28 Ağustos 2010 Cumartesi

PL 3. Hafta: Chelsea 2 - 0 Stoke City

3'te 3. Güzel oyun ve güzel sonuçlara devam... Bugün de maça hakim başladık. Bir penaltıdan yararlanamadık. Fakat bu bizi hiç etkilemedi ve aynen devam ettik. Sonunda golü bulduk ve ilk 45 dakika bitti. İlk yarıda kontrol tamamen bizdeydi. Sanki ikinci yarıda yine 4-5 gol bulup diğer maçlara benzer bir skor çıkacak gibiydi ama olmadı. İkinci yarıda golü erken bulamadık ve biraz sıkıntı yaşadık ama oyunumuz yine de iyiydi. 2. golümüze kadar rakip önemli birkaç pozisyon yakaladı ama yine de golle buluşamadılar. Eğer bu pozisyonları gole çevirebilselerdi belki maç çok daha başka olabilirdi. Ve sonunda Anelka kazandığımız bir penaltıyı gole çevirdi, 2 oldu, rahatladık. Yine diğer maçlar gibi güzel bir oyun vardı fakat skor öyle değildi. Olsun, önemli olan 3 puandır. Onu aldık 3'te 3 yaptık, çok güzel oldu.

Biraz da ileri üçlümüzden bahsetmek istiyorum. Gerçekten böyle uyumlu böyle harika bir üçlü yok dünyada. Malouda - Drogba - Anelka gibi bir grup bir daha dünyaya gelmez. Sturridge ve Kalou da son dakikalarda bu muhteşemlerin yerine girip düşen tempoyu arttıran süper yedekler. Özellikle Sturridge geleceğin Anelka'sı veya Drogba'sı olabilecek yetenekte. Çok beğendiğim bir oyuncu. Yine bugün de girip önemli pozisyonlar yakaladı. Umarım uzun yıllar devam eder Chelsea'de

Bu arada Ramires de son dakikalarda oyuna girerek Chelsea'de ilk maçına çıkmış oldu. Hayırlı olsun onun için. Umarım en kısa sürede tam anlamıyla hazır ve etklili hale gelir.

Bu maçlar çok önemli aslında. Ligin başı diye ilk maçlarda puan kaybetmenin önemli olmadığını söyleyenler çok yanılıyorlar. Böyle maçlarda kredi kazanıp daha sonraki puan kayıpları için puan deposu oluyorlar. Son haftalarda dünyanın en kaliteli liginin inanılmaz çekişmeli yarışına daha önde girmemizi sağlayacak olan asıl maçlar bunlar. Bunun farkında olmayanlara duyurulur.

Ligde geçen sezondan beri kaç maçtır gol yemiyoruz. Aman nazar değmesin. Böyle devam. Haftaya da böyle bir oyun ve skor görmek umuduyla...

27 Ağustos 2010 Cuma

Premier League'de 3. Hafta Programı

28 Ağustos 2010 - Cumartesi
14:45
Blackburn - Arsenal
17:00
Blackpool - Fulham
Chelsea - Stoke City
Tottenham - Wigan
Wolves - Newcastle Utd
19:30
Manu - West Ham Utd
---------
29 Ağustos 2010 - Pazar
15:30
Bolton - Birmingham
17:00
Liverpool - WBA
Sunderland - Man City
18:00
Aston Villa - Everton

Bu hafta Stamford Bridge'deyiz. Stoke'la maçımız var. Yine bizim için kolay bir maç olacak gibi. Bence ilk iki haftayı aratmayacak bir oyun ve skorla yeniden karşı karşıya geleceğiz. Ligde kaç maçtır gol yemeden birçok gol bulduk. Bu bizim için büyük bir özgüven kaynağı. Maçlarda daha rahat oluyoruz ve maçı daha çabuk kontrol edebilir bir hale geliyoruz. Bu gol yememe durumumuz da karşımızdaki takımı kötü yönde etkiliyor, orası kesin. Zaten böylelikle maça hakim olmamız daha da kolaylaşıyor. Kısacası galibiyet yine yakındır. Bol gollü ve seyir zevki yüksek bir maç olması dileğiyle.

Futbol Efsaneleri #3

Ray Wilson & Bobby Moore (İngiltere)
İngiltere, 1966 Dünya Kupası'nı kaldırıyor

26 Ağustos 2010 Perşembe

Ş. Ligi Maç Takvimi

İşte Şampiyonlar Ligi F Grubu'nda oynayacağımız maçlar...

