyi bir duvar pası organizasyonuyla 80. dakikada skoru 2-0 yaptı. Artık zaten maç bitmişti. Ama bundan öncesi başta da dediğim gibi hiç de beklediğimiz kadar kolay olmadı.

Açıkçası Drogba da bugün o kadar etkili olamadı. Farka gidemememizin nedenlerinden biri de bu olabilir. Bir de belki biraz daha erken bulabilseydik ilk golü, ilk 10 dakikada mesela, rakibin direncini erkenden kırıp farka gitme şansı yakalayabilirdik. Ama önemli olan galibiyettir. Skor çok da önemli değil.

Haftaya Blackburn deplasmanına gidiyoruz. Bir şey demek istemiyorum. Takımlar artık ligin başındaki gibi değiller. Birlikte oynamaya alışıp takım ruhunu yakalayan takımlar Chelsea gibi büyük kulüpleri bile zorlayabiliyorlar. Bu yüzden bekleyip nasıl bir maç olacağını göreceğiz. Daha sonra görüşmek üzere.

22 Ekim 2010 Cuma

Anelka: "Kontratımı Uzatmaktan Mutluluk Duyarım"

"Bir kulüp adına daha önce hiç bu kadar çok gol atmamıştım. Ayrıca bir kulüp için 2,5 yıldan fazla bir süre de oynamamıştım. Bu benim Chelsea'de ne kadar mutlu olduğumu gösteriyor. Buraya ilk geldiğimde çok büyük bir kulübe geldiğimin farkındaydım ve mümkün olduğunca fazla kalmak istiyordum.

Gelecekte ne olur bilemem. Bu sezondan sonra 1 senelik daha kontratım var. Sonra ne olacağını bilmiyorum ama burada çok mutluyum ve yeni bir kontrat imzalamaktan büyük mutluluk duyarım.

Başta söylediğim iki önemli başarımı Chelsea'de gerçekleştirmekten çok memnunum ve bu benim Chelsea adına attığım ve atacağım golleri daha da özelleştiriyor."

Premier League'de 9. Hafta Programı

23 Ekim 2010 - Cumartesi
14:45
Tottenham - Everton
17:00
Birmingham - Blackpool
Chelsea - Wolves
Sunderland - Aston Villa
WBA - Fulham
Wigan - Bolton
19:30
West Ham Utd - Newcastle Utd
---------
24 Ekim 2010 - Pazar
15:30
Stoke City - Manu
17:00
Liverpool - Blackburn
18:00
Man City - Arsenal

Bu hafta Stamford Bridge'deyiz. Rahat geçeçek bir maç bizi bekliyor. Fikstürün en kolay maçlarından biri diyebiliriz. Geçen haftaki puan kaybını moralman üstümüzden atmak için güzel bir fırsat. Drogba'nın iyileşmesiyle golleri ardı ardına sıralayacağımızı düşünüyorum. Kolayca farka gidebileceğimiz bir maçı değerlendirmek gerek. Bosingwa da yaklaşık bir yıl aradan sonra yarın ilk 11'de başlayacak isimler arasında. Fazla konuşulacak bir şey yok. Yarın galibiyeti alıp önümüze bakarız. (Muhtemel kadro: Cech, Bosingwa - Ivanovic - Terry - A. Cole, Essien - Mikel - Zhirkov, Anelka - Drogba - Malouda.)

21 Ekim 2010 Perşembe

Futbol Efsaneleri #7

Romario (Brezilya)
Brezilya'nın 1974'te verilmeye başlanan yeni dünya kupasını ilk kaldırışı
(1994 Dünya Kupası)

İyi Ki Doğdun Hilario!

Bugün, Hilario 35 yaşına girdi. Emekliliğe adım adım yaklaşıyor. Takımda Cech gibi bir kaleci olduğu için hiç şans bulamamaktan dolayı ne hissediyor acaba çok merak ediyorum. 5 sezondur Chelsea'de olup da bu kadar az forma giymek çok kötü bir duygu olsa gerek. Neyse... Mutlu yıllar Hilario.

