16 Ekim 2010 Cumartesi

PL 8. Hafta: Aston Villa 0 - 0 Chelsea

Bu sezonki ilk beraberliğimizi aldık... Zorlu bir rakipti ve maçın onların evinde olması da işleri daha zorlaştırdı. Gol yollarındaki en etkili silahımız Drogba'dan da yoksun çıkınca maça böyle bir sonuç ortaya çıktı.

Açıkça söylemek gerekirse maç bana hiç keyif vermedi. Gol olmadı diye demiyorum sadece, oyun olarak da bir sıkıntı vardı. İleride özellikle Kakuta'nın, Drogba'nın yerini dolduramayacağı en başından belliydi. Fizik olarak güçsüz kalan Kakuta'yı ileri üçlünü ortasına koymak tam bir saçmalık. Zaman zaman Anelka'yla yer değiştirseler de yine aradığımız etkiyi yaratamadık. İkinci yarı başlarken Kakuta çıktı, Zhirkov girdi. Zhirkov'un Malouda ve A. Cole ile aynı sahada olması zararken 45 dakika böyle oynadık. Kakuta olsa yine bir derece çevikliğini kullanıp aralara koşular yapabilir veya içeriye iyi paslar atabilirdi. Zhirkov girince bunları da fazla göremedik tabii. Drogba'yı değil Sturridge'i bile aradık diyebiliriz. Ama hiç mi güzel pozisyonumuz yoktu dersek, tabii ki vardı bir kaç tane. Özellikle son dakikalarda o Anelka'nın kafası... Topu yerde doğru nişanlayıp çok fazla sekmesine neden olunca direğe çarpıp giden en kritik gol pozisyonumuz... Neyse, sonuç olarak Drogba'nın nasıl atan ve attıran yani ileriyi organize eden bir oyuncu olduğunu görmüş olduk.

Defansif yönden de genel olarak olmasa da kimi zaman zayıf kaldık ve çok kritik pozisyonlar gördük kalemizde. Özellikle ilk ve son 10'ar dakikalık bölümlerde yaşadık bu pozisyonları. Son dakikada kaleciyle karşı karşıya Reo-Coker'in pozisyonu ve ondan önceki dakikalarda Collins'in kafasıyla direğe çarpan top... Onlarda en az bizim kadar belki de bizden daha etkili pozisyonlar yakaladılar. Ama maçın geneline bakarsak gole yaklaşan pozisyon olarak iki takımın da toplam 3-4 tane ya vardı ya da yoktu.

Evet... Bu haftayı da 2 puanlık kayıpla bitiriyoruz. Kredimizden yiyoruz diyebiliriz. Hala liderlik bizde ama rakipler arayı kapatabilir. Yarın Man City, Blackpool'u yenerse puan farkı 2'ye düşecek. Artık şu sakatlıklardan da kurtulup ligin başında olduğu gibi tekrar bir galibiyet serisi yakalamak şart.

Hafta arası Şampiyonlar Ligi'nde Spartak Moskova maçımız var. O maçı almak şart. Onların da puanı 6. Yenip 3'te 3'le liderliği sağlamlaştırmak gerek.

Ayrıca unutmadan bugün Bosingwa'da son 15 dakika oyuna girerek 1 yıl aradan sonra formasına kavuştu. En son maçını da yani sakatlandığı maçı da burada oynamıştı. Artık uzun yıllar böyle kötü sakatlıklar yaşamadan Chelsea adına iyi bir şeyler yapmasını dileyelim onun için de. Başka yazıda görüşmek üzere.

1 yorum:

  1. dediğin gibi, pek zevk veren maç olduğu söylenemez. aslında maç 25 dakikaydı da denilebilir, ilk 10 ve son 15 dakika. geriye kalan dakikalar bir hayli yavaş tempodaydı.

    yine de anelka 89. dakikada atıverse, güzel olacaktı... :)

    http://jaimelesport.blogspot.com/2010/10/aston-villa-0-0-chelsea-drogbasz-bu.html

    YanıtlaSil