15 Eylül Çarşamba - Zilina (D)
28 Eylül Salı - Marsilya
19 Ekim Salı - Spartak Moskova (D)
3 Kasım Çarşamba - Spartak Moskova
23 Kasım Salı - Zilina
8 Aralık Çarşamba - Marsilya (D)

Rakipler Belli Oldu

Şampiyonlar Ligi'nde gruplar belli oldu. F grubundayız. Rakiplerimiz: Fransa'dan Marsilya, Rusya'dan Spartak Moskova ve Slovakya'dan Zilina.

S. Moskova ve Zilina rahat... Marsilya belki biraz zorlayabilir. Ama kolay bir grup. Kısacası %75 ihtimalle birinci, %25 ihtimalle de ikinci çıkarız bu gruptan.

Rakipler hakkında:

Marsilya (Fransa)
Geçen sezonun Fransa ligi şampiyonu Marsilya'yla daha önce Şampiyonlar Ligi'nde 1999-00 sezonunda 2. grup elemelerinde karşılaşmıştık. Evimizde 1-0 yenip, deplasmanda da aynı skorla yenilmiştik. Ayrıca eski Chelsea'li futbolcu Didier Deschamps şu anda Marsilya'nın teknik direktörlüğünü yapmakta.

Spartak Moskova (Rusya)
Daha önce S. Moskova'yla karşılaşmadık. Fakat stadları Luzhniki'de 2008 Şampiyonlar Ligi finalini oynadık. Manu'ya karşı penaltılarda kaybedip kupayı çok üzücü bir şekilde kaçırmıştık.

Zilina (Slovakya)
2003'te Roman Abramovich Chelsea'yi satın aldıktan sonraki ilk maçımızı bu takımla oynamıştık. Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde Zilina'yı 2-0 ve 3-0'lık skorlarla rahat geçip o sene yarı finale kadar çıkmıştık.

Ş. Ligi'nde Gruplar Belli Oluyor

Bugün Monaco'da TSİ 19:00'da çekilecek kura sonucu Şampiyonlar Ligi grupları belli olacak. Biz tabii ki 1. torbadan giriyoruz. Gruptan zaten çıkarız, asıl önemli olan sonrası...

Bir de şundan bahsetmek istiyorum: Ş. Ligi'nde son torbadan gelecek bir takım bile zorlayabiliyor büyükleri. Bu da Ş. Ligi'ni daha kaliteli yapan bir özellik. Maçların izlenişini daha zevkli yapıyor. Her sene farklı farklı ve yeni takımlar da katılabiliyor bu lige. Onların da kendini Avrupa'da gösterebilmesi için önemli bir olay bu. Gruplardan çıkamasalar bile en azından 6 maç oynayıp Avrupa'nın onları tanımasını sağlıyorlar. Ayrıca önemli bir gelir de elde ediyorlar. Bursaspor da bu sene ilk defa katılıyor. Bu arenada Türkiye'yi temsil edecek tek takım Bursa. Onlara da başarılar.

Umarım yine kaliteli bir lig olur. Ve artık bu sene kupayı alırız da bu özlemden de kurtuluruz.

İşte katılacak takımlar:

1. Torba
Inter
Barcelona
Manchester United
Chelsea
Arsenal
Bayern Munich
Milan
Lyon

2. Torba
Werder Bremen
Real Madrid
Roma
Shakhtar Donetsk
Benfica
Valencia
Marseille
Panathinaikos

3. Torba
Tottenham
Rangers
Ajax
Schalke
Basel
Braga
Copenhagen
Spartak Moscow

4. Torba
Hapoel Tel-Aviv
FC Twente
Rubin Kazan
Auxerre
Cluj
Partizan Belgrade
Zilina
Bursaspor

21 Ağustos 2010 Cumartesi

PL 2. Hafta: Wigan 0 - 6 Chelsea

Yine galibiyet, yine 6... Geçen hafta muhteşem bir başlangıç yapmıştık. Bugün de bu muhteşemliğimize devam ediyoruz.