19 Ekim 2010 Salı

ŞL: Spartak Moskova 0 - 2 Chelsea

Net bir galibiyet daha... Zorlu deplasmanda Spartak Moskova'yı yenerek 3'te 3 yaptık ve gruptaki liderliğimizi sağlamlaştırmış olduk.

Maça pek iyi başlayamadık açıkçası. İlk önemli pozisyonları karşı taraf buldu. Sanırım bu süre içinde suni çime alışmaya çalıştığımız için biraz sıkıntı yaşadık. Tabii rakip taraftarlarda çok iyiydi, onların da etkisi göz ardı edilemez. Ama devam eden dakikalarda kimi zaman organize kimi zaman kontra ataklarla gelerek pozisyonlarımızı bollaştırdık ve sonunda Zhirkov, harika bir şutla Chelsea adına ilk golünü atmış oldu. Gerçekten muhteşem bir goldü. Artık çoğu maçta kendisini görmeye başladık. Sanırım antrenmanlarda iyi performans göstererek Ancelotti'nin gözüne girmeyi başarmış. Bugün golü dışında genel performans olarak da iyiydi. Devamının gelmesini diliyoruz. Ve ardından ikinci gol... Anelka bir kontra atak sonucu topla buluşup güzel bir gole imza attı ve skoru belirledi.

İkinci yarıdaysa neredeyse hiç net pozisyonumuz yok diyebiliriz. 2-0'ın rahatlığıyla fazla atak yapmadan, karşı tarafın etkili ama şanssız pozisyonlarını uzaklaştırarak geçti 45 dakika. Nasıl olursa olsun, defansif de olsak ofansif de olsak güzel bir oyun ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Sonuçta zorlu bir zeminde zorlu bir rakiple karşılaşmak hiç de kolay değil. Ama biz bunlardan minimum derecede etkilenerek iyi bir galibiyet aldık. Tüm takımı tebrik etmek gerek.

Bugünü de böylece bitirdik. Hafta sonu ligde Wolves'la maçımız var. Stamford Bridge'de rahat bir maç bizleri bekliyor. O maçtan da galibiyetle ayrılıp yolumuza devam etmek istiyoruz. Öyle de olacaktır diye düşünüyorum. Neyse... Daha sonra görüşmek üzere. Unutmadan, Zhirkov'un golünü izlemenizi öneriyorum. Gerçekten inanılmazdı!

18 Ekim 2010 Pazartesi

Terry: "Deplasman Sıkıntımız Yok"

"İnsanlar bizim deplasmanlarda bocaladığımızı söyleyebilirler ama biz şu anda ligin zirvesindeyiz. Bırakalım ne söylerlerse söylesinler.

Sezona muhteşem bir başlangıç yaptık ve hedefimiz bunu devam ettirmek.

Bizim açımızdan, Villa deplasmanı son 3-4 yıldır zor geçiyor. Maçtan önce Manu-WBA(2-2) maçının sonucunu biliyorduk ama Villa deplasmanı her zaman zordur. Yeni bir menajer (Gerard Houllier) göreve getirdiler ve oyuncular onu etkilemek istiyorlar. Bizim için oradan puanla dönmek umut verici.

Her sene Premier League'deki takımlar gelişmekte. Maçlar giderek zorlaşıyor. En alttaki ya da üstteki takım farketmiyor.

Yarınki Spartak Moskova deplasmanı için hazırım. Sakatlığım düzeldi. İngiltere'yle milli maçı kaçırdığım için çok üzgünüm. Evde oturup maçı izlemek ve sonucu görmek çok sinir bozucu."

16 Ekim 2010 Cumartesi

PL 8. Hafta: Aston Villa 0 - 0 Chelsea

Bu sezonki ilk beraberliğimizi aldık... Zorlu bir rakipti ve maçın onların evinde olması da işleri daha zorlaştırdı. Gol yollarındaki en etkili silahımız Drogba'dan da yoksun çıkınca maça böyle bir sonuç ortaya çıktı.