Açıkca söylemek gerekirse maça daha istekli ve hırslı başlayan taraf onlardı. Ama Malouda'yla bulduğumuz gol, morallerini bozmaya yetti. 2. yarının başında Anelka'yla bulduğumuz 2 golle de işi bitirdik. Zaten sonraki goller tamamen bonus. Benayoun da bugün ilk golünü attı. Bir oyuncunun yeni takımındaki ilk golü önemlidir. Sonraki maçlarda ona moral verir. Bu yüzden bu maç Benayoun içinde iyi oldu.

Wigan cephesindeyse her şey berbat denebilir. İki haftadır kendi evlerinde büyük mağlubiyetler yaşıyorlar. Toparlanmaları çok zor olacaktır. Eğer kendi sahalarında böyle oynayacaklarsa deplasmanda neler yapacaklarını çok merak ediyorum. Daha erken ama bu sene düşecek takımlar arasında gösterebilirim.

Neyse, Wigan'ı geçelim... Kendi galibiyetimizi kutlayalım. Lige süper bir başlangıç yaptık. Böyle oynamaya devam. Muhteşemsiniz çocuklar...

PL 2. Hafta: Wigan - Chelsea / Maç Öncesi

Wigan için işler hiç de iyi gitmiyor. Geçen hafta kendi evlerinde Blackpool karşısında ağır bir yenilgi aldılar. Bu, onlarda kötü bir etki yaratacaktır, o kesin. Bunun dışında geçen sezonun son maçında bize karşı aldıkları 8-0'lık başka bir hezimetleri var. Bunların hepsi Wigan'ın maça ya çok büyük bir hırsla ya da çok kötü ve moralsiz başlamasına neden olacak. Hangisinin olacağını 19:15'te göreceğiz.

Biz ise şu ana kadar Wigan'la oynadığımız 10 maçtan 8'ini almışız. Ligde 406 dakikadır gol yemiyoruz. Buna karşılık son 4 lig maçında tam 23 gol attık. Bunlar da muhakkak bizim üzerimizde olumlu etki yaratacaktır.

Bu istatistikler tabii ki hiçbir şeyin göstergesi değil. Fakat takımlar üzerinde etkili olmuyor da diyemeyiz. Dediğim gibi ne olacağını 19:15'te göreceğiz. Maçtan sonra görüşmek üzere...

20 Ağustos 2010 Cuma

Futbol Efsaneleri #2

Viliam Schrojf (Çekoslovakya)
1962 Dünya Kupası'nın en iyi kalecisi

Hutchinson 21'inde Emekli Oldu

Genç oyuncu Sam Hutchinson son 3 yıldır dizinde yaşadığı problemlerden dolayı futbolu bıraktığını açıkladı. Geçtiğimiz 3 yılda maçlara sadece 1 kez ilk 11'de 3 kez de yedek başlayan Hutchinson bu karardan sonra da Chelsea'de çalışmaya ve üniversitedeki eğitimine devam edecek.

Mourinho onun için geleceğin Chelsea'sinde değişilmez bir oyuncu olacak demişti. Yazık oldu ne diyelim. Umarım futbolun başka alanlarında başka sorunlar yaşamadan başarılı olur ve Chelsea adına çalışmaya devam eder.

19 Ağustos 2010 Perşembe

Premier League'de 2. Hafta Programı

21 Ağustos 2010 - Cumartesi
17:00
Arsenal - Blackpool
Birmingham - Blackburn
Everton - Wolves
Stoke City - Tottenham
WBA - Sunderland
West Ham Utd - Bolton
19:15
Wigan - Chelsea
---------
22 Ağustos 2010 - Pazar
15:30
Newcastle Utd - Aston Villa
18:00
Fulham - Manu
---------
23 Ağustos 2010 - Pazartesi
22:00
Man City - Liverpool

Yine bizim için güzel bir maç olacak gibi. Wigan, ilk hafta kendi evinde Blackpool'a 4-0 yenildi. Açıkcası Blackpool'dan kendi evinde fark yiyen bir ekibi rahat yeneceğimizi düşünüyorum. Maçlarını izlemedim. Belki bizim oyun tarzımıza uymazlar ya da bu bir hafta içinde değişik bir çalışma yöntemi geliştirmişlerdir... Ama bir an düşününce bunlar da komik geldi. Rahat alırız, başka ihtimal yok. Umarım yine gollü ve izlemesi zevkli bir maç olur.