Açıkça söylemek gerekirse maç bana hiç keyif vermedi. Gol olmadı diye demiyorum sadece, oyun olarak da bir sıkıntı vardı. İleride özellikle Kakuta'nın, Drogba'nın yerini dolduramayacağı en başından belliydi. Fizik olarak güçsüz kalan Kakuta'yı ileri üçlünü ortasına koymak tam bir saçmalık. Zaman zaman Anelka'yla yer değiştirseler de yine aradığımız etkiyi yaratamadık. İkinci yarı başlarken Kakuta çıktı, Zhirkov girdi. Zhirkov'un Malouda ve A. Cole ile aynı sahada olması zararken 45 dakika böyle oynadık. Kakuta olsa yine bir derece çevikliğini kullanıp aralara koşular yapabilir veya içeriye iyi paslar atabilirdi. Zhirkov girince bunları da fazla göremedik tabii. Drogba'yı değil Sturridge'i bile aradık diyebiliriz. Ama hiç mi güzel pozisyonumuz yoktu dersek, tabii ki vardı bir kaç tane. Özellikle son dakikalarda o Anelka'nın kafası... Topu yerde doğru nişanlayıp çok fazla sekmesine neden olunca direğe çarpıp giden en kritik gol pozisyonumuz... Neyse, sonuç olarak Drogba'nın nasıl atan ve attıran yani ileriyi organize eden bir oyuncu olduğunu görmüş olduk.

Defansif yönden de genel olarak olmasa da kimi zaman zayıf kaldık ve çok kritik pozisyonlar gördük kalemizde. Özellikle ilk ve son 10'ar dakikalık bölümlerde yaşadık bu pozisyonları. Son dakikada kaleciyle karşı karşıya Reo-Coker'in pozisyonu ve ondan önceki dakikalarda Collins'in kafasıyla direğe çarpan top... Onlarda en az bizim kadar belki de bizden daha etkili pozisyonlar yakaladılar. Ama maçın geneline bakarsak gole yaklaşan pozisyon olarak iki takımın da toplam 3-4 tane ya vardı ya da yoktu.

Evet... Bu haftayı da 2 puanlık kayıpla bitiriyoruz. Kredimizden yiyoruz diyebiliriz. Hala liderlik bizde ama rakipler arayı kapatabilir. Yarın Man City, Blackpool'u yenerse puan farkı 2'ye düşecek. Artık şu sakatlıklardan da kurtulup ligin başında olduğu gibi tekrar bir galibiyet serisi yakalamak şart.

Hafta arası Şampiyonlar Ligi'nde Spartak Moskova maçımız var. O maçı almak şart. Onların da puanı 6. Yenip 3'te 3'le liderliği sağlamlaştırmak gerek.

Ayrıca unutmadan bugün Bosingwa'da son 15 dakika oyuna girerek 1 yıl aradan sonra formasına kavuştu. En son maçını da yani sakatlandığı maçı da burada oynamıştı. Artık uzun yıllar böyle kötü sakatlıklar yaşamadan Chelsea adına iyi bir şeyler yapmasını dileyelim onun için de. Başka yazıda görüşmek üzere.

Ancelotti: "Bosingwa Artık Hazır"

"Bosingwa bugün yedek başlayacak. Belki ilerleyen bölümlerde 30 dakikalığına oyuna sokabilirim.

Hafta arası Şampiyonlar Ligi'nde Spartak Moskova'yla oynayacağımız maçta yer almayacak. Çünkü suni çim onun için iyi olmayabilir. Ama haftaya Wolves maçında ilk 11'de başlayabilir.

Bosingwa'nın uzun bir aradan sonra tekrar hazır hale gelmesi iyi haber. Çünkü çok iyi bir bek. Ashley Cole da sol kanatta aynı şekilde çalışıyor. Bosingwa'yı sağ kanadın A. Cole'u olarak kullanabiliriz."

15 Ekim 2010 Cuma

Premier League'de 8. Hafta Programı

16 Ekim 2010 - Cumartesi
17:00
Arsenal - Birmingham
Bolton - Stoke City
Fulham - Tottenham
Manu - WBA
Newcastle Utd - Wigan
Wolves - West Ham Utd
19:30
Aston Villa - Chelsea
---------
17 Ekim 2010 - Pazar
15:30
Everton - Liverpool
18:00
Blackpool - Man City
---------
18 Ekim 2010 - Pazartesi
22:00
Blackburn - Sunderland

Bir haftalık aradan sonra lige tekrar başlıyoruz. Bu hafta Villa Park'tayız. Yine ligin kaliteli takımlarından biriyle oynuyoruz; rakip zorlu. Bununla birlikte birçok sakatlık sorunu da yaşıyoruz. Drogba hafta içi bir rahatsızlık yaşadığı için hazır değil bu yüzden yarınki maçta yok. Lampard zaten bir türlü iyileşemedi. Geri döneceği zamanı merakla bekliyoruz. Onun dışında Kalou, Alex, Sturridge ve Benayoun'da sakatlar listesinde. Terry ise İngiltere'nin Karadağ'la oynadığı maçı sakatlık yüzünden kaçırmıştı ama yarınki maça hazır olacak. Ancelotti'nin açıkladığı kadroya göre kalede Cech; savunmada Ferreira, Ivanovic, Terry, Cole; Orta sahada Ramires, Mikel, Essien ve ileride Malouda, Anelka, Kakuta oynayacak. Bakalım, yine güzel bir galibiyet bekliyoruz Chelsea'den. 3 puanı alıp yolumuza devam etmek istiyoruz. Maçtan sonra görüşmek üzere.

14 Ekim 2010 Perşembe

Genç Yetenek Gyasi, Chelsea'de

Northampton Town'ın "Centre of Excellence" kadrosunda yer alan 11 yaşındaki bu genci kadromuza kattık. Bedava değil, ciddi bir ücret karşılığında yaptık bu transferi. Çalıştırıcı Trevor Gould'a göre: "Michael bizimle birlikte çok iyi bir gelişme gösterdi. Finansal olarak bu anlaşma bizim için iyi oldu. Gelen parayı yine altyapıya harcayacağız. Böyle oyuncuları yetiştirip kadromuzda tutmak istiyoruz fakat Chelsea gibi takımlar iyi tekliflerle gelince bu gençlerin gelecekleri önünde engel olmak da istemiyoruz."

Böyle gençleri kadromuza katmamız çok güzel. Sezon başında da Burkina Fasolu genç Bertrand Traore'yi almıştık. Bakalım Michael Gyasi önümüzdeki 6-7 senelik periyotta nasıl bir gelişme gösterip nerelere gelecek. Göreceğiz...

13 Ekim 2010 Çarşamba

Ferdinand: "McEachran, Geleceğin Yıldızlarından"

"Eğer 2018 Dünya Kupası ev sahipliğini İngiltere kazanırsa bu bizim için çok özel bir şey olur ve İngiliz oyuncular üzerinde çok büyük etkiler yaratır.

8 yıl sonra bu turnuvada oynayacak genç oyuncuları düşünüyorum. Çok yetenekli gençlerimiz var: Chelsea'den Josh McEachran, Everton'dan Ross Barkley, bizden (Manu) Ezekial Fryers ve Tottenham'dan John Bostock.

Her genç oyuncu için dünya kupasında ülkesini temsil etme şansı, üstelik de kendi evindeki bir turnuvada, çok büyük bir motivasyondur.

Dünya Kupası'nın İngiltere'de olması, ülkemizdeki her sınıftan insanı futbolun her alanına daha da çok çekecektir."

11 Ekim 2010 Pazartesi

Drogba: "Şampiyonlar Ligi En Büyük Tutkum Değil"

"Kariyerimi Şampiyonlar Ligi'ni kaldıramadan bitirirsem bu benim için çok büyük bir üzüntü olmaz. Bu kupayı gerçekten istiyorum ama bunu yapamasam bile kimse benim yeteneğimi ve başarılarımı sorgulayamaz.

George Weah ve Brezilyalı Ronaldo Şampiyonlar Ligi'ni kazanamayan yıldızlardan. Ama bu onların muhteşem oyuncular olarak hatırlanmasını engellemiyor."