16 Ağustos 2010 Pazartesi

Futbol Efsaneleri #1

Guillermo Stábile (Arjantin)
1930 Dünya Kupası gol kralı (8 gol)

Drogba: "5 Yıl Daha Oynarım"

"Şu anda, 6 yıl önce buraya geldiğim zamandan daha iyi durumdayım. Daha fazla gol atıyorum, ve daha soğukkanlıyım. Sahada kendimi daha rahat hissediyorum. Bu bana gollerimde çok yardımcı oluyor.

Eğer böyle oynamaya devam edersem 5 yıl daha oynamayı düşünüyorum. Kariyerimde en iyi noktaya ulaştığımda 25 yaşındaydım. Bu yüzden şu an kendimi genç hissediyorum. Sahada koşmayı seviyorum. Yaptığım koşuları hesap etmiyorum. Ama belki bu birkaç sene içinde değişebilir.

Takımın efsane oyuncuları arasında göserilmek çok güzel bir duygu. Hepsi çok büyük isimler. Hala oynuyorum ve hala onları geçme şansım var.

İnsanların sizin hakkınızda iyi yönde konuştuğunu bilmek çok güzel bir şey. Tarihte yerinizi almanızı sağlıyor. Bu tür oyuncular her zaman taraftarların kalbinde olurlar. Ben de onlardan biri olmak istiyorum. Ama bunun için hiçbir zaman hırs yapmıyorum."

14 Ağustos 2010 Cumartesi

PL 1. Hafta: Chelsea 6 - 0 WBA

İngilizlerin de dediği gibi: What a start! (Ne başlangıç ama!) Hakikaten öyle oldu. West Bromwich'e 6 attık. Kötü geçen bir hazırlık döneminin izlerini tamamen sildik. Oyunun kontrolü baştan sona bizdeydi. Drogba'nın hat-trick'i bu sene de gol kralı olacağının göstergesiydi gibiydi. Malouda'nın attıklarının yanında kaçırdıkları da muhteşemdi. Onlar da gol olsa 10 olması içten bile değildi.

Tek kelimeyle muhteşem bir maçtı. İzlemesi de zevkliydi. Tabii bu maç takımın durumu için tam olarak bir kriter değil. Daha zor rakiplere karşı neler yapabileceğimiz daha önemli. Bu tür rakipleri en kötü durumdaki Chelsea bile bir şekilde yener. Fakat attığımız 6 gol ve 90 dakika oyunu idaremiz, gelecek zor maçlar için bile güzel şeylerin göstergesi.

Rakip her ne kadar kolay olsa da takım için çok iyi bir moral oldu bu galibiyet. Umarım bundan sonraki maçlarda da oyunlara olan hakimiyetimiz ve güzel gollerimiz devam eder.

13 Ağustos 2010 Cuma

Ramires Sonunda İmzaladı

"Dünyadaki her oyuncu Chelsea forması giymek ister ve bu bana verilmiş büyük bir şans. Bunun karşılığını en iyi şekilde vereceğim. Çok mutluyum."

Bu sözler yeni transferimiz Ramires'den. Bu genç ve yetenekli orta saha oyuncusu da sonunda Chelsea'li oldu.

Ancelotti de basın toplantısında: "Fantastik bir oyuncu, fantastik bir orta saha... Çok genç ve Brezilya Milli Takımı'nın geleceği... Umarım Chelsea'nin de geleceği olur." dedi.

Kaliteli bir yeteneği daha kadromuza kattık. Hepimize hayırlı olsun.

Bertrand Traore Chelsea'de

Manu'nun da listesinde olan Burkina Faso'lu genç yeteneği kadromuza kattık. Daha 15 yaşında. Geçen sene milli takımıyla U-17 Dünya Kupası'nda oynamış ve finallerde oynayan en genç futbolcu olmuş. Böyle gençleri bulup geleceğimizi garanti altına aldığımız için gerçekten çok mutluyum ve umutluyum.

Sezona 1 Kala...

Evet, artık yeni sezonun başlamasına sadece 1 gün kaldı. Tottenham - Man City maçıyla 2010-11 sezonuna merhaba diyeceğiz. Her sezon daha da güzelleşen bir lig olduğu için bu sene de yine zevkli ve kaliteli maçlar izleyeceğimizden eminim. Umarım bizim için sakatlıkların, kavgaların veya buna benzer olayların olmadığı güzel bir sezon olur.

Gelelim ilk haftanın maçına... WBA ile maçımız var. Daha önce de dediğim gibi güzel bir başlangıç yapmamız için iyi bir fikstür. İnşallah şöyle göz zevkimizi doyuracak, bol gollü bir galibiyet alırız. Ayrıca sakatlıklarla ilgili de gelişmeler var. Cech ve Alex yarınki maça hazırmış. Bu güzel haber. Fakat Lampard'ın ayak bileğinde bir sıkıntı varmış ama oynayıp oynamayacağı kesin değil. Maç saati belli olacakmış. Bosingwa ise zaten yok. Lampard'ın olmaması durumunda Kalou veya Benayoun'a şans tanıyacaktır Ancelotti. Açıkcası Benayoun'u Manu maçında tam anlamıyla göremedik. Bu maçta ilk 11'de başlarsa belki iyi bir şekilde görme şansı buluruz.

Neyse... Bütün yaz bekledik. Sadece bir gün kaldı. Sabredelim.

Hepimize iyi bir sezon olması dileğiyle.

12 Ağustos 2010 Perşembe

Football Manager 2011

Benim için dünyanın en zevkli oyunu. Her sene yenisini merakla beklediğim, bakalım bu sene oyunda ne gelişmeler var dediğim muhteşem seri. İşte bu serinin yenisi FM11'in çıkış tarihi belli oldu. 2010 Noel'inden önce piyasada olacakmış. Geçen senelere göre biraz daha geç geldi bana. Hep Ekim gibi çıkardı ama bu sene böyle olmuş, n'apalım.

Tanıtım videosu da yayımlandı. Maç motorunda, oyuncularla iletişimde, taktik ve antrenman bölümlerinde birtakım gelişmeler olacağını gördüm videoyu izlediğimde. Umarım lisanlı lig sayısını da arttırmışlardır (Türkiye'nin durumunu merak ediyorum açıkcası). Neyse, daha uzun bir süre var çıkmasına. Mecbur bekleyeceğiz ve göreceğiz.

İşte tanıtım videosu...

2010-11 Üçüncü Forma

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Giden Çok, Gelen Yok

İşte yukarıda... Bu sezonki tek önemli transferimiz: Yossi Benayoun. Tabii onun dışında aldığımız genç oyunculara önemli değil demiyorum. Fakat medyada geniş yer bulan tek transferimiz bu. Buna karşılık bir de gönderdiğimiz oyuncular var. Carvalho, Joe Cole, Ballack, Belletti, Deco... Bu oyuncuların hepsi takımda emeği olan oyuncular. Durum böyle olunca her yerde şöyle muhabbetler dönüyor: Chelsea bu sene transferde çok sönük kaldı. Tek transferi Benayoun, o da çok büyük bir yıldız değil. Her sene yıldızları kadrosuna katan takımdan bu sene bir şey göremedik. Ayrıca birçok oyuncusunu gönderdi, kan kaybetti gibi şeyler. Bunlar tamamen saçmalık. Başka bir şey değil. İnsanların anlayamadığı şey, ya da transferden anladıkları şey çok ve büyük isimli oyuncuları alıp sürekli olarak transfer döneminde aksiyon yaratmak. Geçen senelerde Chelsea böyleydi, doğru. Fakat o zamanlar daha yeni kurulan bir takımdı. Kadro baştan aşşağı değişiyordu, gelişiyordu. Artık kadro yavaş yavaş oturmakta. Takımda misyonunu tamamlamış oyuncular da artık gitmekte. Onların yerine sadece ihtiyaç olan yerlere kaliteli oyuncular gelmekte. İşte insanların anlamadığı şey bu. Kadro giderek sağlamlaşmakta. Takımdaki oyuncuların hepsi birbiriyle en az 3 sene oynadı, birbirlerine alıştılar. Bu en önemli şey. Ayrıca şu da bilinmeli: Çok transfer değil, kaliteli ve yerinde transfer önemlidir. Bunu herkes bilmelidir, bilmiyorsa öğrenmelidir.

10 Ağustos 2010 Salı

Carvalho R. Madrid'de

Mourinho zamanında Terry'yle birlikte defansın muhteşem ikilisiydiler. Daha sonraki dönemlerde Alex ve Ivanovic'in varlığı onun takımdaki şansını zora soktu. Ve şimdi R. Madrid'de, tekrar Mourinho'nun yanında...