Terry Yine Sakatlandı & Benayoun Aylarca Yok

John Terry, yine sakatlık yüzünden İngiltere'nin yarın Karadağ'la oynayacağı maçın kadrosundan çıkartıldı. Geçen ay da Bulgaristan ve İsviçre maçlarını sakatlık nedeniyle kaçırmıştı. Bu sakatlıkların milli maçlar dönemine gelmesi ve bu maçlarda oynayamamak bir oyuncu için çok üzücü bir durum. Umarım bundan sonraki milli maçlarda böyle talihsizlikler yaşamaz.

Benayoun'un da Aşil tendonundan yaşadığı çok ciddi bir sakatlık var. Aylarca Chelsea forması giyemeyebilir. Yeni yeni kendisini Chelsea'ye verirken bu durum kötü oldu. Umarım en kısa sürede iyileşir.

8 Ekim 2010 Cuma

FM 11, 5 Kasım'da Çıkıyor!

FM 11, çıkış tarihini duyurdu: 5 Kasım!.. Bir aydan az var. Merakla bekliyoruz...

Oyunla ilgili bilgiler ve screenshotlar için www.footballmanager.com

Resmi videoyu da yayınladılar. Güzel olmuş...

En İyi Çek Cech!

Petr Cech, ülkesinde beşinci defa yılın oyuncusu seçilmiş, doğaldır... Zaten dünyanın en iyi kalecilerinden biri olan adama bu ödülü vermeyeceksin de kime vereceksin. Ödülünü de eski yıldız Pavel Nedved'den almış.

Tebrikler Cech. Umarım şu milli maçlarda sakatlanmadan dönersin Chelsea'ye.

6 Ekim 2010 Çarşamba

Malouda: "Formumun Zirvesindeyim"

"Şu anda tüm kariyerimin en formda dönemini yaşıyorum. Bu duruma gelmek çok uzun bir süreç, bir günde olan bir şey değil.

Avrupa sahnesinde henüz o kadar eski olmasak bile insanlar her zaman Chelsea'den daha fazla şey bekliyor.

Şampiyonlar Ligi'ni henüz alamadık ve bunu bir hayal kırıklığı olarak görebilirsiniz. Ama her sezon bu turnuvaya katılan bir ekibiz ve her sene muhtemel şampiyona kaybediyoruz. Kendimizde bu kupayı kazanabilecek potansiyel olduğunu biliyoruz."

4 Ekim 2010 Pazartesi

Anelka: "Yenilmez Olmak İçin Çalışıyoruz"

"Bazı takımlar bizi durdurmak için çalışıyorlar. Ama Chelsea'yi her zaman durduramazlar.

Yenilmez değiliz ama olmak için uğraşıyoruz. İnsanlar bize karşı şanslarının olduğunu düşünüyorlarsa bu iyi.

Biz biliyoruz ki eğer ilk golü biz atarsak Chelsea'yi durdurmak her zaman zor olur, özellikle de evimizdeki maçlarda.

Sahada akıcı oyunumuzu (devamlılığımızı) görebiliyorsunuz. Bütün oyuncular nasıl oynamak istediğimizi biliyorlar. Diğer takımlar da bizden korkuyor."

3 Ekim 2010 Pazar

PL 7. Hafta: Chelsea 2 - 0 Arsenal

Çok güzel ve kaliteli bir maç oldu. Öncelikle bunu söylemeliyim. Karşılık ataklarla geçen çekişmeli bir mücadeleydi. Her iki taraf da çok kritik pozisyonlar yakaladı. Biz bu yakaladığımız pozisyonlardan ikisini gole çevirince 3 puanı cebe koyduk ve bu önemli sınavı da başarıyla geçmiş olduk.

İlk golden biraz bahsedelim... Gerçekten Drogba'nın bitiriciliğini konuşturduğu, her yerden atıyor bu adam dedirten bir goldü. Atağı geliştiren Ramires ve golün pasını veren A. Cole'ün de futbolu muazzamdı. Özellikle Ramires hakkında şunları söylemeliyim: İlk maçlarında çok da beğenmiyordum oyununu. Ama zaman geçtikçe gelişiyor, özellikle bugün çok iyi bir performans ortaya koydu.