Carvalho'ya takıma olan 6 yıllık katıkısı nedeniyle çok teşekkürler. Umarım yeni takımında defansın değişilmezi olursun. Yolun açık olsun.

Süper Yetenek: Gökhan Töre

Topla oynamasını çok iyi bilen, arkadaşlarıyla koordinasyonu muhteşem olan, süper ortalarıyla gol bulduran, top sürüşü mükemmel olan, kullandığı frikiklerin çoğunu gole çeviren bir genç yetenek: Gökhan Töre. İki ayağını da kullanabilmesi, iyi tekniği ve fiziksel güçlülüğü ile dikkat çeken bir oyuncu.

İşte Gökhan Töre...


92 doğumlu genç yetenek, 2008 yazında Ay-Yıldızlı formayla U-17 Avrupa Şampiyonası'nda oynadı. Burada oynadığı muhteşem futbolla dikkatleri üzerine çekti ve 2009'da Bayer Leverkusen'den Chelsea'ye transfer oldu. 2010 FA Cup Gençler finalinde takımın önemli oyuncularındandı. 2010-11 sezonu öncesi hazırlık maçlarında ilk defa as takımla sahaya çıktı. C. Palace ile oynanan maçta 76. dakikada oyuna girdi. Şu anda Chelsea genç takımının en önemli oyuncularından ve geleceğin yıldızı olarak gösteriliyor.

Premier League'de İlk Hafta Programı

14 Ağustos 2010 - Cumartesi
14:45
Tottenham - Man City
17:00
Aston Villa - West Ham Utd
Blackburn - Everton
Bolton - Fulham
Sunderland - Birmingham
Wigan - Blackpool
Wolves - Stoke City
19:30
Chelsea - WBA
---------
15 Ağustos 2010 - Pazar
18:00
Liverpool - Arsenal
---------
16 Ağustos 2010 - Pazartesi
22:00
Manu - Newcastle Utd

İlk hafta için iyi ve kolay bir rakip. Rahat bir galibiyet alarak lige daha moralli başlamamıza yardımcı olacak bir kura olmuş.

9 Ağustos 2010 Pazartesi

Sinclair Swansea'de

2005'te Chelsea'ye geldiğinden beri hiçbir gelişim gösteremeyen ve sürekli başka takımlara kiralanarak futbol yaşamını devam ettiren genç oyuncu Scott Sinclair, 500.000 sterline Swansea takımına satıldı. Belki burası onun için muhteşem bir kariyerin başlangıcı olur. Umarım her iki taraf için de en güzeli budur.

Sturridge: "Wembley'de Oynamak Çok Güzel"

"Community Shield maçında oynama şansı bulduğum için mutluyum. Wembley'in havasını solumak çok güzel bir duygu.

Bu hafta içinde tekrar kendimize gelip her şeyi yoluna koyacağız.

Ayak bileğimdeki rahatsızlık nedeniyle hala biraz acı hissediyorum. Bu hafta içinde sadece 2 kez antrenman yapabildim. Ama her gün ayağımın daha da güçlendiğini hissediyorum. Umarım birkaç güne tamamen acısız bir şekilde oynayabilirim.

Chelsea'ye gelişimin ilk 6 ayı çok zordu. Ailem yanımda değildi ve tek başımaydım. Ama bu sene kendimi daha rahat hissediyorum. Takımın bir parçasıyım ve artık kendimi evimde hissediyorum.

Takımdaki bütün oyuncularla güzel bağlarım var. Özellikle genç oyuncularla çok eğleniyorum."

8 Ağustos 2010 Pazar

Ancelotti: "Çok Yavaştık"

"İlk yarıda çok yavaş oynadık. Şansımız yoktu ve bunun yanında Manchester ilk yarıda çok iyiydi.

Çok zordu. En iyi günümüz değildi ama sezon başlarında böyle şeyler olabiliyor. Sezonun başı olmasına rağmen oyuncularımız 90 dakika oynadılar. Bu bizim için çok güzel.

Dünya Kupası yüzünden 26 Temmuz'da takımımıza katılan birçok oyuncumuz var ve 10 gün içinde hazır olmaları çok zor. Fakat kondisyonlarının gelişimi açısından bu maçta 90 dakika oynamaları çok önemliydi. Bu açıdan bakıldığında bu maç takım üzerinde pozitif yönde etkili olacaktır.

Önümüzdeki hafta oynanacak ulusal maçlar da oyuncuların daha fit hale gelmesine yardımcı olacaktır. Maç yapmak iyidir. Oyuncuların kondisyonunu arttırır. Bu konuda hiç endişelenmiyorum."

Community Shield: Chelsea 1 - 3 ManU

Maç dengeli ataklarla başladı. Anelka'nın şutu güzeldi. Kornerlerde Ivanovic'in kafaları etkiliydi. Fakat defansta çok boşluklar verdik. Kimi zaman da önde yakalandık. İşte böyle bir pozisyonda Valencia attı golünü. Daha sonra da tam anlamıyla istediğimiz atakları yapamadık.

İkinci yarıda Manu ileri üçlüyü değiştirerek oyuna başladı. Bizdeyse 60'ta Mikel çıktı Drogba girdi. Belki ileride daha etkili oluruz diye umutlandık. Ama olmadı. 73'te Benayoun ilk defa Chelsea formasıyla sahaya çıktı. O da fazla etkili olamadı. Hernandez'in kendine çarptırarak attığı gol şaka gibiydi. Yine defansta verdiğimiz boşluklardan yararlanarak attıkları bir goldü.

Maçın son on dakikası süperdi. Anelka'nın yerine giren genç Sturridge'in yarattığı pozisyonlar mükemmeldi. Kalou'yla 83'te bulduğumuz gol, umutlarımızı arttırdı. Bundan sonrası heyecan içinde geçti. Maça zevk geldi. Ama yine olmadı. Uzatmalarda gol bulalım penaltılara gitsin dediğimiz anda yine defansın arkasına sarkmasına izin verdiğimiz Berbatov golünü attı ve umutları bitirdi.

Kısacası bizim için hiç iyi bir başlangıç olmadı. Bu maç daha etkili oynayıp kupayı alabilseydik lige daha moralli başlayacaktık. Ama artık önümüze bakıp 6 gün sonraki WBA maçına hazırlanmalıyız.

Ancelotti: "Doğru Felsefe"

"Kulübün bir felsefesi var: Her sene 3-4 oyuncuyu akademiden as takıma çıkarmak. Bende buna katılıyorum. Şu ana kadar birçok tecrübe edindim. Gençlerle çalışmak çok güzel, çünkü onlara bu tecrübelerimden bir şeyler öğretebilirim.

Gençlere güvenip onları önemli maçlarda oynatmak cesaret ister. Ayrıca bu bir risktir. Ama tüm takım olarak onları destekleyeceğiz.

Bu sene de 4 oyuncuyu akademiden as takıma yükselttik: Van Aanholt, Bruma, Kakuta ve Borini. Gelişecekler... Bu yüzden onlara karşı biraz daha sabırlı davranmalıyız.

Mancienne de şu an takımla çalışmakta. Şimdilik burada, gelecek haftalarda onunla ilgili kararlarımız belli olacak."

Deco Fluminense'de

Gerek sakatlıklar gerekse taktiksel olanaksızlıklar nedeniyle Chelsea'ye geldiğinden beri tam anlamıyla performansını sergileyemeyen Deco, Fluminense'ye transfer oldu. 32 yaşındaki orta saha oyuncusuna bundan sonraki futbol hayatında başarılar dileriz.

6 Ağustos 2010 Cuma

Sezona Başlarken...

İlk maç 14 Ağustos'ta WBA ile... Sezon öncesi hazırlık maçlarında pek de parlak oyunlar ve sonuçlar ortaya koymasak da Stamford'da oynayacağımız 2010-11 sezonunun ilk maçını zorlanmadan alırız diye düşünüyorum. Tabii bu maçtan önce çok önemli bir sınavı geçmemiz gerek... Pazar günü... Manu ile... Community Shield karşılaşması... Zevkli bir maç olacaktır. Cech sakat olduğu için kaleyi Hilario koruyacak. Geri kalan kadro Hamburg maçıyla aynı olacak(Ivanovic - Terry - Ferreira - A. Cole - Essien - Lampard - Mikel - Kalou - Anelka - Malouda).

Geçen sene de bu kupada Manu'yla karşılaşmıştık. 2-2 biten maçı penaltılarla almıştık. Umarım bu sene de kupayı alır ve sezona moralli başlarız...

Hepimize iyi sezonlar...