İkinci golse tam bir bomba... Maçın bitimine doğru gelen frikik golü, aynı geçen Marsilya maçında yine Alex'in direkte patlayan topunu hatırlattı. O zaman top ağlarla buluşamamıştı ama bu sefer şans bizim yanımızdaydı ve muhteşem bir gol oldu.

Bu gollerin dışında da çok önemli pozisyonlarımız vardı. Özellikle ikinci yarıda Squillaci'nin Anelka'yı kaçırmasıyla kaleciyle karşı karşıya kalmıştık. O pozisyonu gole çevirebilseydik belki daha erken rahatlayıp 1-0'ın gerginliğinden kurtulabilirdik.

Başta da dediğim gibi Arsenal'in de yakaladığı çok kritik pozisyonlar vardı. Ama belki de bugün şans yanlarında değildi ve bunları gole çeviremediler. İyi ki de çeviremediler ki galibiyeti alıp liderliği 4 puan farkla sürdürüyoruz.

Evet... 7 hafta geride kaldı. 6 galibiyet ve 1 yenilgiyle yolumuza devam ediyoruz. Ayrıca bugün Ancelotti'nin de takımın başında olması beni çok mutlu etti. Hiç kolay değil tabii ama umarım bu zor günleri çabuk atlatır.

Haftaya maç yok. Milli maçlar oynanacak. Yine birçok oyuncumuzu gönderiyoruz milli takımlara. Umarım sakatlık veya başka problemler olmadan geri dönerler.

1 Ekim 2010 Cuma

Peter Osgood "The King of Stamford Bridge"

A young boy stands among the crowd,
Fifty thousand sing aloud.
Sun sets and rises and thirty years on,
He takes his seat next to his son.

He tells him of a man he did not know,
Compares him to today's hero,
Blessed with talent he strived for success,
Before a time of greed and excess.

The papers print a name and a face,
But his people saw an idol of passion and grace.
For many a year he served the crest,
With the pride of the lion upon his chest.

His dreams, chased often, but realised by few,
Chasing silver, draped in blue.
For all the honours his successors have known,
His legacy has been etched in stone.

He lit the path and led the way,
Set the bar for the stars of today.
Gone he may be, but forgotten never,
For the story of The King will live forever.
Daniel Clarke

Premier League'de 7. Hafta Programı

2 Ekim 2010 - Cumartesi
14:45
Wigan - Wolves
17:00
Birmingham - Everton
Stoke City - Blackburn
Sunderland - Manu
Tottenham - Aston Villa
WBA - Bolton
West Ham Utd - Fulham
---------
3 Ekim 2010 - Pazar
15:30
Man City - Newcastle Utd
17:00
Liverpool - Blackpool
18:00
Chelsea - Arsenal

Marsilya galibiyetiyle tekrar kendimize geldik. Şimdi sırada bir önemli maç daha... Aslında hem kendi sahamızda hem de rakipte birçok eksik olduğu için biraz daha rahat geçeceğini düşünüyorum maçın. Bizde önemli olarak sadece Lampard ve Kalou eksik. Rakipteyse Fabregas, Bendtner, Ramsey, Vermaelen, Frimpong, Walcott, Van Persie, Gibbs ve Almunia yok. Görüldüğü üzere Arsenal'in neredeyse tüm önemli oyuncuları maçı tribünden izleyecek. Tabii yine atmosfer olarak zorlu bir maç olur ama pozisyon bulmakta fazla zorlanmayacağımızı ve oyunda üstünlük kuracağımızı düşünüyorum. Ayrıca yine erken bir gol bulursak ve baskıyı ileriki dakikalarda da devam ettirirsek bu işi bitiririz gibi geliyor. Umarım öyle olur... Ancelotti'de babasının ölümü üzerine İtalya'ya gitmişti. Umarım o da pazar günü takımın başında olur. Olamazsa da çıkıp en iyi şekilde oynarız ve bir 3 puanı daha hanemize yazdırırız.